Yorumlar ve İncelemeler
Liyakatsizliğe ve bürokrasinin referanslarına(!) kurban giden masum hayatların, geride bıraktığı, yaşarken hayalet olanların adalet arayışını bir yana bırakıp, sermaye sahiplerinde olduğu gerçeği bilinen ve bu gerçeğin farkında olan geride kalmışların gözardı edilen hayatlar için adaletin bizzat sağlayıcısı olmak ve geride kalmışlığın yaşama duyduğu kırgınlık ile hayalet oluşlarının anlama kavuşması amacı…
Herhangi bir sebep bulamamıştım. Sonlara doğru, en başta sezinlediğim, “Acaba?” dediğim kişilerin donukluğunu epey hissetmiştim kitapta denk geldiğim her an.
Hayatlarını, yaşayan hayaletler olarak sürdürmelerine sebep olan olay ve akabinde yıllar geçse de azalmayan acı; duyulan özlem ve sevginin insana neler yaptırabildiğini gözler önüne seriyor, adeta film gibi izliyorsunuz kitabı.
Kitabın kapağını, Başkomser Nevzat’ın duyduğu hüznü, kaybolmuşluğu, hayal kırıklığını, burnunun direğinin sızlaması eşliğinde kapattırdı bana Ahmet Ümit. Bazen en yakınındaki insanların anılarınızda bile canavarlaşabileceğinin güzel bir tezahürü. Beşer de şaşar da derler. Bazen şaşmaz. Şaşmayı seçer ya da oraya itildiğini düşünür. Çözümsüz kaldığını varsayar. Değişir, dönüşür. En beklemediğiniz yerden vurur; beklemediğiniz yerlerinizin ne kadar açıkta olduğunu görür, belki ölmekten beter olur, insan geçirmez olursunuz.
Hissediyorsanız ifade etmek zorunda hissetmezsiniz de bazen. Hah! işte o. Belki de asıl “hissetmek” budur. Söze dökmeye gereksinim duymamanın ve akabinde kendi haline bırakmanın dinginliği huzurla yayılır içinize 
Ahmet Ümit
Ne yapalım, kendi kanımızı sunduk İstanbul'a hatıra diye...
Yine Ahmet Ümit yine o fevkalade kaleminden çıkmış mükemmel ötesi eseri ve eşsiz cinayetler... Eserin her bir bölümünde İstanbul'un tarihinden, mekânlarına kadar farklı farklı bölümlere ve her bölümün Roma döneminden Cumhuriyet Dönemine kadar ve işlenen cinayetlerleki kurbanların avuçlarına bırakılan sikkelerin her bir dönemi ve o dönemin hükümdarını temsil etmesi ve İstanbul'un tarihiyle harmanlanarak nefes kesici bir roman oldu benim için. Şunu da eklemek isterim ki bu eserde bile İstanbul'un tarihi hakkında birçok bilgiye ve ismini bilmediğim birçok hükumdara, Osmanlı Dönemine ve özellikle Mimar Sinan hakkında bir çok bilgiye sahip oldum. En önemlisi de sevgili yazarımın eser sonunda şaşırtması da beni diğer eserlerinden daha farklı bir yer edindi bu eser. Tarih'e ve Polisiyeye ilgim var diyenler için enfes bir eser... 10 üstünden 10 değil 20 veriyorum ;)
