Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
104 syf.
10/10 puan verdi
Bilim felsefesi alanın da derin bir gafleti üzerinizden kaldıracak bu eser, temelinde çok basit bir sorunun cevabını açıklıyor; nasıl varız? veya varız ama nasıl ilerliyoruz? Aslında bir çok kişi Allah yaratıyor sorusunun cevabını çoğu kez kurcalamaktan korkar, oysa daha ileri giderek yarattığı şeylerin arasındaki bağlantı nasıl ilerliyor sorusunun cevabı bu kitapta desek. Bazen zorlayıcı bölümleri olsa da insanlarda açtığı derin bir yarayı tedavi etmeye niyetlenmiş bu kitap ömründe fen bilgisi dersi görmüş herkesin okuması gerekenlerde ilk sırasında olmalı. Ne demişti yazar; asıl mesele neye baktığımız değildir, hangi şeye bakıyorsak olalım, ona nasıl baktığımızdır. Unutmadan biz Kur'an gibi bu çağa ilk elden cevap veren bir kitabın takipçileriyiz. Bunu bildiğimiz gibi idrak edip yaşama ve yaşamaya vesile olmak zorunluluğumuz var.
Bilimin Marifetullah Boyutları
Bilimin Marifetullah BoyutlarıYamina Mermer · Karakalem Yayınları · 018 okunma
Her gün kimisi açıktan kimisi gizli sayısız mesaja maruz kalırız.
Reklam
400 syf.
9/10 puan verdi
Sanat felsefesini ontolojik düzeyde tartışıp bütün görüşlerinde olduğu gibi bunu da bir döngü (bengi dönüş) içerisinde anlatan Heidegger'in kendi metinlerini anlamakta zorlanıyor musunuz? Merak etmeyin, sadece siz değil biz felsefe okuyanları dahi zorlayan bir anlatım biçimine sahip Heidegger. Bu nedenle sanat felsefesi üzerine bir açıklamaya, pekiştirmeye ihtiyacınız varsa okunması gereken kitaplardan bir tanesi. Sanatın özünün, kökeninin ne olduğunu sorar. Ne ola ki buradaki şey, diğer araç gereçlerden ayrı bir noktada önümüze seriliyor. Sanat eserinde bu olan şey nedir ki bize hakikati verir? Var olanın hakikati sanat eserinde kendini gösterir. Bu nedenle ontolojik düzeyde kalır Heidegger. Çünkü her ne kadar fayda sağlayan diğer araç ve gereçlerden ayrılsa da sanat eseri eninde sonunda o da bir araçtır - ayrıldığı noktalar elbette var-. Bununla birlikte karşıt görüşleri de işliyor kitap. Schapiro ve Derrida'da bu tartışmaya katılıyorlar. Van Gogh'un tablolarından bir çift ayakkabı resmi üzerinden devam ediyor. Schapiro sanat tarihçisi olarak çok farklı bir bakış sergilerken ve kitaba göre de biraz yersiz olarak eleştiride bulunuyor. Derrida fenomenolojik olarak bakıyor Heidegger'in görüşlerine. Heidegger'in bütün bir felsefesini anlatmayacağım burada tabiki de. Bunun için insanlar tezler yazıyor. Sonuç olarak hocamın kitabını eleştirmek elbette bana kalmaz fakat okumalarda önümü görmeme yarayan açıklayıcı bir kitaptı.
Sanattan Hakikate: Heidegger, Van Gogh, Schapiro, Derrida
Sanattan Hakikate: Heidegger, Van Gogh, Schapiro, DerridaErdal Yıldız · Dergah Yayınları · 20174 okunma
368 syf.
10/10 puan verdi
İnceleme
Akademik alanda meraklısına çokça katkı sağlayacak bir eser. Diğer kaynaklardan farklı olarak kelimeler etimolojik kökenleri ile incelenmiş ve bu incelemeler detaylandırılmış. Ayrıca bu kelimelerin tarihsel gelişimleri de anlatılmış. Bu sebeple faydası arşa çıkmıştır. Derli toplu, en ince ayrıntıya kadar işlenmiş ve zengin bir birikim çerçevesinde bize sunulmuş. Kitaplığımda yerini özenle koruyacak. Hatice Şirin hocamızın emeğine sağlık.
