Gerçekten çok güzel bir kitaptı. Kolay kolay ağlamayan ben, bu kitapta yer yer ağladığım bile oldu diyebilirim. Zaten yazarın her kitabı ayrı güzel. Her okuduğum kitapta kendimi o karakterin yerine koyarım sanki ben yaşıyormuşum gibi adeta kitapla bütünleşirim. Gerçek hayattan soyutlanırım oraya ışınlanırım kısaca. Bu kitapta da öyle oldu. Sanki olayları ben yaşıyormuşum gibi hissettim oradaki benmişim gibi. Beni çok etkiledi yaşadığı zorluklar ve kendi hayatıma şükrettim diyebilirim. İki kadının bütün zorluklara nasıl karşı geldiğini, nasıl direndiğine an be an şahit oldum ve bir yandan bu beni mutlu etti.Okunmaya değer bir kitap, okuyanların pişman olacağını sanmıyorum. Sıra Uçurtma Avcısı'nda.( :
Bin Muhteşem GüneşKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 2020100,7bin okunma
Aşk konulu deneysel bir metin olduğunu düşünüyorum öznesinin. aşk olduğu gün öykü. Bu tür deneysel metinleri okumaktan hoşlananlar bu kitabı sevecekLerdir
UykusuzlukHenry Miller · Ara Yayıncılık · 19892,411 okunma
Bu romanı oxumaq mənim üçün ənənəvi və təəccüblü bir təcrübə oldu. Alex Michaelides, mükəmməl bir yazara hesab olunur və bu kitabı vasitəsilə bərabər bir triller və psixoloji təhlil arasında mükəmməl bir bələdçi yaradır.
"Səssiz Pasiyent" həm müəllifin dili, həm də quruluşu ilə əbədi çəkilən bir etki qoydu mənim üzərimə. Kitabın sürprizli təsnifatı və həyəcan verici həyatları çox maraqlı idi. Alex Michaelides, karakterləri dolğun və rəngli şəkildə təsvir edir və onların psixologiyasına gizli baxış verir.
Həyatları tərəfdən görmək imkanı qazandım. Hikayənin hər səhifəsində yeni bir detektiv kimi, hər şeyin içərisində qarışığa düşdüm. İnkişaf edən gizəm, ədalət tapmağa çalışan terapevtin səyahəti ilə birləşdiyində, kitab məni hər an şaşırtmaq və düşündürmək üçün strateji ilə dolu idi.
Yazı üslubu, özündə gözlənilməzliklərlə dolu təsvirlər və emosiyaların gözlənilməz qarışığıyla birlikdə məni tamamilə içərisinə çəkdi. Son səhifəyə qədər hər mövzunu və çətinliyi çözmək üçün sürükləndim.
"Səssiz Pasiyent" kitabı, gizəmli trillerlə və psixoloji romanlarla marağı olan hər kəsə tövsiyyə edə biləcəyim bir əsərdir. Alex Michaelides'in üstünlükləri, sizi məhz son səhifəyə qədər tək qoymayacaq bir yazı və hikayə qurma bacarığına təsadüf edir. Bu kitabı oxuduğum üçün çox şad oldum və digər oxucuların da eyni təcrübəni yaşamağını arzu edirəm.
Kudüs Tarihini derli toplu, özet ve anlaşılır bir dille anlatan güzel bir kitap. Kitabın başlıklar halinde olması, önemli meseleleri maddeler halinde sunması hoşuma gitti. Okuyucuyu sıkmayan anlaşılır bir kitap olmuş.
Kudüs davasını araştıran herkes, bazı maddeleri yüz üstü bildiğini bu kitapta görecektir. Mesela Mescid-i Aksa altında kazıların olduğunu biliyordum ama detaylarını bilmiyordum. Bu kitapta önemli detaylara yer vermiş. Yüz üstü bilinen bazı meseleleri özet bir şekilde açıklığa kavuşturmuş. Okumanızı tavsiye ederim.
