Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Silahlanma Yarışının Sonu

Nükleer Kış

Carl Sagan

Nükleer Kış Hakkında

Nükleer Kış konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

Bugün devletler doğrudan çatışmak yerine “vekiller” kullanarak örtülü şekilde savaşıyorlar. İki devlet bir çatışma bölgesinde “dost” gibi davranırken bir başka çatışma bölgesinde “düşman” gibi davranabiliyor. Dost ile düşmanın böyle birbirine karışmasına büyük ölçüde nükleer silahların caydırıcılığı yol açtı. Ama nükleer silahların asıl caydırıcılığı bilginlerin siyasetçileri nükleer silahların dönüp dolaşıp kendi halklarını vuracağına ikna etmesinden ileri geliyor. Sagan ve Turco’ya göre büyük bir nükleer savaş sonrasında, patlamalar ve yangınlardan çıkan devasa miktarda duman, is ve kurum gökyüzünde uzun süre kalarak dünyanın soğumasına sebep olacak. Tarımsal üretim çökecek, bombalardan ve radyasyondan kurtulan insanlar açlıktan, susuzluktan ve salgın hastalıklardan ölecek. Belki insan türü yok olmayacak ama modern uygarlık yıkılacak. Savaşın galibi olmayacak. Onlar bu felakete “nükleer kış” diyorlar. Carl Sagan, okurlarını bilim-siyaset-askerlik üçgeninde zihinsel bir şölene davet ediyor. “Saygın bir astronom ve atmosfer bilimcisinden, ne ilgili yurttaşların ne de politikacıların göz ardı edebileceği, önemli, umut verici bir çalışma.” —Publishers Weekly
Yazar:
Carl Sagan
Carl Sagan
Çevirmen:
Volkan Yazman
Volkan Yazman
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 47 dk.Sayfa Sayısı: 416Basım Tarihi: Eylül 2020Yayınevi: Say YayınlarıOrijinal Adı: A Path Where No Man Thought: Nuclear Winter and the End of the Arms Race
ISBN: 9786050207989Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 25.0
Erkek% 75.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Carl Sagan
Carl SaganYazar · 14 kitap
Carl Edward Sagan, 9 Kasım 1934'te New York'da doğdu. Çok küçük yaşlarda başlayan astronomi ilgisi, ailesi tarafından da desteklenince giderek büyüyen bir tutku halini aldı ve tüm dünyanın tanıdığı bir astronom haline geldi. Küçük yaşlarda astronomi ile uğraşırken, "nasıl hayatını kazanacaksın" sorusu karşısında boynu bükük kalıyordu. Liseye giderken bu iş için para ödendiğini öğrenince çok sevinmişti. Ancak bu sevinç, para kazanacağı için değil, geçinmek için başka bir iş yapmak zorunda kalmadan tüm gün astronomi ile ilgilenebileceği içindi. Carl Sagan'ın en önemli özelliği tüm fiziksel ve matematiksel yanıyla karmaşık bir olgu olan evreni en sıradan bir insana bile tüm açıklığıyla anlatabilme becerisidir. Bu becerisini yazınsal ortamda da sürdürünce, Pulitzer ödüllü bir bilimci oldu. 62 yıllık yaşantısında yaptığı üst düzey bilimsel çalışmaların yanında çok iyi bir bilim yazarı olduğunu da yazdığı ya da editörlüğünü yaptığı 20'den fazla kitap ile gösterdi. Sagan'ın bilimsel merakı ona lisans seviyesinde, Chicago Üniversitesi'nden dört farklı dalda diploma almasını sağladı. Bunlar içinde en önemlileri tabii ki, fizik ile astronomi ve astrofizik diplomalarıydı. Carl Sagan öldüğünde, 1968'de girdiği Cornell Üniversitesi'nde,  David Duncan Kürsüsü profesörü ve aynı üniversitedeki Gezegen Araştırmaları Laboratuvarı’nın da müdürüydü. Güneş Sistemi'nin araştırılması ile ilgili çalışmaları, bugünkü bilgilerimizin temelini oluşturmuştur. Daha önceleri Venüs'ün yaşanabilir bir yer olduğu sanılırken Sagan tam tersini iddia etmiş ve Venüs'ün cehennem gibi bir yer