Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tiamat Yorumları ve İncelemeleri

Tiamat yorumları ve incelemelerini, Tiamat kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Tiamat puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
160 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Yakın zamanda dipsiz kuyu Twitter’da ‘Me on Netflix’ yorumuyla bir görsel ön plana çıktı. Bir kaç ısırık alınmış elmalar kanepenin bir köşesinde beklerken, bir iki yaşlarında bir bebek elinde dişlenmiş başka bir elmayla etrafı izliyor. Yorumlar da “Bay Doğru’yu ararken ben”, “Udemy’de ben”, “ Hobilerim ve ben” minvalinde ilerliyor. Tiamat’a
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 saatte okudu
çivi çiviyi söker..
Kitabı okumayı düşünen sevgili okurlar, başlarda benim gibi zorlanmamanız için aşağıda bazı notlar aldım. Başlamadan önce bir kez bu notları okumanız akışı bölmemek ve kolay adapte olmanız adına faydalı olacaktır. :) Konusu: Tahtelbahir mürettebatının 1915'te ele geçirdikleri yük gemisinin ganimetleri arasında altın bir sandık bulmaları
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
Reklam
160 syf.
6/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Osmanlı'da denizaltı
Tiamat incelemesini yapmayı düşünmüyordum fakat Osmanlı'yi da ilgilendirdiği için kendime zaptolamiyorum, bu yazdıklarım sert bir eleştiriden ibaret olacak. Daha Avrupa'da denizaltı diye bir araç bilinmezken 1719'da 3. Ahmet döneminde "Tahtelbahir" adı verilen dünyanın ilk denizaltısı üretilmişti. Bizler için ve dünya için bunun ne kadar önemli bir konu olduğu muhakkak. Fakat gelgelelim romandaki "tahtelbahir" gemisine; gözlerini altın bürümüş, sürekli sarhoş, dillerinde hep bir küfür ve daima argo konuşan adı üstünde bu roman kahramanları, bizim ecdadımiz olan Osmanli gemi mürettebatından çok çok çok uzaktalar. Bizim ecdadımızın dilinden tekbirlerin ve duaların eksik olmadığı bilinse de romanda güya jolemsi, sabunsu yaratığı görüp sadece korkudan dua eden insanlarla karşı karşıyayız ve birkaçı hırsızlıktan çekinmeyen, küfürden başka laf bilmeyen insanlar. Romanda, trajikomik ve bir o kadar da çalkantılı bir kurgu işlenmiş. Asıl soru şu, madem Osmanlı dönemi bir roman yazılacak neden içki, küfür, yobazlık, korkaklık ve cahillik üzerine kurulu bir roman yazılıyor.Özellikle hırsızlık gibi insanın onurunu zedeleyen bir mefhumu, yazarın Osmanlı askerine atfetmesini hiç doğru bulmadım. Biz kendi milletimizi ve ecdadimizi ne zaman yüceltecek romanlar yazacağız. @calikusu_okur_
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
3-4 defa bırakıp, tekrar başladığım bu kitabı, yazarı İhsan Oktay Anar olduğu için devam ettim. Yazar korku, gerilim tarzda yazdığı bu kitabı aslında Osmanlı - Fantastik olarak adlandırabiliriz. Konu 1915 yılında, savaş zamanında, Osmanlı denizaltısının, bir şilep bulmasını ve bu şilepte bulunan ganimetlerle beraber bir sandığında, denizaltına getirilmesini ve akabinde pişmiş tavuğun başına gelmeyenlerin denizaltı mürettabatınım başına gelmesini konu alıyor. Kitapta okuru zorlayan kısım teknik terimlerin bolluğu ve anlatılanlara göre denizaltını kafamızda canlandırmak olarak belirtebilirim. Aslında kitabın içinde teknik terimler ile ilgili sözlük ve denizaltı ile ilgili resimler olmuş olsaydı, çok fazla dikkatimiz dağılmadan kitaba ve konusuna yoğunlaşabilirdim. Bunun yerine durmadan internette kısa kısa araştırma yapmak zorunda kaldım. Konusu, tarzı, karakterleri ile farklı ve güzel bir kitap olmuş. İlk 10 sayfayı saymazsak kitabı okumaktan gerçekten keyf aldım.
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
160 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
İhsan Oktay Anar sevdiğim yazarlardan, lakin 2014 tü sanırım bir açıklama yaptı:‘Severek yaptığım, zevk aldığım şeylerden biri de roman yazmaktı. Onu da tükettim’ diyen Anar, ‘Yedi kitap yazdım, artık yeter. Sekizincisini yazarsam, bu bir tür enflasyon demektir. Bu yüzden başka bir türe geçebilirim. Bir işi tadında bırakmak gerekir. Elbette bu
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
160 syf.
