“Bugün hikayeler anlatmayacağım sana. Kafamın içi adeta bir tren istasyonu. Bir sürü tren var; bazıları kalkıp gidiyor, bazıları yeni geliyor. Vizemi soruyorlar, bu sefer her şeyim tamam olduğu için rahatlıkla gösteriyorum vizemi. Onlar da çıkabilirsiniz diyorlar.
“ Açın artık şu kapıları! Acele edin lütfen, çünkü Milena bekliyor diyorum.”
''Palto giymeye üşenirken bu koca dünyayı sırtımda nasıl taşırım ben? İçinde bulunduğum durumu kimseye anlatamam. Sen de anlamazsın. Ben bile anlamıyorum ki başkasına nasıl anlatırım?"
Uyku geceleyin beni terk ettiğinde nereye gittiğini bilmiyorum artık ve buna razıyım. Hem zaten isyan etmek aptallık olurdu, uyku en masum varlıktır , uykusuz insansa en suçlusu.