Kudüs TarihiMusa İsmail Basit · Nida Yayıncılık · 2018258 okunma
günlük yazılarını tamamen samimi olduğu için çok beğenirim ve kendime yakın tutarım. birinci ağızdan anlatılan metinler bana çok değerli gelmiştir. Atatürk’ün karlsbad günlükleri ise eski bir albüme bakarken sevgilinizle çekinip varlığını daha önce unuttuğunuz bir fotoğrafla yüzleşmek gibi . Resmin sahibini tanıyor seviyor fakat bambaşka kıyafetle ve ortamda görüyorsunuz Atatürk’ü anlamak bilmek isteyen herkesin muhakkak okunası gereken bir kitap
Afganistan, tarihi boyunca yaşadığı ve günümüzde de devam eden çatışmalar nedeniyle istikrarsız ve güvenlik sorunu olan ülkelerden birisidir. Bundan dolayı, sürekli olarak göç vermektedir. Afganistan uyruklu göçmenler bugün, dünyanın dört bir yanında sığınmacı, mülteci ya da kaçak olarak yaşamaktadır. Küreselleşmeye bağlı olarak hızlı bir artış gösteren ve Doğudan Batı’ya, Güney’den Kuzey’e Dünya’nın hemen her bölgesini etkisi altına alan göç, güvenliksiz bölgelerden görece daha güvenli bölgelere doğru yönelmektedir. Göç Kültürü ve Çatışma Modeli, son dönem yaşanan göçleri bu bakış açısıyla değerlendirmektedir. Çeşitli araştırmalarla yazın ve göç ilişkisini analiz etmek için de denenen bu model, göç süreçlerini anlamak ve açıklamak amacıyla diğer modellerin kısıtlılıklarından uzaklaşmaktadır. Bu çalışmada Afganistan, söz konusu modelin önermesinde ileri sürüldüğü gibi güvensizlik ülkesi olarak ele alınmıştır. Ülkedeki çatışmaların yol açtığı güvensizlik ve buna bağlı olarak ortaya çıkan göç, kendisi de göçü deneyimlemiş olan Afganistan kökenli yazar Khaled Hosseini’nin Uçurtma Avcısı romanı üzerinden incelenmiştir.
Öncelikle okurken gerçekten eğlendiğim bir kitap oldu.
Konusu;
Beril ve arkadaşları para karşılığında şaka yapıyorlar bu kez şaka yapacakları kişi polis olan Engin başkomiser şaka içinde arabasını gülkurusuna boyuyorlar.Tabi Engin arabasına aşık bir adam olduğu için işler karışıyor her şey Berilin üstüne kalıyor.
Olaylar böyle devam ediyor.
Eğlendiğim bir kitap oldu,okumak isterseniz eğlenerek okuyacağinızdan eminim...
Kitap birçok hikayeden oluşuyor. Kısa kısa hikayeler. Her hikaye farklı kahramanlardan oluştuğu ve konusu farklı olduğu için sarmıyo tabii ama hikayelerin konuları güzel.
Kitap okumayı sevmeyenler, sadece Harry Potter okuyanlar, klasiklerden nefret edenler, yalnızca kitap okurken kendini iyi hissedenler(bu hikayede kendimi buldum) ve daha fazlası.
Öneririm illa bir hikayede kendinizi bulacaksınız.(Çünkü konuları çok çeşitli)
Sayfa 11,14,40,61,74,93 ve 111 deki hikayelerde kendimi buldum. Tabi diğer hikayeler de çok güzeldi.
Kısacası öneririm.
Kitap incelemesi:
Kitap: Sol Ayağım
Yazar: Christy Brown
Sayfa: 192
“Sol Ayağım” eserinin orijinal ismi “My Left Foot” dur. Aslında bizlere hayatımızdaki birçok üzüldüğümüz, sinirlendiğimiz, öfkelendiğimiz, streslendiğimiz ve hatta bazen isyan ettiğimiz birçok hadisenin geçici ve çözümü olduğu konusunda uyarıyor. Hayatımız ve yaşamımız boyunca geçici sorunlar için ani reaksiyonlar ve tepkiler göstermek yerine daha çok çözüm odaklı olmamız gerektiğini söylüyor. Yani geçici sorunlar için kalıcı sağlık sorunlarına hiç gerek yok.
