Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
105 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hacı Agalanmak ya da Hacılanmamak?
Hacı Agalansak da mı Hacılansak, Hacılanmasak da mı Hacı Agalansak? Efendim? Peki, peki yeterince anlaşılmadı farkındayım… Biraz daha açık olmakta fayda var... Kitaba tam 35 alıntı yapmışım. Daha fazlasını pek ala yapabilirdim. 105 Sayfalık bir kitap nasıl bu kadar anlam yüklü olabilir, nasıl bu kadar halimizi ve ülkemizi anlatabilir size
Hacı Aga
Hacı AgaSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 20172,181 okunma
295 syf.
·
Puan vermedi
·
10 saatte okudu
Yaklaşık 45 gün süren Proust okumamdan sonra daha rahat okunabilen bir şey okumak istemiştim. Yusuf hakkın da bir fikrim yoktu ama isimden yola çıkarak Pembe’nin cıvıl cıvıl bir kız olduğunu düşünmüştüm. Belki mutlu son beni bekliyordur diye düşündüm. Ama maalesef kitap mutlu olamayanların sonunu anlatıyor. Pembe abla Yusuf kardeş öyle güzel bir ilişki. Bir yandan töre onlara göre namus temizlemek adlarını temize çıkarmak. Birbirine kıyamayan abla kardeş. En geride kalan susmak zorunda olan bir anne adı bile dışlandığının belirtisi Keder. Adıyla müsemma derler ya öyle. Canan Tan yine kanayan bir yaramıza parmak basmış. Hatta parmak basmakla kalmayıp kanayan yaraya bir de tuz basmış. Cahillik erkek evlat egemenliği. İstanbul hayalleri büyük şehir rüyaları. Okunması çok hızlıydı benim için. Zaten sayfalar akıp gidiyor elinizde. Sonunu merakla bekliyorsunuz. Yazarın daha önce başka eserlerini de okumuştum. Dilini işlediği konuları gerçek şeyleri ele alışı beni çok mutlu ediyor. Bir kaç gün daha böyle hemen bitirilebilecek şeyler okumayı planlıyorum. Çünkü önümde 3-4 tane daha aşırı yoğun anlatımlı kitaplar var. Biraz kafamı sakinleştirmem lazım.
Pembe ve Yusuf
Pembe ve YusufCanan Tan · Doğan Kitap · 20146,7bin okunma
Reklam
''...yeryüzünde cahillik ve yoksulluk varoldukça, elinizdeki gibi kitaplar hala yararlı olma niteliğini koruyacaktır.''
112 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Bir oturuşta bitirilebilecek kitaplar arasında yer almasına rağmen ben biraz zamana yayarak, sindire sindire okumaya çalıştım. Çünkü kitapta o kadar haklı tespitler var ki, bu tespitler kişiyi; medeniyet, vahşilik, cahillik, ilkel yaşam ve doğal yaşam kavramlarını düşünmeye ve sorgulamaya sevk ediyor. Ve doğal olarak bu biraz zaman alıyor. Kitapta "medeni insanların" giyimleri, yaşadığı evleri, taptığı paraları, eşyaları, makineleri, meslekleri, sinemaları, düşünme hastalıkları ve karanlıkta boğulmaları bir "ilkel insanın" gözünden anlatılmaktadır. Tabi bu "ilkel insan" bunları anlatırken "medeni insanı" çok haklı bir şekilde yerin dibine sokmaktadır. (Özellikle para konusunda yapılan tespitler günümüzü anlatır nitelikte olduğu için bu tespitlerin tümünün altını çizmiş bulundum.)
Göğü Delen Adam
Göğü Delen AdamErich Scheurmann · Ayrıntı Yayınları · 202013,9bin okunma
339 syf.
3/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitaba adaptasyon sürecim biraz uzun sürdü. Çünkü olaylar 1851 yılında geçiyor; madamlar, matmazeller, reveranslar, lordlar, kabarık elbiseler, kirpik kırpıştırmalar havada uçuşurken, evlerde robotlar hizmetçilik görevi görüyor. Yani kurgulanan dünyayı benimsemekte biraz zorlandım. Ama adapte olduktan sonra devamını merak ederek okudum. Ana
Görgü ve Casusluk
Görgü ve CasuslukGail Carriger · Pegasus Yayınları · 201650 okunma
308 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
72 günde okudu
Herkes ve Hiç kimse için Bir Kitap. Ne demek ki şimdi bu? Yani şimdi böyle beylik laflar edeyim de okuyucu etkilensin diye mi yazmış bunu kitabın ilk sayfasına? Unutulanlar unutanları asla unutmazlar gibi bir laf! Hehe. İlk okuduğumda tam da böyle söylemiştim. En başta; Nietzsche okumak roman ya da hikaye okumaya hiç benzemiyor. Yapılan
Böyle Söyledi Zerdüşt
Böyle Söyledi ZerdüştFriedrich Nietzsche · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202037,7bin okunma
Reklam
Kitaplar ve Cahillik
"DİKKAT...! Kitap okumak cahilliğinize zarar verebilir." Dipnot: Doğru söze ne denebilirki :) Bir kütüphanenin duvarında okumuştum bu cümleyi :)) Burada da paylaşmak istedim.
168 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun süredir ismi gündemde olup okumadığım yazarlardan birisiydi Bulgakov ve ilk kez tanıştık bu kitap sayesinde. Kitap isminden de anlaşılacağı gibi; mesleğine ilk kez atanan bir doktorun daha doğrusu bir köy doktorunun anılarından oluşmakta. Bu türde başka kitaplar da okumuştum ama Bulgakov'un gerçekten çok sade ve kısa kısa bu hikayeleri gayet ilgi çekici. Sizi de içine alıp aynı heyecanı, siniri, üzüntüyü size yaşattırıyor. Belki de çevirmenin de etkisi olabilir. Tıbbi terimler kafanızı ağrıtmıyor. Kitap 9 adet anıdan oluşuyor. Her biri birbirinden güzel bu hikayelerin hepsi ayrı bir vaka. Çok zor şartlarda görev yapıyor doktor. Köy olması, dönemin siyasal durumu ve köylerdeki cahillik. Hurafe inançlara karşı koyması çok güzeldi. Dönemin siyasetini inceden eleştirmesi yine ayrı bir tat vermiş. Bu sayede doktorların ilk yıllarında çektiği zorlukları da öğrenmiş olduk. Azimle ilgili bir alıntı vardı bunu incelemede de paylaşmak isterim. "Köyde büyük tecrübeler kazanılabilir," diye düşünüyordum uykuya dalarken, "fakat okumak, okumak ve daha çok okumak gerek..." Sayfa 68 Kısa bir sürede okunacak, güzel bir eser. Sizlere de tavsiye ederim. Özellikle doktorlara ve acil de çalışan hemşire ve teknisyenlere. Kesinlikle etkilenecekler.
Genç Bir Doktorun Anıları
Genç Bir Doktorun AnılarıMihail Bulgakov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201524,7bin okunma
Geri113
208 öğeden 196 ile 208 arasındakiler gösteriliyor.