Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
İşsiz
Ama aklı eriyordu insanların yaşantılarındaki eşitsizliğe. Kuyumcu babadan aptal da doğsan zarar yoktu. Çöpçünün çocuğunun ağzıyla kuş tutsa bile fasaryalığının farkındaydı. Kocaman kocaman apartmanlarda yaşayanlarla kıyı mahallelerin rutubetli evlerinin pek pek yüz yüz elli liralık kiralarını veremeyenlerin kanun önünde eşit sayılışındaki tuhaflığa da şaşmıyordu.
Sayfa 32 - Barış Yayınları, 1. Baskı (1966)
Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burda her şey bir insanı sevmekle bitiyor.
Alemdağı'nda Var Bir YılanKitabı okudu
Reklam
Sanki ben her akşam onunlaymışım gibi bir yalnızlık duyuyorum.
Alemdağ'da Var Bir YılanKitabı okudu
İçerisine düşmüş olduğu bu sefil yaşamdan çıkmaya ne tâkat getirebiliyor ne de böyle yaşamaya rıza gösteriyordu. Bundan böyle ne yapmalıydı...
İşsiz
“Canım sıkılıyor.” dedi, deve tüyü kupon kumaşından elbiseli. “Niçin?” “Bilmiyorum ama annem, babam, kardeşim ölmüşçesine sıkılıyor canım. Sabahtan beri içiyorum. “Peki ama niçin kardeşim?” “Bilmiyorum. İçimde müthiş bir sıkıntı var. Ne içki kâr ediyor ne kumar ne kadın ne sinema ne de ne bileyim? Hiç ama hiçbir şey!” “Peki ama bir sebebi olmalı.” “Yok.” “Tuhaf..” “Daha tuhafı, ağlamak geliyor içimden. Bir kıyıya çekilip sessiz sessiz değil; herkesin içinde bağıra bağıra, eşekler gibi zırlaya zırlaya ağlamak!” Dudak büken işsiz gene de sordu: “Aç mısın?” “Hayır.” “Susuz musun?” “Gene hayır.” “Bir yerin mi ağrıyor?” “Yok canım, demir gibiyim.” “İşlerin mi ters gitti.” “Yoo.” “Dayak yedin de karşılık mı veremedin?” “O da değil.” “Aşkta mı torpile çarptın?” “Elimi uzatsam ellisi geliyor.” İşi şakaya vurarak koluna girdi: “O hâlde seni evire çevire dövmeli!”
Sayfa 30 - Barış Yayınları, 1. Baskı (1966)
Numaracı
.. pek pek bir tabak kuru fasulyeye kavuşmak için elli belki de altmış yaşındaki bir insanın numara yapmak zorunda kalışı acı değil miydi? Kuru fasulye değil de koltuk meyhanelerinden birinde şarap içebilmek için bile olsa! Yumrukla adam öldürmesi, taş kalpliliği, şusu busu... Bütün bunlar yalnız onun suçu muydu? Bir insan, ekmeğiyle şarabı bulabilmek, onlara kavuşabilmek için neden “numara” yapmak zorunda kalmalıydı? Topluma karşı olan ödevini yerine getirmiş bir insan huzuruyla hiç kimsenin karşısında küçülmeden sıcak yemek, zevkle içilen içki, rahat bir döşek bulmak; insanlığının hakkı olmamalı mıydı?
Sayfa 27 - Barış Yayınları, 1. Baskı (1966)
Reklam
hafızamdaki her şey kanayan bir yara,
Sayfa 38 - Vadi Yayınları, 3. Baskı, 2020
Gençlerin yanında aşktan evlilikten bahsedilince başlar öne eğilir, yüzler kızarırdı. Masumiyet bekâretini kaybetmemişti.
