Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Komşu Namusu
O zaman düşündü ki insanlar yalnız kendi saadetlerini iyice duymak için başkalarının felaketlerini arar
Sayfa 126Kitabı okudu
_İnkarcılar kızgın fırına atılmış saman gibi yanacaklar. İnananlar ise ahırdan salınmış buzağılar gibi sevinçle sıçrayacak. _Davutoğlu Süleyman’ın özdeyişleri_ _Akılsızlarara, ahmaklıklarına uygun karşılık ver. Yoksa kendilerini bilge sanırlar. _Akılsızlar ne zamana dek bilgiden nefret edecek? _İyilerin peşinden gidin. Hırsızın katilin
Reklam
Komşu Namusu
O zaman düşündü ki insanlar yalnızca kendi saadetlerini iyice duymak için yalnız başkalarının felaketlerini arar…
Sayfa 123 - İnkılâpKitabı okudu
Komşu Namusu
Hem bütün bu ayrılmalar, yalnızlıklardan sonra, uzun bir kararsızlık, bu kargaşalık, ne tahammül edilemez bir rahatsızlıktı!…
Sayfa 126 - İnkılâpKitabı okudu
Komşu Namusu
O zaman düşündü ki insanlar yalnız kendi mutluluklarını iyice duymak için başkalarının felaketini arar ve bencilliklerinin böyle bazı çeşitlerine erdem adı vererek mesela aldatılan bir kocayı uyarmayı "ahlak" sayarlar. Halbuki bunun aslı, başkasının felaketinden duyulan vahşi zevk, kendisini ondan mutlu görmek için hazırlanmış garip bir delildir.
Sayfa 72 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Bir Anın Fotoğrafı
Başmümeyyiz - masa arkasında otururken gayet uzun boylu gibi duran, fakat ayağa kalkınca kısacık kalan bir Tatar - serili gazetesi üzerinde adeta uyuyor, sabahleyin taze mürekkeple doldurulmuş hokkalarla güneşli perdeler üzerinde gölgelerini gezdiren sineklerin ara sıra vuku bulan hamleleri altında uyanacak gibi bir ses çıkarıyor, parmağının ucunu, omuz başını, dudaklarının birini oynatıyor, sonra yine dalıyordu ;Osman Bey onu seyrediyor, adeta bir oyunda gibi eğleniyordu. (Bu bölüm kitaptaki 'Komşu Namusu' hikayesine ait.)
Sayfa 122 - İnkılapKitabı okudu
Reklam
O zamanın tahsil görmemiş kabadayı gençlerinde bile bir başka asalet mevcuttu... Bu kabadayı gençler, mahallelerin namus ve asayiş inzibatlarıydı âdeta... Komşu kızına veya hanımına yan gözle bakmayı en büyük alçaklık olarak gören bu dürüst ve mert kabadayılar, böyle bir harekete kendileri asla tevessül etmedikleri gibi, başkalarının da tevessülüne imkân vermezler, icap ederse mahallenin namusu uğruna seve seve hayatlarını verirlerdi. Hâsılı dinine, mâneviyatına, vatanına ve milletine sıdk ile bağlı, dindar, vatanperver, örf, âdet ve an'anelerine son derece riayetkâr, edebli, terbiyeli, faziletli, mânevî değerlere karşı saygılı, yüksek seciyye ve ahlâk sahibi, çalışkan, asil ve nezih bir gençlikti dünün gençliği... Tek kelime ile ifade etmek icab ederse evet; ideal gençlik!
Dünün gençleri umumiyetle anneye ve babaya saygı duyarlar, onlara karşı son derece itaatli davranırlar, hocalarına karşı korkuyla karışık bir hürmet beslerler, büyüklerinin karşısında edebe aykırı en ufak bir hareketten dahi kaçınırlardı. Esasen bu gençlerin edebe aykırı hemen hemen hiç bir hareketleri yoktu denilebilir... Nasıl olsundu ki? Edeb
O zaman düşündü ki insanlar yalnız kendi mutluluklarını iyice duymak için, başkalarının felaketini arar ve bencilliklerinin böyle bazı çeşitlerine erdem adı vererek, mesela aldatılan bir kocayı uyarmayı "ahlak" sayarlar. Halbuki bunun aslı, başkasının felaketinden duyulan vahşi zevk, kendisini ondan mutlu görmek için hazırlanmış garip bir delildir. /Komşu Namusu
"... Dersim Mebusu Hasan Hayri Bey, 3 Ekim 1921 günü Büyük Millet Meclisi gizli oturumunda yaptığı konuşmada, ... aşiretlerin çoğunun yüzyıllar önce Horasan'dan gelmiş, süreç içerisinde çeşitli nedenlerle komşu aşiretlerin etkisinde kalarak Kürtçe konuşmaya başlayan AleviKızılbaş Türkmenler olduğunu söylemişti."
Sayfa 106
Reklam
*Komşu Namusu
"insanlar yalnız kendi mutluluklarını iyice duymak için, başkalarının felâketini arar ve bencilliklerinin böyle bazı çeşitlerine erdem adı vere­rek meselâ aıldatılan bir kocayı uyarmayı "ahlâk" sayarlar. Halbulki bunun aslı, başkasının felâketinden duyulan vahşî zevk, kendisini ondan mutlu görmek için hazırlanmış garip bir delildir."
Sayfa 116
Endişem çoğalıyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Artık mektup almak için evin altında dört beş dakika durmak pek tehlikeli oluyordu, bir uşak gizlenir de her şeyi duyarsa ayrılıktan başka bizim evdeki marsıklarla ne yapacağımı düşündükçe şaşırıyordum. Öyle bir belaya girmiştim ki tarif edilmez derken bir gece mektup verirken ayağımın altında bir
Sayfa 16 - Can YayınlarıKitabı okudu
Komşu Namusu
O zaman düşündü ki insanlar yalnız kendi mutluluklarını iyice duymak için, başkalarının felâketini arar ve bencilliklerinin böyle bazı çeşitlerine erdem adı vererek meselâ aldatılan bir kocayı uyarmayı “ahlak” sayarlar. Halbuki bunun aslı, başkasının felâketinden duyulan vahşî zevk, kendisini ondan mutlu görmek için hazırlanmış garip bir delildir.
Sayfa 126Kitabı okudu
29 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.