olduğunu söylemiştir. Sonra Mariner'ler ile bu kanıtlanmıştır. Sera etkisini ilk olarak tanımlayan ve Venüs'ün sıcaklığının buradan kaynaklandığını ortaya atan da Carl Sagan'dır. Ayrıca evrende yaşamın var olabilmesi için karbon kökenli elementlerin olması gerektiğini de önermiş ve Satürn'ün en büyük uydusu Titan'ın böyle uygun bir yer olduğunu söylemiştir. Pioneer uzay araçları sayesinde Titan'ın atmosferindeki karbon ve metan elementleri ispatlanmıştır. Sagan'ın bu ileri görüşlülüğü ve üst düzey bilimsel çalışmaları bunlarla sınırlı kalmamaktaydı. O hayatı boyunca Dünya dışında bir uygarlıkla iletişim kurulabilmesinin yollarını aradı. Bunun için birçok araştırmacıyla ortak çalışarak SETI projesini güçlendirdi ve hep destek oldu. Yalnızca bir uygarlığı aramakla değil aynı zamanda Dünya'daki yaşamın kökenini aramakla da ilgilenmiş ve bu konuda kitaplar yazmıştır. Dünya'daki yaşamın kökeni ve Dünya dışında bir yaşamın oluşabilmesi ile ilgili yaptığı çalışmalar yeni bir bilim dalını oluşturmuştur: Astrobiyoloji... Carl Sagan 600'den fazla bilimsel makale ve yazı yazmıştır. Bunların yanında Icarus adlı bilimsel yayın yapan bir derginin 12 yıl boyunca editörlüğünü üstlenmiştir. Ayrıca Dünya'nın en büyük Güneş Sistemi araştırmaları grubu olan Gezegen Araştırmaları Derneği'nin kuruculuğunu ve ölene kadar da yöneticiliğini yapmıştır. Tabii ki, Carl Sagan'ın bilimsel katkıları sadece bunlarla bitmiyordu. NASA'nın Güneş Sistemi'nin araştırılması için gerçekleştirdiği tüm projelerde üst düzeyde görev almış hatta Mariner2, Mariner9, Viking, Voyager, Pioneer ve Galileo uydularının tasarımını ve yöneticiliğini yapmıştır. Yine kendisinin tasarladığı bir altın plak da bu uzay araçlarına yerleştirilmiştir. Bu plak ile Sagan, uzay aracının başka bir uygarlık tarafından bulunması halinde Dünya'yı ve insanoğlunu tanıtmayı hedeflemekteydi. Bugün Carl Sagan 'in idaresinde gerçekleştirilmiş olan Voyager'lar Güneş Sistemi'nin dışına çıkmış ve başka yıldız sistemlerine doğru yol almaktadır. Belki de o altın plaklar hedeflerine ulaşacaklardır. Ancak Carl Sagan, yaptığı bu bilimsel çalışmaların çok ötesinde bir bilim adamıydı. Her şeyden önce o kendisini, bilimin gerçeklerini halka aktarmakla yükümlü saymış bir insandı. Hayatındaki en önemli amaçlarından biri popüler bilimi halka, halkın anlayabileceği gibi anlatmaktı. Carl Sagan yazdığı kitaplar, yazılar ve yaptığı televizyon dizisi ile bunu fazlasıyla başarmış bir bilim adamıdır. Yazının başında da söylendiği gibi Dünya üzerinde bunu başarmış pek az sayıda bilim adamından biridir. Carl Sagan'ı ülkemizde daha da popüler kılan ise 1997 yılında gösterime giren Contact (Mesaj) isimli filmdir. Çok önceden yazmış olduğu bir romandan uyarlanan bu filmde Dünya dışında bir uygarlıkla kurulan bağlantı ve bunun çevresinde gelişen olaylar anlatılmaktaydı. Carl Sagan'ın başarılı romanlarından bir diğeri olan Cennetin Ejderleri ise Pulitzer ödülü almasını sağlamıştır. Carl Sagan Contact filmini görmeyi çok istemiştir ancak filmin son halini göremeden 20 Aralık 1996'da hayata veda etmiştir. Yaşasaydı astronomi bilimine çok büyük katkılar yapacağından hiç kuşku yok. Ancak arkasında bıraktığı eserleriyle bile bir çok genç astronomu peşinden sürüklemeyi şimdiden başarmış bir bilim adamıdır, Carl Sagan. Sanırım Carl Sagan'ı, en iyi eşi Ann Druyan'ın şu sözleri anlatmaktadır: "Carl hiç bir zaman inanmak istemedi, o her zaman bilmek istedi."