Kitap beni gerçekten etkiledi bu kadarını beklemiyordum. Diğer Temel Dini Bilgilerden ziyade her türlü konu içinde vardı. Özellikle gündelik hayatta kullanılması gereken ve âhlaki meseleler yoğunluktaydı. Zaten bir müslümanın taklit ederek değil sorgulayarak inanması gerekir diye düşünüyorum. Dinimiz için en önemli iki konu da araştırma ve âhlaktır. Bu kitapta emeği geçenlere gerçek manada teşekkürü bir borç bilirim.
Dinim İslamKolektif · Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları · 2016340 okunma
İlk defa okuduğum bir kitapta sevginin saf gücüne inandım diyebilirim. Ve gerçekten çok naif bir kitap. Bu çağımızdaki sahte sevgilere inat tertemiz bir aşk. Okudukça insanı mutlu eden, her mısrası ayrı güzel olan, insanı hâlâ bir çok güzel ruhun olduğuna inandıran bir kitap. Dokunmadan , zarar vermeden, kötü düşünceler olmadan da sevmenin mümkün olabildiğini çok güzel bir şekilde gösteriyor yazar. Karakterler o kadar güzel ruhlara sahip ki özellikle Mislina ve Akif Selim , onlar benim biricik karakterlerim diyebilirim. Bu kitabı çok daha önce okumuştum ve güzel sardunyalarla bu kitapta tanışmıştım ve araştırdığımda karşıma çıkan o güzelliklere aşık olmuştum. O günden beri en sevdiğim çiçek kategorisinde birinci sırada yer alırlar.( : Benim için zamanımı ayırdığıma değen bir kitaptı.
Kitap çok anlamlı. Uzun süre kitaplığımda bulunan ama okumaya cesaret edemediğim kitaplardan.(Sıkıcı olduğunu düşündüğüm için, çok ön yargılıyımdır.)
Bir hafta kadar önce Türkçe öğretmenimiz bize kitap önerileri attı ve bende kitaplığımda bulunduğu için okumaya başladım.
Çok beğendim. Çok anlamlı geldi.(Tabi sonlarda bazı şoklar yaşadım, okuyunca göreceksiniz)
Kısacası çok beğendim. Kesinlikle öneririm:)
En Yakın UzakHayley Long · Timaş Genç · 2017665 okunma
Aslı Perker’i Tuna Kiremitçi ile yaptıkları ‘bibliyoterapi’ podcastinden tanıdım ve yazar olduğunu bilmiyordum.Kitap tavsiyeleri yaptıkları bu podcast programı sayesinde kalemiyle de tanışmış oldum.Kitap gerçekten sufle tadında bir romandı.Üç karakterin yaşadığı türlü duygu durumları ve olayları mutfağın bir köşesinde sanki izliyormuşsunuz gibi oldukça samimi ve yalın bir dille aktarılmıştı okuyucuya. Lilia bölümlerinde Amerika’ya, Ferda kısımlarında Türkiye’ye, Marc’ı okurken İngiltere’ye yolculuk yapıyorsunuz.
Lilia’nın her biri farklı milletten olan kiracıları için onların kültürlerine ait yemekleri tek tek
öğrenmeye çalışıp yapması fakat kendisinin Amerika’da Filipin geleneklerini unutup amerikanlaşması yine de tam amerikan olamaması.. herkesi memnun etmeye çalışması , kocasına karşı verdiği tavizlerin boyunu aşması ve bir süre sonra kendi seçimlerinden oluşmayan bu hayatın ona bir yük gelmesi okurken beni en çok etkileyen karakterdi kendisi.
Ferda karakteri evde bakıma muhtaç birine bakmanın zorluklarını , bakan kişinin ruh halini ve psikolojisini çok güzel anlatan bir karakter olmuş.
Marc ise karısının ölümünden sonra hayatının bittiğini sandığı yerde mücadeleye tekrar başlayarak ,daha önce eşinin aldığı sorumlulukları kendi üstlenerek güzel bir yas sürecini barından hoş bir karakterdi.