5/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Tiamat
İhsan Oktay Anar, hocalarımın sıkça övgüyle bahsettiği bir yazar. Eminim akademik olarak gerçekten önemli biridir. Tiamat, konusu bakımından ilgi çekici olsa da üslup bakımından benim tercih edeceğim romanlar arasında yer almıyor. Bir kitabı okurken kitabın su gibi akmasını sağlayan en önemli unsur bana göre dilidir. Eğer bir kitabı okurken sürekli sözlüğe bakma, adı geçen terimleri araştırma uğraşına giriyorsam o kitap benim için edebi zevk vermekten uzaklaşmış demektir. Şimdi diyeceksiniz ki roman şimdiki zamanda geçmiyor, bu kadar eski kelime kullanılması normal. Hayır ben buna katılmıyorum, anlatıcı anlatacaklarını daha açık şekilde, söz oyunlarına, betimlemelere daha az yer vererek de gayet iyi anlatabilirdi. Uzun ve anlaşılması zor, okuru bir cümle geriye iten anlatımlar yazarı bir dehâ haline getirmiyor bana göre. Kısacası elimde sürünen bir kitap oldu diyebilirim. Sadelik her şeydir. Not: İhsan Oktay Anar'ın yazımını beğenmeyen herkes neden "kitabın derinliğini anlamamışsın, felsefi yönü ağır basıyor vs." gibi dönütler alıyor anlamıyorum. Felsefi yönü ağır basan kitap okumak isteseydim de ilk kaynağım İhsan Oktay Anar olmazdı.
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
Reklam
160 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Açıkçası bu hacimdeki bir kitap için uzun bir zaman ayırdım diyebilirim. Başlangıçtaki uzun betimlemeler oldukça yorucuydu. Çok yoğun bir biçimde denizcilik terimleri mevcut ve bu da sürekli Google’a bakma ihtiyacı gerektirdi benim için. Yayınevi bu terimleri açıklama olarak ekleseydi çok daha güzel olabilirdi. Genel olarak heyecan uyandıran güzel bir kurgusu var fakat ilk 50 sayfadan sonra.
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
160 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir Osmanlı Zombi Romanı!
Bir demlik çay eşliğinde Tiamat sohbeti yapmak isteyenleri şuraya “ youtu.be/6hacy63gttk “ davet ediyorum. Tiamat, İhsan Oktay Anar’ın yepyeni bir tarz denediği kısacık bir roman. Yazara ve külliyatına dair eksik bilgisi olan okurlar kesinlikle “hikâyesiz bir hikâye” gibi biçimsiz yorumlar yapacaktır. Romanın “Enuma Eliş, Tevrat, Amat, Kitab-ül Hiyel” ile olan bağlarını bilmek ve “steampunk-cyberpunk” bilim-kurguya aşina olmak bu romandan alınacak hazzın boyutunu değiştirecektir. Edebiyatımızda eşine rastlayamayacağımız bir “Osmanlı-zombi” hikâyesine kendinizi keyifle emanet edebilmeniz için de Uzun İhsan evrenine aşina olmanız gerekir. Felsefi katmanlarını azaltarak aksiyona yönelen İhsan Oktay Anar, bu romanı tırnaklarımızı kemirerek okumamız için özenle tasarlamıştır. Bu nedenle “Bir Puslu Kıtalar Atlası değil!” eleştirisini yapanlara videoda cevap verdim. :) İhsan Oktay Anar seven herkesi çok keyifli bir aksiyon-gerilim bekliyor.
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
Tiamat Yıl 1800'ler.. Osmanlı yapımı bir deniz altı Tahtelbahir, karasularda yol alırken.. İçi ceset dolu bir İngiliz şilebi (yük gemisi) ile karşılaşır. Neler olmuş burada? Bu geminin hali ne? Mürettebat olanı biteni anlamak için, hemen yük gemisini araştırmaya koyulur. Ardından.. Burada ganimet yüklü altın bir sandık bulduklarını zannedip, sandığı el birliğiyle Tahtelbahir'e taşırlar. Ama o da ne? Mürettebat, sandığı Tahtelbahir'e taşımakla hayatlarının hatasını yaptıklarını iş işten geçtikten sonra fark edecektir. Çünkü hazine gibi görünen o sandık; aslında taaruz edici bir bombadan farksızdır, nereden bilsinler? ### Okur olarak son söz: Kitap bir balıkla başlıyor. Başında ışık taşıyan bir fener balığıyla.. Bu balık esrarengiz.. Avlarını başındaki parlak ışığı kullanarak avlıyor. Kafadanbacaklılar, fener balığının bu parlak ışığının cazibesine kapılıp, fener balığına yem oluyor. Bu aslında bizim mürettebatın başına gelenlere çok benziyor. Neden derseniz? Onlar da hazinenin cazibesine kapılıp aynı kafabacaklıların fener balığının ışığının çekiciliğine kapılıp, yaklaşması gibi mütetebattakiler de sandıkta hazine var deyip sandığa yaklaştılar. Sonuç ne mi? Fener balığının kafabacaklı kalamar'ı ham yapıp yutması gibi sandığın içindeki sabun köpüğü canavar da aynı şekil mürettebatı yuttu. Özetle bu durum benim aklıma Mevlana'nın şu sözünü getiriyor: "Görünüşe aldanma, çünkü hiçbir şey göründüğü gibi değildir; bugün hayat veren su yarın sizi boğabilir."
Tiamat
Tiamatİhsan Oktay Anar · Everest Yayınları · 20223,978 okunma
384 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.