Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Şairin Görevi

Victor Hugo

Şairin Görevi Hakkında

Şairin Görevi konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.
8/10
4 Kişi
14
Okunma
4
Beğeni
426
Görüntülenme

Hakkında

Victor Hugo için verilen savaş gerçekçilik uğruna verilen savaşın bir parçasıdır. Gerçekçilik uğruna verilen bir savaş da gerçek demokrasi ve barış için verilen bir savaşın parçasıdır. Gerçek olan da işte budur. Hugo şairin görevinin ne olması gerektiğini açıklıyor. Romantizm Okulu’nun lirik şairleri 1835’lere kadar şairin tek görevinin kendilerinin ve halkın duygularını heyecanlarını, coşkularını yansıtmak olduğunu sanıyorlardı. Bu tarihten sonra ise şairin görevi daha geniş ve daha bir toplumsal algılanır. Fikirler savaşımı, toplumsal karışıklılar, felsefi ve dinsel kararsızlıklar şairi savaş alanına çıkmaya, bilgisiz ve çoğu zaman aldatılmış yığınları, dalkavuklarının gözlerine perde çektiği kralları dehasının ülküsel ışığıyla aydınlatmaya zorlar. Şair siyasal partilerin kendi aralarındaki çıkar savaşımlarından, değersiz tutkulardan, demagojilerden, aşağılık, bayağı düşüncelerden uzak durmalıdır. Hugo bu şiir anlayışıyla çağlarının toplumsal ve siyasal savaşımında birinci dereceden rol oynar. Dünya Edebiyatının en büyük yazarlarından biri olan Victor Hugo, Şairin Görevi ve başka dilimizde yayınlanmamış şiirleriyle karşımızda. Usta şair Louis Aragon’un bir tür “Hugo’yu Okuma Kılavuzu” niteliği taşıyan “Hugo Gerçekçi Şair” adlı makalesi ile hepimizi bir kez daha ve “gerçek”ten Hugo’yu okumaya çağırıyor. Karşımıza, sanki bilmediğimiz bir Hugo çıkıyor.
Çevirmen:
Erdoğan Alkan
Erdoğan Alkan
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 43 dk.Sayfa Sayısı: 96Basım Tarihi: 1 Haziran 2011Yayınevi: Kodeks Yayınevi
ISBN: 9789753980982Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 53.8
Erkek% 46.2
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Victor Hugo
Victor HugoYazar · 87 kitap
Victor Hugo 26 Şubat 1802'de Fransa'da doğdu. Liseyi bitirdikten sonra kendini tümüyle edebiyata adadı. 1824 yılında Fransız coşumcularının (romantikler) yayın organı olan La Muse Française dergisini kurdu. Cenacle adını taşıyan coşumcu sanatçılar çevresinin üyesi ve onun odak noktası oldu. 1830-1843 arasında en verimli dönemlerinden birini yaşadı. Romanları, tiyatro yapıtları ve şiirleriyle başarıdan başarıya koştu. 1831'de Notre Dame de Paris (Paris'in Notredame Kilisesi) adlı büyük romanını yayımladı. 1841 yılında Fransız Akademisi'ne üye seçildi. Çok sevdiği kızı Leopoldine'nin 1843'de kazayla boğularak ölmesi üzerine 1852'ye dek yeni yapıt vermedi. 1848 Devrimleri'nden sonra parlemento üyeliğine seçildi. 3. Napoleon'un hükümet darbesini engellemeye çalıştı, başaramayınca 1851 yılında Belçika'ya kaçmak zorunda kaldı. Ateşli bir demokrasi ve cumhuriyet yanlısı olarak imparatorluk rejimini eleştiren yapıtlar yazdı. 1855-1870 arasını küçük bir İngiliz adası olan Guernsey'de geçirdi. O dönem yazarlığının en üretken yılları olmuştur. 1862 yılında başyapıtı olan Les Misérables (Sefiller) adlı romanını yayımladı. Bunu 1866'da Les Travailleurs de la Mer (Deniz İşçileri) ve aynı yıl L'Homme qui Rit (Gülen Adam) gibi önemli romanları izledi. Fransa'da Cumhuriyet yeniden kurulunca Paris'e döndü. Ulusal Meclise seçildi. Artık Fransa'nın en gözde kişilerinden biriydi. Paris Komünü'nün ezilmesinden sonra komüncülerin bağışlanması için çok uğraştıysa da sonuç alamadı. Giderek siyasal ve toplumsal yaşamdan elini eteğini çekti. 1885 yılında ölüm döşeğinde iken; "Tanrı'ya inanıyorum, ahirete inanıyorum; fakat hiçbir kilise papazını başımda istemiyorum. Beni seven bütün dünya insanlarının gönülden dualarını bekliyorum. Bu benim için kafidir." diyerek 22 Mayıs 1885 yılında hayata gözlerini yummuştur.