Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kafka Gönderileri

Kafka kitaplarını, Kafka sözleri ve alıntılarını, Kafka yazarlarını, Kafka yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
“Beni öldürmediğin taktirde, katil olursun…”
Konuşurken kendinizi kesinlikle kısıtlamayın. Gerçeği gümbür gümbür söyleyin.
Reklam
İnsan aslında nelere sahip olduğunu bilmeyen bir kapitalisttir.
"Din ve felsefeyle ilgili yaptığı okumalar geniş bir yelpazeye sahipti ve çeşitli kaynaklardan derlenmişti. Bol bol kitap okumak için işten uzun süreli olarak uzaklaşa­ bilmesinin mümkün olduğu 1917 yılından itibaren,
Blaise Pascal
Blaise Pascal
'ı,
Arthur Schopenhauer
Arthur Schopenhauer
'i, St.
Augustinus
Augustinus
'in
İtiraflar
İtiraflar
'ını,
Lev Tolstoy
Lev Tolstoy
'un geç dönemde yazdığı Hıristiyan günlüklerini ve daha pek çok başka yazarı okudu.
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
'a özel bir ilgi gösterdi; hatta sık sık bu Danimarkalı din felsefecisinin
Franz Kafka
Franz Kafka
'nın eserlerine bir tür anahtar sağladığı varsayılır. Özellikle Brod
Dava
Dava
'ya yazdığı sonsözde bu fikri desteklemiştir.
Franz Kafka
Franz Kafka
'nın
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
'ı nasıl algıladığı sorusuysa, karşımıza farklı bir tablo çıkarmaktadır.
Franz Kafka
Franz Kafka
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
'ı ilk olarak 1913'te okumuştu. Filozofun Buch des Richters (Yargıcın Kitabı) adıyla yayınlanan günlüklerinden seçmeler okuyup, Felice'le evlenmek ve kendini yazmaya adamak arasında düştüğü ikilemin,
Soren Kierkegaard
Soren Kierkegaard
'ın Regine Olsen'le nişanını bozmasına yol açan evlilik-dini so­rumluluk ikilemine çok benzediğini gördü."
Dost Kitabevi
Kesinlikle
"Ebeveynlerine bağımlı ve sevgi bağları içinde sıkışıp kalmış çocuklar o küçük dünyalarını yöneten gücü kabullenir ve daha sonra kendi çocuklarına geçirecekleri davranış standart­larını içselleştirirler. Bu kabulleniş, aile kurallarının sosyal kurumlardaki kabulleniş olarak yetişkinlik hayatına taşın­masını garanti altına alır. Marksist filozof
Louis Althusser
Louis Althusser
'in söylediği -ve Kafka'nın ondan çok önce bildiği- gibi, toplumun otoritesi büyük ölçüde fiziksel baskıya değil, insanla­rın sosyal kurumları -hatta kendilerine zarar verenleri bile­ kabul etmesine bağlıdır."
Dost Kitabevi - "Annemi ve babamı işkenceci olarak görüyorum," demişti 1912'de Felice'e. - Aile Kurumu - Zorbalık Ve Esaret - *
"Kafka 1912 yazında Almanya'daki Harz Dağları'nda yaşayan ve çıplaklığı savunan Jungbom kolonisiyle iki hafta geçirdi. Jungbom'da çıplaklık, grup egzersizleri, vejetaryenlik ve kıyafet reformu üzerine yapılan konuşmalar ve açık havada yapılan Hıristiyan törenleri eşliğinde sürdürü­len fiziksel ve ruhsal bir yenilenme programının bir parçasıydı. Beden ve ruh arasında uyum sağlanmaya çalışılıyordu. Jungbom kolonisi beden aracılığıyla yenilenme programında 1920'lerde Avrupa'ya yayılan ve şu anda da modern kültürün merkezi olan bedene tapınma kavramını öngörüyor­du."
Dost Kitabevi
Reklam
"Ben" diyorsun ve bu sözden gurur duyuyorsun. Oysa daha büyüktür ondan -senin inanmak istemediğin- gövden ve gövdenin büyük usu: o "ben" demez, "ben" eyler." -
Friedrich Nietzsche
Friedrich Nietzsche
Dost Kitabevi - * Friedrich Nietzsche, Böyle Buyurdu Zerdii§t, çev.: A. Turan Oflazoğlu (Cem Yaymevi, Eylül 2002) , s. 51
"Bir sabah tedirgin düşlerden uyanan Gregor Samsa, devcileyin bir böceğe dönüşmüş buldu kendini." Bu her­ halde Kafka'nın en ünlü cümlesidir. Ama aynı zamanda pek çok Kafka cümlesi gibi bilmecelerle doludur. Gregor'un bedeni değişime uğramıştır ama aklı hala insan aklıdır: 'Ken­disi', aklının aksine, bedeniyle eşanlamlı mıdır? Ve Gregor kendini tam olarak değişmiş halde de 'bulmaz': Kahverengi karnını ve sayısız bacağını görmesine rağmen bu anlaşılmaz gerçeği ifade etmeyi başaramaz. Kısa bir süre "Bana ne ol­du?" diye düşündükten sonra, yağmurlu bir günde sabah beş trenine yetişmek için erkenden kalkması gereken meşgul bir pazarlamacının bilincine dönüş yapar. Kafka yorgun bir işçinin zihnini dev bir böceğin bedenine yerleştirerek, Batı kültürünün ana teması olan akıl-beden ayrımını dramatize etmiştir."
