`panait istrati` 'nin adrian isimli küçük bir çocuğun farklı zamanlarda farklı ve toplum tarafından bir yönü ile canavarlaşmış kişilerle yaptığı münasebetleri anlatan romanıdır.
-bataklıkta bir gece
-kodin
-kir nikola
"bataklıkta bir gece " bölümünde karısını sürekli tartaklayan dayısını, "kodin" bölümünde toplum tarafından dışlanmış bir katili ve "kir nikola" bölümünde yine toplum tarafından " pis " olarak lanse edilmiş bir insanı anlatmaktadır.
3 bölümde de şiddetle gözümüze sokulan şey önyargı, insanın nasıl geliştiği ve yöneldiği, çevrenin insanı nasıl ve neye göre sınıflandırdığıdır.
kitabın bana en tatlı gelen tarafı , kir nikola'nın güzelliklerden , iyiliklerden haberi olmayan dayısının insalık hakkında roman yazabilmesidir. çünkü adaletin, adil dağılımın , fakirliğin zerresini bilmeyen insanların bu konularda insanları yönlendirmesi ve buna razı ederek yönetmesi kitaptaki minvalde çağrışım yapmaktadır.
"en sevdiğimiz kimseler tutkularımızı anlamazlar " cümlesi kitapta en çok hoşuma giden cümledir. çünkü şahsi ızdıraplarıma vurgu yapmıştır.
romanın , bir insan olarak , bir ebeveyn olarak ve bir vatandaş olarak ne tür davranışların insanlara ne yönde zarar verdiğini bir kez daha anlamamı ve o tür davranışları yapmadığım için kendime olan saygımı artırmamı sağladığını söyleyebilirim.
seni seviyorum dimi dayı, seni seviyorum kodin , seni seviyorum kir nikola ve seni seviyorum yüreği büyük adrian.