Tarihi romanlarıyla ünlü olan Alexandre Dumas’ın okuduğum ilk eseri ‘siyah lale’ oldu.
Bu eserinde tarihi olaylara hayal gücünüde katarak iki lale yetiştiricisinin hikayesini anlatıyor.
Siyah Lale, 1600’ lü yılların Hollanda’sında geçen içinde aşk, siyaset, rekabet ve dram gibi konular barındıran etkileyici bir kitap.
Genel olarak olaylar Siyah Lale’nin etrafında gelişiyor, Haarlem Çiçek Üreticileri derneğinin düzenlediği bir yarışmada o dönemde cinsi bulunmayan siyah lale üreten kişiye yüklü bir miktarda para hediye edileceğini kapsayan bir yarışma düzenlenir. Dönemin önemli Lale yetiştiricisi olan Cornellis yarışmaya katılmak ister ama o dönemde idam edilmiş Başbakan Johan de Witt’in Kardeşi Cornelis de Witt’in vaftiz oğlu olduğu için işler hiç istediği gibi gelişmez ve başına hiç umulmadık olaylar gelir.
Kitapta çıkardığım sonuç: eğer Cornelis gibi işinizi tutku, azim, sevgi ve sabırla yaparsanız imkansız denileni bile başarabileceğinizi; ama Boxtel gibi kıskançlık, hırs, kin, nefret ve daha bir sürü kötü duygunun esiri olduğunuzda başınıza geleceklere katlanmanız gerektiği.
Genel olarak çok beğendiğim bir kitap oldu.
Yazarın dilini aşırı beğendim bu yüzden yazarın diğer ünlü kitabı olan Monte Cristo Kontu okunacaklar listesinde baş sıralarda yerini aldı bile.
#siyahlale #montecristo #alexandredumas #hasanaliyücelklasikleri #işbankasıkültüryayınları #kitapönerisi #alıntı #okumakgüzeldir #okumaközgürlüktür #okudumbitti