"Ben modaya aldırmam, yalnızca kalıcı olanla ilgilenirim. Eğer kitaplar, müzik ve resimler zamana kayıtsız kalmaktan şikayetçi değilse, ben de olmam."
İtalyan Üniversiteleri Üzerine
Profesör, podyumdan dinleyici kitlesine konuşur, yani dersini verir ve gider. Öğrenci yalnızca tez yazma aşamasında profesöre yaklaşıp, bir konu hakkında soru sorabilmekte ve akademik araştırmanın nasıl sürdürüleceği üzerine tavsiye alabilmektedir. Öğrenci kitleleri için dersler, az ya da çok dikkatle, bütünüyle ya da kısmen dinlenen bir dizi
Sayfa 136Kitabı okuyor
"İşi bitince banyoyu ısıtmakta kullandığımız küçük, parafinli sobayı aldı, bahçeye çıktı, kitapların üzerine parafin döküp ateşe verdi.
Kitapların alev alev yanışını seyrettim; Satürn'e yaraşır o dondurucu ocak gecesinin nasıl da ısındığını, aydınlandığını düşündüğüm bugün gibi aklımda. Zaten kitaplar bana her zaman ışığı ve sıcaklığı getirmişti."
Sayfa 47Kitabı okuyor
7 Mayıs Çarşamba, tükenmiş kelimeler ve metruk binalar üzerine.
Kitabın son sayfasına gelmişti. Birkaç kelimelik nefesti aldığı. Toprağında eğrilmiş beyaz sardunyası bir yaprak düşürüverdi masanın üzerine. İçini üşüten rahatsız edici gerginlikteki akşam serinliğinde buz gibi olmuş kahvesinden bir yudum aldı sitemkâr bir tavırla. Telaşlı ve sabırsız esen rüzgar yüzünü tatlı tatlı okşuyordu. Gözünün önüne düşen
