Yaşamımızın ve inancımızın ayrımı nerede keskinleşti? Bu kin, öfke, nefreti kim ekti aramıza? Aynı tarlada çapa sallayan gençler, aynı bayramı bölüşenler, aynı düğünlerde oynayanlar, aynı cenazede ağlayanların içine kim doldurdu bu hıncı? Kim kimi ibadeti, mezhebi,dini, dili için yakabilir, öldürebilir, evini basabilir? Aynı sofraya oturduğun komşunu nasıl gün gelir elinde soparlarla öldürebilirsin?
Burası Türkiye, burada komşunuz, sıra arkadaşınız, kirveniz bir gün gelir sırf "öteki" olduğunuz için kapınıza dayanabilirler.. Aynı gerçek öyküleri anlatılan Zeycan, Şerife, Elif ve niceleri gibi..
İnci Aral'ın Maraş katliamından sonra gittiği Maraş'ta 9 farklı mağdurun anlattıklarından yola çıkarak yazdığı öykülerden oluşan kitap, hiçte yabancı olmadığımız "ötekileştirmenin" boyutunun bir "katliama" nasıl dönüştüğünü anlatıyor. Sömürülmeye çok açık bir konu olmasına rağmen tüm gerçekliğiyle ve sade bir dille öyküleştirmesi kitabı çok hoşuma gitti