Arsa Politikasının Amaçları
Çağdaş kent toprakları politikası, kent toprağı üzerindeki bireysel iyelik ile toplum ve kamu yararına bağdaştırmaya, bireysel arsaların toplum yararına aykırı kullanışlarını önlemeye çalışmaktadır. Bu genel amaç çerçevesinde, bir arsa politikası ile, kent planlarının uygulanmasının kolaylaştırılmasına çalışılır. Yukarıda da belirtildiği gibi, arsa politikası ne ölçüde başarılı olursa, kent planlarının başarısı da o ölçüde artar. İkinci olarak, arsa sunusunun artırılması, dar gelirli geniş kitlelerin barınma sorunlarının çözümünün ön koşuludur. Arsa politikası, üçüncü olarak emlak fiyatlarındaki enflasyonu önlemenin bir aracı olarak hizmet görür. Son olarak, planlama kararları sonucunda arsası değerlenenlerden alınacak "değerlendirme payı" ile, arsasının değeri düşenlere ödenecek ödence (tazminat) konularını toplum yararı açısından bir dengeye kavuşturmak da, arsa politikasının amaçlarındandır.
Sayfa 396
bir kimse, bulunduğu yerden uzak bir yere gitse, gelmese bir daha ya da hemen dönecek olsa, ardında, onu hatırlatan kokusu kalır.
Sayfa 18Kitabı okudu
Çünkü bir insana değer vermek, onun gerçeklerini anlamaya çalışmak ve onu olduğu gibi benimseyebilmektir. Ama birçok kişi diğer insanlara değer verdiği sanısıyla aslında kendi narsist ihtiyaçlarına doyum sağlar.
Sayfa 77
İçine sıçayım edebi türlerin. Romanın. Öykünün. Şiirin. İçine sıçayım. Bana yaşamın ucuna yapılan yolculuklar gerek. Bu yolculuğun türü olur mu?
Sevgili Ferit,
Çok şuurlu bir delilik ve çok büyük bir espri, Beckett'i aşan bir absürd içindeyim.
Hasan-ı Basrî -Allah ona rahmet eylesin- şöyle dedi:
Sizden önce yaşayanlar, Kur'ân-ı Kerîm'e Rablerinden gelen bir mektup gözüyle baktılar. Geceleri o mektubu okuyup üzerinde düşündüler; gündüzleri de ondan öğrendiklerini uyguladılar.
Sayfa 103Kitabı okuyor
Tanrı'ya inanmak sadece bize değil, aşkımızı sahte tanrılardan korumamıza da bağlıdır. İlk olarak, geleceğin bütün isteklerimizi içine tıktığımız bir yer olduğuna inanmayı bırakmalı.
Sayfa 9
Talebe henüz boş zamanı varken, ilim öğrenmeye istekliyken, gücü kuvveti yerindeyken, hafızası sağlamken, meşgalesi azken, yüksek mevkilere çıkıp da tembelliğin alâmetleri baş göstermeden ilim tahsil etmelidir.
Sayfa 96Kitabı okuyor
Ali bin Ebi Tâlib radıyallahu anh rivayet edildiğine göre, şöyle dedi:
"Ey ilim sahipleri! İlminizle amel edin. Çünkü âlim, ilmiyle amel eden ve ameli ilmine uygun olan kimsedir. İleride ilim öğrenmiş olan bazı kimseler gelecektir ki onların ilimleri gırtlaklarından öteye geçmeyecektir. Amelleri ilimlerine aykırı, iç dünyaları başka, görünüşleri başka olacaktır. Onlar halkalar hâlinde oturacak, birbirlerine karşı övünüp duracaklardır. Onların biri, arkadaşı kendisini bırakıp başka bir meclise gitti diye ona kin besleyecektir. Onların o mecliste yaptığı ameller, oturdukları yerden öteye geçip Allah Teâlâ'nın katına yükselmeyecektir."
Sayfa 70Kitabı okuyor
insanın gelişmesi ise ancak bir diğerinden öğrendiğinde mümkündür.
Sayfa 73 - asr suresi, ve tevesav bil hakkKitabı okudu
Teşekkür.
verilen nimetler karşısında ne kadar farklı bir tavır! sürekli "ne için teşekkür edebilirim?" diye düşünüyor.
Sayfa 44 - Musa aleyhisselamKitabı okudu
iş..
iş insanı temizliyor, güzelleştiriyor, kendisi yapıyor, etrafıyla arasında bir yığın münasebet kuruyordu. fakat iş aynı zamanda insanı zaptediyordu. ne kadar abes ve manâsız olursa olsun bir işin mesuliyetini alan ve benimseyen adam, ister istemez onun dairesinden çıkmıyor, onun mahpusu oluyordu. insan kaderinin ve tarihin büyük sırrı burada idi.
Sayfa 363 - Hayri İrdalKitabı okudu
hayatta uğradığımız bütün güçlükler az çok kafamıza gelen ilk fikirden bir türlü silkinip çıkamayışımız yüzünden değil midir?
Sayfa 361 - Hayri İrdalKitabı okudu
ben aşktan daima kaçtım. hiç sevmedim. belki bir eksiğim oldu. fakat rahattım. aşkın kötü tarafı insanlara verdiği zevki eninde sonunda ödetmesidir. şu veya bu şekilde... fakat daima ödersiniz... hiçbir şey olmasa, bir insanın hayatına lüzumundan fazla girersiniz ki bundan daha korkunç bir şey olamaz...
Sayfa 329 - Halit AyarcıKitabı okudu