9.asırda Bağdat’tan seslenen Hallacı Mansur’un yankısını 21.yy’da Şirin,Prof.Algan,Başkomiser Mestan’nın izini sürdüğü risalelerde bulmaya çalışıyoruz.Tasavvuf,Kuantum Fiziği,Bilim-Din-Felsefenin tek bir noktadan çıkıp su küreleri gibi birbirine karışmadan birbirlerine açtıkları yolu keyifle fark ediyoruz.Hallac’ın Ene’l Hak ve yaratıcı kavramını, bütün dinlerde,öğretilerde kendi özüne indirgemesini çıktığı yolculuklarda kendine açtığı yollardan şahitlik etmesine tanık oluyoruz .Büyük mutasavvıflardan Cüneydi Bağdadi,Ebubekir Şibli ile olan diyalogları yaşama,kadere,iradeye olan bakış açımızı genişletiyor.
Öte yandan büyük bir heyecan ve merakla ,Bağdat’tan New York’a ordan İstanbul’a uzanan kayıp riaselelerin ve nigahdarın peşine düşüyoruz.Moşe,İsmail ve Amir’in Nigahdarın peşinden herkesten ve her şeyden önce harekete geçmesini hayretle görüyoruz.Arka planda yüzyıllara dayanan dünyaya hükmetme oyunları komplo teorilerine parmak ısırtacak şekilde işlenmiş.üstelik ülkemizde olanlar da komplo teorilerinin ötesinde günümüze yansıyan kutuplaşmalar,siyasi oyunlar,her alanda güç savaşları da cabası.Oldukça kalın olmasına (530sayfa) karşın elinizden bırakmayacağınız eserin okunmasını tavsiye ederim
Başak Sayan 
Nigahdar adlı romanı ile geldim.
Aslında uzun zamandır kitap incelemeleri yapıp yapmamak arasında kendimi köşeye sıkışmış gibi hissediyordum, zira her kitap okuyucuda farklı yorumlara sebep olur. Hangi hâl ve durum içerisindeyseniz aktarımda öyle olacaktır..
Nasıl bakarsak öylede görüyoruz!