Ilkokulda iken öğretmen olmak istemiştim. Hatta okuldan eve gelince oyuncak bebeklerimi sıra sıra dizer, küçük yazı tahtamı da alır,o gün okulda ne öğrendik ise onlara anlatırdım. Öğrenmeyi ve öğretmeyi sevdiğim için... Ama maalesef mesleğim öğretmenlik olmadı.
Bu kitabı da görür görmez gerek ismi gerek kapağı gerekse konusu itibariyle ve bir enerji mi yaydı nedir, alıp okumam gerektiğine karar verdim.
Kitapta;
İyi kalpli, sevecen kendini öğrenmeye ve öğretmeye adamış,, idealist bir öğretmen olan Sezer Öğretmenin hikâyesini okuyoruz.
O'nun öğretmen olmadan önce yaşadığı şeyleri, öğretmen olduktan sonra, öğrencilerine olan davranışlarını, öğrencileri için katlandığı fedakarlıkları... Sadece dersleri anlatayım da kenara geçeyim mantığında bir yaklaşım sergilemediğini.... Aynı zamanda onlara müzik sevgisini kazandırtmasını.. Onların sorunlarıyla ilgilenmesini...Ve en önemlisi de onları topluma iyi birer birey olarak kazandırtma çabasını okumuş oluyoruz, kitapta.
Hatta okurken karşımda Köy Enstitülü bir öğretmen varmış da anılarını dile getiriyormuş gibi hissettim.
Ve içimden dedim ki keşke ilkokulda iken benim de böyle idealist bir öğretmenim olsaydı.
Samimi bir şekilde söylüyorum ki Sezer Bey'in öğrencileri çok şanslı imiş ve şanslı olacaklar.
Kısacası bu kitabı öğretmenler başta olmak üzere tabi ama benim gibi öğretmen olmayan kişiler de okusun, diyorum.
Kesinlikle tavsiye ederim. Sevgiler...