(Spoiler ve alıntı içermektedir)
Ölmeden kısa bir süre önce kaleme aldığı “Kendini Bilmek” kitabının yazarı Michel Foucault, kendini bir yazar ya da filozoftan ziyade; öğretmen olarak tanımlamaktadır. Akıl hastahanelerinden, hapishanelere, cinsellik sorunlarına, kendine eğilme tekniklerine kadar birçok farklı alanda çalışmıştır. Hakkında söylediği en hakiki söylemlerdenden birisi “Düşünce üzerine çalışacak kadar deli; delilik üzerine çalışacak kadar da düşünebiliyordum” dur.
Giriş ve son söz bölümleri hariç kitabımız 8 bölümden oluşmaktadır. Kitap, yazarımızın “Kendini Biçimlendirme Teknikleri” seminerinin kısmen kayda geçirilmesiyle oluşturulmuştur.
Vermont Üniversitesi topluluğuna verdiği son derste “kendilik” konusundaki düşüncelerini; “Dünya nedir?, İnsan nedir?, Hakikat nedir?, Bilgi nedir?, Bir şeyi nasıl bilebiliriz?, Gerçekleşmiş, bilfiil halimizle biz neyiz? Bugün ki biz neyiz? Tarihsel bir düşünüşle kendimize baktığımızda ne durumdayız?” sorularıyla ifade etmiştir.
Kitap süresince Rousseau, Freud, Kant, Shakespeare, Seneca, Platon gibi düşünürlerin fikirleri karşılaştırmalı olarak işlenmiştir. Bu anlamda kitabın hatırlatan bir yönünün olduğunu söyleyebiliriz.
Yazar bize, bilinenin aksine Antik felsefedeki en önemli ahlak prensibinin “kendinle ilgilen” değil; “kendini bil” olduğunu vurgulamaktadır. Ayrıca “kendini bil” ifadesinin ardında “kendine eğil” in olduğunu öğrenmekteyiz.