Rober Haddeciyan, İstanbul'daki Ermeni cemaatinin önde gelen düşünürlerinden birisi.
Haddeciyan'ın tiyatro, şiir, deneme, roman, eleştiri, edebiyat tarihi üzerine pek çok eseri varmış.
Tavan, Ermenice olarak, 1983 yılında yayımlanır ilk kez.
Sanırım Telos yayınları tarafından 1987 yılında Türkçe yayımlanmış.
Ben, Aras Yayınları'ndan okudum Tavan'ı.
Romanın başında öğrendiğimize göre, anlatıcımız, yedi ay on iki gündür bir hastanede, yatağa bağımlı olarak yaşamaktadır.
60 yaşlarında İstanbul'da esnaflık yapan Ermeni asıllı anlatıcımız, bir Ermeni hastanesindedir.Saçma sapan bir kazadır, bu duruma düşmesinin nedeni.
Tek çocuğu, değerlisi, kızı Satenik her gün ziyaret eder, onu.Satenik ısrarla babasını eve götürmek istese de kendisi yük olmak istemez kızına.
Yan yatağından farklı farklı hastalar gelip geçerken, o gözü tavanda, tüm yaşamını düşünür.
Kalp krizinden ölen Anadolu Ermenisi babasını, genç yaşta kaybettiği eşi Verjin'i düşünür.Kızı Satenik'in davranışlarından, sözlerinden, yaşamına, evliliğine dair çıkarımlarda bulunur.Bir yandan da yan yatakta yatan oğlunun başında bekleyen Alis Hanım, cinsellik dolu çağrışımlar yaratır.
Bir odaya, bir yatağa hapsolan anlatıcımız, düşünerek, hatırlayarak tekdüzeliği yenmeye çalışırken, varoluşu da sorgular.
Çok çok beğendiğim bir kitap oldu, Tavan.