Anlaşıldığına göre, Baba portakal almış ama yanında nakit yokmuş. Bay Nguyen'e bir çek yazmış, o da kimliğini görmek istemiş. "Nüfus cüzdanımı görmek istiyor!" diye gürledi Baba, Farsça. "Tam iki yıldır o kahrolası meyvelerini alıyoruz, cebini parayla dolduruyoruz ve bu köpekoğluköpek kimliğimi soruyor!"
(...)
"Ne biçim ülke bu? Kimse kimseye güvenmiyor!"
(...)
"Babam hâlâ Amerika'daki yaşama alışmaya çalışıyor," dedim, açıklamak istercesine.
Onlara, Kâbil'de ağaçtan kopardığımız bir dal parçasını kredi kartı niyetine kullandığımızı anlatmak isterdim. Hasan'la dalı alır, fırına giderdik. Fırıncı bıçağıyla dalın üzerine bir çentik atardı; tandır'ın alevleri arasından bizim için çektiği her nan somunu için bir çizgi. Ay sonunda Baba çubuktaki çentiklere göre ödeme yapardı. Hepsi bu kadar. Kimlik filan yok.