Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz

Mustafa Armağan

Öne Çıkan Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz Gönderileri

Öne Çıkan Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz kitaplarını, öne çıkan Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz sözleri ve alıntılarını, öne çıkan Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz yazarlarını, öne çıkan Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
280 syf.
10/10 puan verdi
Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz
Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz
Mustafa Armağan
Mustafa Armağan
Okuduğum ilginç şehir kitaplarından biriydi. Gezi yazısı tarzında değil de Bursa'nın tarihi dokusu, manevi havası, mimarisi ve genel olarak özellikleri ve de edebî eserlerde Bursa'yı anlatan bir kitap. Yazar Mustafa Armağan çocukluğunu Bursa'da geçirdiği için Bursa'yı her yönüyle çok güzel bir şekilde incelemiş. Gezi yazısı tarzında olmadığı için ve bundan dolayı daha değişik bir şehir kitabı havasında olduğu için kitabı sevdiğimi söyleyebilirim. Bir şehrin mimariden, edebiyata, geçmişinden günümüze, manevî dokusuna her yönüyle incelenmesi ve yazılması çok güzel bir düşünce olmuş... Bursa severler için çok iyi bir kitaptı bence ve kitabın içerisinde sadece yazarın kendi görüşleri değil,
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ahmet Hamdi Tanpınar
,
Lami'i Çelebi
Lami'i Çelebi
,
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
,
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
ve
André Gide
André Gide
gibi birçok yazarın da Bursa hakkında ki sözlerine ve görüşlerine yer verilmişti bu sözlerin veya şiirlerin destekleyici olması bakımından da güzel bir eser ortaya çıktığını düşünüyorum.
Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya Şehrengiz
Osmanlı'yı Kuran Şehir - Bursa'ya ŞehrengizMustafa Armağan · Timaş Yayınları · 201553 okunma
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
'nin, Kur'an-ı Kerim'in Sad suresinde geçen "Doğrusu biz dağlara boyun eğdirdik. Akşam sabah Davud'la birlikte Allah'ı zikrederlerdi" ayetinin yorumu etrafında çizdiği tablo hakikaten, sıra dışıdır: Hz. Davud (as) serzakir olarak dağlar etrafına toplamış, hepsi istiğrak halinde, kendinden geçmiş vaziyette zikir yapmaktadırlar. Burada dağlar, yeryüzünün manevi kutuplarını, Hz. Davud da devrinin "kutbu'l-aktabı"nı, yani kutuplar kutbunu sembolize etmektedir. Dağ ile mürşid arasındaki bu sembolik bağ, İslam irfanında zannedildiğinden daha sahih köklere sahiptir. İster kevni (kozmolojik), ister metafizik, isterse de enfüsi (psikolojik) semboller düzeyinde olsun, Dağ'ın Hakikat ile olan derin ve kopmaz bağı, onun Kur'an-ı Kerim'de, "yeryüzünün direkleri" olarak nitelendirilmesinden de belli değil midir? Ve zaten bundan dolayı değil midir, Lamiî Çelebi'nin Uludağ'ı, eteklerini şehre sarkıtmış, başında ak sarığı olan bir Şeyh'e benzetmesi? Ve kendisini bu şeyh'in eteğine yapışmak için çabalayan bir müride teşbih etmesi! "O Şeyhin kim ki tutar dâmenin berk Eder dilden hevâ-yı alemi terk."
Reklam
Haşim'in ne demek istediğini şimdi daha iyi anlıyorum galiba Melali anlamayan nesle aşina değiliz. (
Ahmet Haşim
Ahmet Haşim
) Giderek, bu melal, Haşim'in derinden hissettiği gibi, yakamızı hiç bırakmayacakmış gibi geliyor bana.
Ulu Cami
Üç nefis kapısının hangisinden girerseniz girin, üzerinizde kütlevi bir tesir bırakan sütunlar sizi çarpar. Sütunlar üzerinde dev harflerle vücuda getirilmiş hat eserleri ve Barok bir opera sahnesinden fırlayıp gelmiş izlenimi veren tuhaf perde ve çiçek desenlerini görürsünüz.
John Ash
John Ash
Hele sakın, "Bu nasıl çocukluk hatıralarıdır? Bir çocuğun bunları görmesi, duyması, düşünmesi mümkün müdür?" demeyiniz. Bu en haksız bir itiraz olur. Zira çocuk daima bir bütündür. Birer tohum halinde her şeyi görür, duyar, düşünür. Ruhuna ve hafızasına serpilen tohumlar onda zamanla çiçeklerini açar ve meyvelerini verir.
Abdülhak Şinasi Hisar
Abdülhak Şinasi Hisar
Boğaziçi Mehtapları
Boğaziçi Mehtapları
Bir Sürgün değilim ama Bende Bursa'ya meftunum...
Diğer şehirler için ne kadar geçerlidir bilemem ama, Bursa İstanbul'a yakınlığı dolayısıyla ağır cezalık olmayan bürokrat ve aydınlar için sürgünler yurdu olmuş ve bunların bir kısmı zamanla bu şehre o derece meftun olmuşlardır ki, ömürlerinin geri kalan bölümünü burada geçirip firak ateşlerini onun rutubetli toprağında söndürmeyi hayatlarının gayesi haline getirmişlerdir
Reklam
182 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.