Dost Kitabevi - III - Bölüm - Modem Beden - Sağlıklı bedenle ilgili modem ideali ne kadar desteklerse desteklesin, Kafka bize bedenin aynı zamanda kınlgan ve yaralanabilir olduğunu da sürekli hatırlatır.
"Kafka'nın Çekçe bilgisi göz önünde tutulursa, Samsa'yı Çekçe'deki sam, 'kendisi', Şato'daki Klamm'ı klam, 'yanılsama', ve Lasemann'ı lazen, 'banyo' sözcükleriyle ilişkilendirmek -her ne kadar bu anlamlar yalnızca metnin zaten ifade ettiklerini güçlendirse de- çekici gelmektedir."
Dost Kitabevi
"Kafka'nın ilgilendiği ne gördü­ğünüz değil, bir şeyi nasıl gördüğünüzdür, ki bu da epey kar­maşık bir meseledir. Gregor değişimini, varlığında meydana gelen böylesine bir devrimi sindiremeden gösterir. Bir sonra­ ki adımı pencereden dışarı bakıp yağmuru fark etmek ve sanki en büyük problemi hava durumuymuş gibi melankoliye kapılmaktır. Sonraki sayfalar çok ince ayrıntılada Gregor'un nasıl işe çağrıldığını, (anlaşılmaz, hayvani bir sesle) yataktan kalkmaya söz verdiğini ve kendisine yabancı olan bedenini -pek de bilinçli olmadan- nasıl yataktan indirip kapıya yöneltmeye çabaladığını anlatır."
Dost Kitabevi
Reklam
"Kafka okumak kafa karıştırıcı bir deneyimdir. Onun yapıtlarında imkansız olaylar sanki kaçınılmazmış gibi gerçekleşir ve hiçbir açıklama yapılmaz. Gregor Samsa neden ve nasıl olduğunu bilmeden bir böceğe dönüşür. Josef K. neden tutuklandığını asla öğrenemez. Diğer K. Şato'ya asla ulaşamaz ve kendisini oraya (belki de) kadastrocu olarak çağırmış olan yetkiliyle neden görüşemediğini anlayamaz. Kafası karışan yalnızca karakterler değildir; okuyucu da aynı durumdadır."
Dost Kitabevi - Olaylar, aynı sinemada olduğu gibi yalnızca has kahramanın bakış açısından anlatılır.
"1916'da yayıncısına karşı
Ceza Sömürgesinde
Ceza Sömürgesinde
'nin 'ıstırap dolu' bir öykü olduğunu kabul ederken, "yaşadığımız çağ, özellikle de benim dönemim, çok ıstırap verici," diye açıklamıştı. Son zamanlarda yazdıklarını gizemli bir misyon olarak görüyordu."
Dost Kitabevi
"
Franz Kafka
Franz Kafka
sanki evlenmek hayatındaki en önemli projeymiş gibi konuşuyor ve davranıyordu. "Benim inancıma göre, evlenmek, aile kurmak, gelen tüm çocuklara kucak açmak, onlan bu belirsiz dünyada desteklemek ve hattabiraz da yönlendirmek, bir insanın erişebileceği en üst noktadır." -
Franz Kafka
Franz Kafka
Ne var ki, "
Babaya Mektup
Babaya Mektup
"tan alınan bu cümle ilginç bir şekilde kişisellikten uzaktır.
Franz Kafka
Franz Kafka
'nın kendisine ait, kişisel tercihi olan amacı değil, 'herhangi birinin' amacını ifade eder. Kafka bu amaca ulaşmaya çalıştığında kendini kendisinin de farkında olduğu ailesel kişiliğin ortasında bulmakla kalmayıp, bu ikiliği yaptığı eş seçimiyle de katlamlış oldu."
Dost Kitabevi
"Kafka'nın babası, dünya haritasının üzerine yayılmış bir şekil gibi hayatın tamamını işgal ediyordu sanki ve Franz'a hiç yer kalmıyordu. Babasını taklit etmeyi başaramayan Kafka bu yeteneksizliği için ken­dini suçluyor ve durumu şöyle özetliyordu: "Senin yüzünden kendime olan güvenimi kaybettim ve yerine de sınırsız bir suçluluk duygusu edindim."
Başarısızlığını bu kadar kuvvetli biçimde hisset­ mesi, hiç şüphesiz, Kafka'nın ebeveynlerinin beklentilerini ne kadar içselleştirdiğinin bir kanıtıdır.
"Kafka küçük bir çocukken bir gece yarısı ağlayarak anne ve babasını uyandırdığı için, babasının onu yatağından tutup kaldırdığını ve evlerinin arka sundurmasına bıraktığını hatırlamaktadır; bu, Kafka'nın -en azından geriye dönüp baktığında- kendisinin babasına kıyasla bir hiç olduğunu hissetmesine sebep olmuştur. Hermann Kafka hem evi hem de dükkanı oğlunun 'zorbalık' olarak ifade ettiği bir güçle idaresi altında tutuyor, çocukları şid­detli bir alaycılıkla eleştiriyor ve çalışanlannın hem yüzlerine hem de arkalarından çok acımasızca konuşuyordu."
Dost Kitabevi - Kafka babasının yanında kendisini -kendi ifadesiyle­ ezik hissediyordu. Hermann Kafka'nın (bir çocuğa muhte­ melen kocaman görünen) iri bedeni, yaygaracı özgüveni ve mutlak otoritesi, bir dev gibi görünmesine neden oluyordu.
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.