Sayfa 9
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ümit Yalçın Doğan // Altı Üstü
Merhaba Sevgili Öyküseverler Bugün size “altı üstü” altı öyküden oluşan bir hikaye kitabı ile geldim: Ümit Yalçın Doğan’ın yazmış olduğu “ Altı Üstü” isimli öykü kitabı… Hikayelerin isimleri de şu şekilde : “Doğu Ekspresinde Cinayet”, “Yaban”, “Suç ve Ceza”, “İhtiyar Balıkçı”, “Aşk- Memnu”, “Kumarbaz”… Kitabı bitirince arka kapak yazısındaki; “Dünya küçük, hayat kısa.” lafını çok iyi anladım gerçekten. Eminim ki sizler de bu kitabı okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Kitaptaki ilk hikayemiz, mecburi sebeplerle binilmiş bir tren yolculuğu ile başlıyor. Hikayeler bir trenin vagonu misali, bir sonraki hikayeye bağlanarak devam ediyor. Yani bu altı hikaye birbirinden bağımsız hikayeler değil. Son hikayeye gelindiğinde ise bir hayat, belki depremle değil ama hayal ve güven kırıklığı ile yıkılıyor. Bir trenle başlayan o yolculuk, perdesini tren raylarında mı kapatıyor? İşte orası da biraz meçhul… Bu arada kitapta 30 Ekim 2020 ‘de İzmir’de olan depremi de konu alan hikayeler vardı. Bu depremden bir gün önce de yeğenim Çınar doğmuştu. O depremi evde yalnız başıma yaşamış biri olarak , hikayeleri okudukça sanki o günü yaşadım. Ablamlar bu depremi bebek ile birlikte hastanede yaşadılar.Şükür ki hiç birimize bir şey olmasa da o korku hala üzerimizde. Aklıma gelmişken bu anımı da yazmak istedim.
Altı Üstü
Altı Üstü
Ümit Yalçın Doğan
Ümit Yalçın Doğan
Altı Üstü
Altı ÜstüÜmit Yalçın Doğan · Ayrıkotu Yayınları · 20245 okunma
Numaracı
Üzmek istiyordum onu.
Sayfa 26 - Barış Yayınları, 1. Baskı (1966)
Reklam
Yıldızlar kadar uzak olmak istiyor herşeye. Oysa her şeyin tam ortasında duruyor.
Sayfa 91
108 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Muhtelif Evhamlar
Modern zamanlarda çok anlamın az kelimeyle anlatılması makbul.Muhtelif Evhamlar da bunu yaşattı haliyle. Yazarın üzerinde titizlikle durduğu ve hazırladığı cümleleri hazmederken hayatın acımasızlığı ya da acımama ihtimalini içsellestiriyor insan . Romanı hikayeye göre daha çok benimseyen bir okur olarak
bidünyakitapgrubu
bidünyakitapgrubu
tarafından haftanın okuma kitabı seçilen bu kitabı biraz zoraki okumaya başladım,okurken satırları arasında kayboldum. İnsan sürekli evhamlanacak bir durum bulur ,yoksa da tasarlar zihninde ,işte öyle bir kitaptı, çoğunlukla üzüldüm karakterlerle ,bir çok defa onlara duyduğum empati sempati seviyesine geldi. Toplumca anlaşılma ihtimali bile olmayan hikayeleri önümüze getiren ,kurgulayan yazar ,bundan sonraki yazıları için heyecanlandırıyor şimdiden.
Muhtelif Evhamlar Kitabı
Muhtelif Evhamlar KitabıÖmür İklim Demir · Yapı Kredi Yayınları · 20197,4bin okunma
Hayat yalnızca mucizevi olanı severdi; gerçek mucizeyi kendine saklardı.
"Yarabbi hayat ne kadar güzel. Ama bizim gözümüz kör, kulağımız sağır. Ancak dara düştüğümüzde, paçamız sıkıştığında görüyoruz bu güzellikleri.”
Ne güzel şey nefes almak. Şu çiçeklerin, kuşların arasında olmak.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.