İran'ı bilmeyen sözde İran uzmanları, yıllarca İran'ın ne kadar güçlü olduğunu anlatıp durdular. İran'ın son yıllarda ne kadar geliştiğinden, Sipahi Pasdaran adı verilen devrim muhafızlarının esrarengiz savaş kabiliyetinden vesaire söz ettiler. Oysa İran'ı övüp arşa çıkaran bu uzmanlar ne tek kelime Farsça bilir ne de
Bizim de İstanbul'umuz...
"Megaralıların kurduğu şehir bir milyon nüfusu, üç sıra surla çevrili görkemli binalarıyla müthiş bir yer oldu. Burası pek çok isimle anılır: Yunanlara göre resmi adı Konstantinopolis, halk arasında Byzantium; okumuş İtalyanlara göre Yeni Roma; Gotlar ve diğer Germen barbarlara göre Miklagard; Bulgarlara göre Kesarorda; Slavlara göre Tsarigrad. Dünyanın gözbebeği olan bu şehri ben de yurdum sayıyorum..."
Reklam
Konstantinopolis gelişirken, nüfusu da çoğalıyordu. Mısır'dan getirilen tahıldan yapılan ekmek kentlilere bedava dağıtılıyordu. Giderek artan su gereksinimini karşılamak için sarnıçlar artık yeterli olmuyordu. Daha önce yapılmış olan sukemerlerine, Fatih ve Beyazıt arasını kateden ünlü Valens Sukemeri (bugün Bozdoğan Kemeri) gibi yenileri ekleniyordu. Bu dönemde yapılan su taşıma ve dağıtım sisteminin, kilometrelerce uzaktaki İstranca ve hatta Balkan Dağları'ndan kente kadar ulaştığı biliniyor.
Bizans İmparatorluğu'nda Ticaret ve Sanayi: Bizans İmparatorluğu, 10. yüzyıla kadar sürekli olarak büyümektedir. 10. yüzyılda Bizans, dünyanın en zengin devletidir. Bu, yönetici sınıfın çok iyi olmasından kaynaklanmıyordu. Sebebi bambaşkaydı. İm­paratorluğun konumu, onu, büyük bir ekonomik ve siyasî güce sahipmiş gibi gösteriyordu. Tarım
Konstantinopolis nüfusu
1200'lere gelindiginde şehirde hâlâ dört yüz bin insan yaşıyordu.
Sayfa 252Kitabı okudu
Sultan II. Mehmed'in (sonradan Fatih olarak anılacaktır) ordusu, uzun bir kuşatmanın ardından 29 Mayıs 1453'te Bizans başkentine girerek, Konstantinopolis'in doğu Hristiyanlığının sembolik merkezi olarak rolünü sona erdirdi. Bundan sonra adı İstanbul olan şehir, Osmanlı devletinin başkenti oldu, Fatih'in yeniden imar ve yeniden
Sayfa 45 - Agora KitaplığıKitabı okudu
Reklam
5. yüzyılın ikinci yarısında Konstantinopolis'in nüfusu 200.000 ile 300.000 arasındaydı. Constantinus Surları tarafından sınırlanan iç şehirde yapılaşma o denli yoğundu ki 450 yılında çıkarılan bir imar yasağıyla binaların on kattan daha yüksek olmaları yasaklanmıştı.
Başlangıçta Bağdat sarayın ve caminin çevresinde, aralarında evlerin bulunduğu bir dizi duva­rıyla daire şeklinde bir kasaba olarak düzenlenmişti. Zenginliğini kısmen sarayın varlığından alarak nüfusu çığ gibi büyüdü ve dış mahalleler merkezden dışa doğru yayıldı. Zirvesinde olduğu dönemde Konstantinopolis'ten 5 misli büyük bir alanı kaplıyordu ve nüfusu 900.000 kadardı.
Veba
MÖ 200-MS 200 arasında Avrasya dünyasının ilişkilenmesi sadece MS 200-600 krizi boyunca kaybolmayan (birçok bakımdan yoğunlaşmışlardı)ticari ve kültürel bağlantıları yerleştirmekle kalmadı, bir başka dramatik etkisi de oldu: hastalıkların yayılması. Bu dönemde Avrasya'yı etkileyen temel sorunların ve iç yıkımların ba­zılarını açıklamaya yarayan
Roma İmparatorluğu'nun ilk gerçek vârisi olan Osmanlı İmparatorluğu, tarihteki en güçlü devletlerden biri oldu. Onaltıncı yüzyıla gelindiğinde nüfusu on iki milyonu bulan, Güneydoğu Avrupa, Batı Asya, Kafkaslar ve Kuzey Afrika'nın büyük bir bölümünü denetimi altına almış çokuluslu bir İmparatorluktu. Osmanlı ordusu Ortaçağ boyunca belki de dünyanın en gelişmiş ordusuydu, misket tüfekleriyle topları ilk kullanan onlardı. Donanması Akdeniz'e egemen olmuştu. Eskiden Roma vilayeti olan İllyria'yı silip süpüren Sultan Süleyman hükümdarlığındaki Osmanlılar Macaristan'ın çoğunu ele geçirmiş, durdurulmadan önce şehrin kapılarına dayanıp Viyana'yı iki kere kuşatmıştı. Oysa Süleyman'ın gözü çok daha fazlasındaydı. Kendini "Roma topraklarının Kayzeri" diye görüp Roma'yı fethetmek suretiyle ile eski Batı İmparatorluğu'nun başkentini, artık halifelik altında doğuyla batının tekrar birleştiği Osmanlı İstanbul'u olan eski Konstantinopolis ile yeniden bir araya getirmenin hayalini kuruyordu. Kimileri onun yeni Büyük Aleksandros olmak istediğini söylemişti.
Sayfa 114 - Yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.