Son yıllarda artış gösteren mahremiyet ihlalleri, fiziksel- duygusal kadın ve çocuk istismarları, merhametsiz ve saygısızca süregelen davranışlar bizi, Cahit Zarifoğlu'nun "Bu çağdan nefret ettim, etimle kemiğimle..." cümlesini istemsizce söylemek durumunda bırakıyor.
Ankara'da görev yaparken bir hocahanım, Hollanda'da yaşadığı sırada doğum yaptıktan bir hafta sonra oğluna isim bulduklarını ve hemşirenin kendilerini sırf bu sebepten azarladığını söylemişti. Hemşire, ailenin İsim bulmada gecikmelerini bireye saygısızlık olarak atfetmişti. Beni o kadar etkiledi ki, çünkü bir haftalık bebeğe birey olarak bakabilmek ve ona saygı duymak muhteşem bir davranıştı.
"Mahremiyet: Gizlilik, bir şeyin (mahrem) gizli hâli, gizli yönü, insanın saygınlığı ve dokunulmazlığı demektir. "
Saygı mahremiyet ile başlar, yahut da mahremiyet saygı ile başlar. Bu iki ölçü ise bilinç-eğitim ile başlar. Mahremiyet kurallarını bir bireyin bilmesi ve ona göre yaşaması, ebeveynin de bu kurallara göre çocuk yetiştirmesi bir saygının ifadesidir.
Kitap mahremiyet bilinci konusunda bir çok başlıkta inceleme sunuyor. Kesinlikle okunması gerekenler arasında diyor ve içeriğini ekliyorum.
Başlıklar:
1)Mahremiyet eğitimi
2) Ailede Mahremiyet
3) Sosyal Medya ve Mahremiyet
4) İslam'a göre çocuk hakları
5) Çocuk ihmal ve istismarı
.
Not: Bu arada Diyanet baskısı kitaplara olan fazlaca sevgimi ve ilgimi de belirtmeliyim.