Zihninde oyun ardına oyun oynuyor, yeni varyantlar öğreniyor, hücum ve savunmadaki biçimsel farkları görüyor, şaşırtıcı bir hamle veya hassas bir pozisyon karşısında bazen heyecanla dudağını dişliyor, sair zamanlarda ise hamle ardına hamle, tehdit üstüne tehdit, zorluk üstüne zorluk gördükçe satrancın derinliği, sonsuzluğu karşısında yorgun düşüp bir umutsuzluk duygusuna kapılıyordu.
((Protein aktarımıyla göze veya ele şekil veren bir genetik kod olduğunu duymuştu. Deoksiribonükleik asit. Solunum ve sindirim sisteminin yapısını oluşturan, keza bir bebeğin elini işler kılan da bu dizilimdi.))
Satranç da ona benziyordu. Bir pozisyonun geometrisi tekrar tekrar çözümlenebiliyor, olasılıklar tükenmiyordu. Derinine inip belli bir katmana ulaşıldığında altından bir katman daha çıkıyordu, sonra bir tane daha…
Derin!
Satranç…
Birçok kişinin aksine ben kitabı beğenmedim. Aşırı yavaş işlediği için mi konu bilemiyorum. Sayfalar akmadı resmen . Okuyanların yorumunu merak ediyorum
Beth Harmon sahipsiz bir kız çocuğundan genc bir kadın olmaya evrilirken, altkültürden gelip egemen sınıflara meydan okuyan karşıt bir zafer kazanır. Kendisine yazılan kaderi satranç tahtası üzerinden reddeder ve egemen kültür içinde kaybolmak yerine, adını altın harflerle yazdırarak ezilenlere ümit vaat eder. Başkaldırının satranç üzerinde yapılması ise fakirin, kimsesizin ve kadının zekasıyla kazanmasını işaret ettiğinden tatmini büyük olur. Erkeğin gücüne boyun eğmeyen, çevresindekilere iltifatlar düzmeyen, hüngür şakır aşk acısı çekmeyen, kendisine yetimhanenin bodrumunda satranç öğreten ustasını ziyaret etmeyen, neticede ne düşündüğünü açık saçık ifşa etmeyen cool bir kadın kahraman çok azdır ve genellikle bu davranış biçimi şüphe, öfke ve antipati uyandırır. Oysa Beth biraz Külkedisi, biraz Pamuk Prenses olmasına karşın prensler peşindeyken değil, kendi çizdiği hol haritasında hamleler yaparken hayranlık uyandırır.
" Sadece 64 kareden ibaret bir dünya. Orada kendimi güvende hissediyorum. Kontrolümde ve egemenliğimde olabiliyor. Öngörmeye müsait. Zarar görürsem tek suçlu benim."
Satrançla hiç ilgilenmediğimden okurken aşırı sıkıldım. Kitap elimde süründü resmen. Sayfalarca sonunda bir şey olacak diye bekledim ama olmadı, tahmin edilebilirdi. Meraklısı olan varsa sevebilir belki