Kül Tigin Yazıtı
Kül Tigin YazıtıHatice Şirin · Bilge Kültür Sanat Yayınevi · 201516 okunma
389 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabın belirli kısımlarında Jared Diamond'un Tüfek Mikrop ve Çelik adlı kitaptan esinlenme var. Ancak olayları anlatırken her zaman Batının haklılığı çerçevesinde bir anlatım mevcut. Örneğin; Zululara, İnkalar’ın, İndulara yönelik katliamlar. Ayrıca kitabın belirli yerlerinde doğuya üstenci bir dil kullandığını da aşikar. Yani; Hanson'ın görüşleri pek o kadar "masum" veya ideolojik bir arka plandan yoksun değil elbette. Her ne kadar "Ben işin haklı/hak- sız, doğru/yanlış taraflarıyla ya da ahlaki yönleriyle ilgilenmiyorum, sadece Batı'nın neden kazandığını anlamaya çalışıyorum" dese de, bu önemli askeri tarih çalışması tümüyle ideolojik bir çerçevede iş görüyor ve Batı'nın üstünlüğünü meşrulaştırmaya çalışırken, bazen açık bazen örtük olarak, haklı ve hatta ilerici olduğunu ima ediyor.
Batı Neden Kazandı?
Batı Neden Kazandı?Victor Davis Hanson · Aykırı Yayınları · 20034 okunma
"Akademik çevre öyle bir yerdir ki ağzınızla kuş tutsanız kimseye yaranamazsınız."
Reklam
Alıntı yapmak bir duruşmaya şahit götürmek gibi bir şeydir. Her zaman şahit bulabilecek ve güvenilir olduklarını kanıtlayabilecek durumda olmalısınız. Bu nedenle referansınız doğru olmalı, yerinde ve zamanında yapılmalı ve herkesçe kontrol edilebilir olmalıdır.
Sayfa 242Kitabı okudu
384 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yeliz Aksu - Duygusal Zeki Anneler
Selamm ‍️ Bugün sizlere sevgili
Yeliz Aksu
Yeliz Aksu
'nun yazmış olduğu Duygusal Zeki Anneler kitabıyla geldim.. İçerisinde güzel bilgilerin ve araştırmaların olduğu farkındalık yaratacak bir kaynak diyebilirim.. Kitapta, hem duygu nedir, duygusal zekâ nedir, öz denetim, empati, motivasyon, iyimserlik, özgüven gibi bir çok duygunun tanımını yapılmış hem de bunlar kısa öykülerle pekiştirilmiş. Ayrıca bir çok değerli insanın, konuyla ilgili  sözleri de paylaşılmış.. Bize iyi gelecek; nefes, gevşeme ve gülme egzersizleri, olumsuz cümleleri, olumluya çevirme örneklerinin bulunduğunu belirtmek isterim.. Bu tarz da okumayı sevenlere güzel bir kitap..
Duygusal Zeki Anneler
Duygusal Zeki AnnelerYeliz Aksu · Otantik Kitap · 010 okunma
"İnsan bir taraftan bir canlı sınıfı olarak tabiri caizse kendi geçmişinin izlerini sırtında taşır..."
Şöyle bir atasözü vardır: "Güvercinler, güvercinlerin olduğu yere uçar."
Reklam
Orijinalliğinizi göstermenin iyi bir yolu, fikrinizi literatüre hakim insanların yer aldığı bir geleneğe iliştirmektir.
Büyük biliminsanlarını ya da büyük eleştirmenleri okursanız, çok az istisna dışında daima çok net ve açık olduklarını ve ele aldıkları şeyleri iyice açıklamaktan utanmadıklarını görürsünüz.
Sayfa 220Kitabı okudu
İyi düzenlenmiş bir tez, iç referansları çok olan bir tezdir. İç referansların olmaması, her bölümün sanki daha önceki bölümlerde söylenenlerin hiçbir hükmü yokmuş gibi kendi başına ilerleyip gittiği anlamına gelir.
Sayfa 182Kitabı okudu
Osmanlıca tabirle “intihal”, Avrupa metinlerinde “plagia-risme” olarak geçer. Açık konuşmak gerekirse Ortaçağ Avrupa’sında çokça başvurulan bir yoldur. … bazı Ortaçağ yazarlarının ilk ve son sahifede “Bu kitaptaki bilgi ve fikirlerimi çalanların eli kurusun,” gibi beddualar da vaziyetin vahametini gösterir.
Sayfa 26 - İbn-i Haldun, Ona Bugün Kim ErişecekKitabı okudu
“Sureta nakli hikayet görünür Lakin erbabına hikmet görünür.”
Sayfa 25
138 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.