Peygamberimizin saçını, sakalını, kıyafetini taklit edip; O'nun ticaret ahlakını, komşuluk ahlakını, yaşantı ahlakını... Kısacası Kur'an ahlakını örnek almayanlar Onu kesinlikle anlayamamışlardır.
Şehir ve İnsan
Yozlaşmış bir yığın mıyız, bireylerden müteşekkil bir toplum mu? Bu, mimariye bakar. Herhangi bir kentin panoramik fotoğrafını inceleyerek, orada oturanların ekonomik, psikolojik, eğitimsel... her türlü durumunu anlayabiliriz. Kentte meydan yoksa, demokrasi gelişmez. Kaldırımlar darsa, bireye saygı kıttır. Yapılar çok katlıysa, kanser yaygındır. Çünkü komşuluk ölmüştür. Binalar, insanlardan uzun yaşar. Tapusu kimde olursa olsun, her bina şehirdeki herkesindir. Çünkü manzaranın değişmez bir parçasıdır. İçinde barınmasan da, yapının yüzüne bakarsın. Somurtkan yapılar, şehir hayatının tadını kaçırır. İyi bir bina yaptığınızda evlatlarınıza, torunlarınıza ve de komşularınıza harika bir hediye sunmuş olursunuz. Kötü bina yaparsanız, gelecek nesilleri de hasta eder, kronik depresyona sürüklersiniz. Eğitim kalitesini arttırmada, en az maliyetle en etkili sonuç; okul binalarının ve bahçelerinin estetikleştirilmesiyle elde edilir. Bahçesi çölleşmiş, cezaevi benzeri okullarda öğretmenler şefkatli, öğrenciler mutlu olamaz. Bahçeler, dünyevi eserler olan binaların, cennetle bağını kurar. Bahçesiz evden çıkan cenaze cennete gidebilir mi? Ha? Bahçe, bir binanın asıl manzarasıdır. Saklanmak için ideal yerleşimler olan metropoller, kaçaklar için tasarlanmış gibidir. Çünkü insanları birbirinden yalıtır, koparır, ayırır. Dolayısıyla bir tür cezaevi işlevi de görürler.
Sayfa 307Kitabı okudu
Reklam
Komşuluk bazen de karşıdaki evin kapısını çalıp bir fincan muhabbet istemekte çünkü.
Sayfa 158Kitabı okudu
Bireysel huzurumuz ve mutluluğumuzun yanı sıra toplumsal birlik ve beraberliğimiz için de önem taşıyan komşuluk ilişkilerindeki kan kaybını durdurmak için hepimiz bir şeyler yapabiliriz. Biraz özveri biraz da gayretle iyi komşuluğu masal olmaktan kurtarabilir, yaşamaya değer bir evrenin Mimarları olabiliriz.
Sayfa 86
Apartımana tıkılmış olsa da eski günlerin aşkını, ahlâkını, komşuluk hukukunu, alışkanlıklarını hâlâ taşıyan aileler hayatta idi.
Dünya şu son yıllarda açgözlülük ve kinin cirit attığı bir savaş meydanına dönmüştü . Her şey, sanat, düşünce, yazı, gelecek, komşuluk her şey kokuşmuştu. Ve birdenbire güçlü bir silgi darbesiyle karatahta siliniverdi. Tarih sıfırdan yeniden başladı, gezegenimiz tekrar masumiyetine kavuştu. Sence ona ne isim koymalıyız? "Gezegenimize mi yani ? '" diye sordum gevşek gevşek. "Hayır, çocuğumuza.."
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.