Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Profil
Çok acı..!
Yarın 8 Mart... Yani Dünya Emekçi Kadınlar ve Dayanışma Günü. Ama yarın kadınlar gününde yine birsürü kadın ŞİDDET GÖRECEK, yine ÖLDÜRÜLECEK! NE KADAR ACI!
Dayak vucuda hakaretti söz ise kalbe !
Sayfa 313 - Dokuz yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kadın cinayetleri?
Sonra yasal yollara başvurdum. Yasaların benim gibi kadınları cezalandırdıklarını, ama erkeklerin yaptıklarına gözlerini kapadıklarını öğrendim.
Sayfa 95
Evdeki şiddet önlenmeden toplumdaki şiddet önlenemez.
Sayfa 129 - İnkılap kitabeviKitabı okudu
Patlatıyorlar, vuruyorlar, kırıyorlar. Ve hiçbirimiz hiçbir şey yapamıyoruz.
488 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bazen tünelin ucunda ışık yoktur. Bazen sadece kayıplardan ibaretsindir. Bazen umutlar bile lal olur… Çünkü konuşsalar da kimse duyamaz seslerini. Cemre Erdem; konuşma engelli, şiddet mağduru ama yine de umut etmekten hiç vazgeçmeyen, her yeni günü hayallerini gerçekleştirmek için bir adım olarak gören genç bir kadındır. Sessizlik onun tek sığınağıdır, soğuk ondan bir parçadır. Hayatına giren Kuvars Demirhan, bu sessiz kadının müziğine âşık olur. “Sessizliğe sığınan bir kadın ile onun müziğine âşık bir adamın hikâyesi.” Cemre, mücadelesini yalnız başına verirken kendi ayakları üzerinde durup ailesinden gördüğü şiddetten kurtulmaya, geçmiş yıllarını telafi edip üniversiteyi kazanarak doktor olmak için elinden gelen her şeyi yapmaya ant içer. Bir gün kurduğu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için çabalarken umut ettikçe özgürleşir. Belki de geçmişimizdeki tüm acılara bizi olduğumuz kişi hâline getirdiği için şükretmeliyiz. Kadına şiddeti ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, konuşma engelli Cemre’nin hayatını konu alan kitap. Çok büyük bir beklentiyle başlamıştım ve bu beklentimi fazlasıyla karşılayan bir kitap oldu. Kitapla ilgili tek olumsuz düşüncem bazı bölümlerde Cemre karakterinin davranışlarını ve okurken hissedilen klasik Wattpad klişelerini çok fazla sevemedim. Tüylerim diken diken oldu. Gerçekten böyle bir son beklemiyordum ama her ne kadar üzülsem de güzel bir sondu. Özellikle değinmek istediğim bir konuysa kitabın tasarımı. Şömizi, iç tasarımı ve posteri o kadar çok güzel ki… Öneririm. Kesinlikle bir şans verin bu kitaba.
Lal Umutlar
Lal UmutlarDilek Tarıncı · Epsilon Yayınevi · 2021377 okunma
Reklam
Korkarak, sinerek, bir 'malmışçasına' muamele görmek bizim hakkımız değildi, başımızı dikleştirip mücadele edecektik hepsi bu kadardı. Hukukta 6284 nolu yasa gereği gerekiyorsa başka bir yerde barınma olanağının sağlanması, koruma altına alınmak, geçici maddi yardım, barolardan ücretsiz avukatlık desteği ve hayati tehlike durumu varsa kimlik ve ilgili diğer belgelerin değişmesine kadar haklarımız vardı. En olmadı Türkiye'de bunun için çaba gösteren onlarca dernek ve vakıf vardı, evet bazen umudumuz tükeniyor, bazen haberlerde öyle şeyler görüyoruz ki, hukuka inancımız kalmıyor, kimse bize yardım edemez deyip kaderimize boyun eğiyoruz, ben yıllar önce öyleydim. Ama pes etmeyecektik, hukuktan, kadın sivil toplum kuruluşlarından, belediyelerin kadın danışma merkezlerinden, aile ve sosyal politikalar ilk müdürlüklerinden, şiddet önleme ve izleme merkezi ŞÖNİM'den, polisten yardım istemekten çekinmeden, kaderimize, bir erkeğe, bir insana, boyunduruğa, gerekirse ailemize boyun eğmeden dik duracaktık. Sadece biz değil şiddet uğradığından şüphelendiğimiz birini ALO 183'ü arayarak haberdar edebilirdik, böylelikle kadın şiddete uğramıyorum dese bile ara ara kontrol ediliyor. Biz kadınlar dik durdukça, iyi evlatlar yetiştirdikçe, kadınların ve erkeklerin eşit olduğunu öğrettikçe düzelecekti bu dünya. Başka türlü yol yoktu.
Sayfa 407 - EpsilonKitabı okudu
30'dan Fazla Yıl Kocası Tarafından Dövülen, Başkalarına 'Satılan' 60 Yaşlarında Bir Kadının, Kocasını Öldürdüğü İçin Girdiği Hapishaneyi Tanımlayışı; "Yaşamak Diye Bir Şey Varmış..!!
Ey kahraman Türk kadını, Sen yerlerde sürünmeye değil Omuzlar üzerinde yükselmeye layıksın!
Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal Atatürk
Gerçekçi olalım..
#8Mart... Kadına bakışın ve şiddetin kökenine inmek, sorunu anlamak mı istiyoruz? Sadece bize özgü toplumsal oryantalist ezikliğimize değil, klişe tekrarları bırakarak, kadını sosyal hafızaya bir 'odalık' olarak yerleştiren antik ve yakın çağ filozoflarına da bakalım..
Reklam
Kadına şiddet evrensel bir olgu olma niteliğini korumakta ve kadınlar kötü muameleye, işkenceye ve ölüme hedef olmaya devam etmektedirler.
Sayfa 158Kitabı okudu
Paylaşırsan sevinirim :-)
Bugün kadınlar günü... Bir kadın olarak, böyle bir gün istemiyorum Peki bir kadın böyle bir günü neden istemiyor olabilir, ya yarası büyüktür, ya işkencesi, ya zulmü yada ölüm şekli. Kadınlar yakılır sonra da kadınlar günün kutlu olsun denilir. Kadınlar boğulur sonra da kadınlar günün kutlu olsun denilir. Kadınlar kesilir, liğme liğme
Aklımda deli sorular...
Kızılgöz karılarını öldürmekle kalmıyor, onlara sahip olabilmek amacıyla da öldürüyordu. Yeni bir eş istediğinde, başka birinin karısını gözüne kestirirse adamı hemen öldürürdü. Ben bu cinayetlerden ikisini gözlerimle gördüm. Bütün sürü bunu biliyor ama kimse bir şey yapamıyordu.Henüz sürü içinde, deyim yerindeyse, herhangi bir kamusal yönetim geliştirmemiştik.
Sayfa 62 - KızılgözKitabı okudu
Kadınlara karşı şiddet hususunda özel önem arz ettiği için bu yazıyı paylaşmak istedim. avukatzaferkacar.com/2021/11/19/koru...
392 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.