Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Öğretmen Öğrenci İlişkisi

Profil
Öğrenciler de öğretmenlerine birçok şey öğretebilirler.
Beşinci sınıftayken sınıf öğretmenim Fahamet Hanım, bir derste Ankara Meydan Savaşı'nda Bayezid'in daha önce geldiğini fakat erkekliğe sığmaz düşüncesiyle Timur'a saldırmadığını anlattı. Ben de "Hocam öyle bir şey yok, daha önce gelen Timur'dur," dedim. "Sen sus, o öyle değil," dedi. Bizim evde Şerafeddin Ali Yezdînin Zafernâme kitabının eski Türkçe bas kısı vardı. Eve gelince ona baktım ve kendi bilgimi teyit ettim. Ertesi gün de okula götürdüm ama ben nereden bileyim hocamın kitabı okuyamayacağını... Ben okuyabildiğim için herkes okuyabilir sanıyordum. Fahamet Hanım, okuyamayınca kitabı alıp attı. Ben de "Cahil karı!" dedim, o zaman da beni sınıftan attı. Arkamdan da çantamı attırmış. Okul müdürü ertesi gün annemi ve babamı çağırıp "Celâl'i okuldan alın, bundan sonrası tatsız olur," demiş. Bu kitaplar, bana bilgili bir insanın her şeyi yapabileceği- ni öğretti. Yeter ki bilgili olalım diye düşündüm. Karakterlerin hepsinin muazzam bir tabiat bilgisi vardı ve her birine hayran oldum. Hepsi insanın nasıl bir tabiat içinde yaşadığını keşfet- mesine olanak sağlayan muhteşem kitaplardır. Yine söyledim kendi kendime: "Ulan böyle bir adam olmak var be! Gittiği her yerde şöyle bir etrafa baktığında ne var ne yok anlamalı insan." İşte bu kitaplar benim ilham kaynağım oldu.
"Bu vatan için, bu bayrak için, bu memleket için ölürüm! diyen insanlar! Ölmenize gerek yok. İşinizi iyi yapın yeter! En büyük vatansever, işini iyi yapan kişidir."
Reklam
Bazı öğretmenler, sınıfta veya öğretmenler odasında "Tüm sınıftan iki kişi hariç herkes 1 aldı." deyip kahkaha atabiliyor.. Varsayın ki bir öğretmen değil de cerrahsınız. Doktor arkadaşlarınızla bir araya geldiğiniz zaman "Allah sizi inandırsın dün ameliyat masama yatan beş hastadan dördü öbür dünyayı boyladı!" deyip kahkaha atar mısınız?
Bu çocuklardan çoğunu bir daha görmeyecek. Onları ne kadar sevmiş olduğunu ancak şimdi anlıyor. Onların arasında yalnızlığını ne kadar unutmuştu.
Hani öğretmenler –doğru bir cevap almak isteğiyle– öğrencisine bir soru sorarlar da aldıkları cevapla yetinmezler ama aldandıklarını sanmak isterler... Öyle ya, öğrenci daha öğretmenin öğretmediği konuyu nasıl bilebilir ki? O da aklına geleni söylemiştir, konunun özünü bilmesini aklına getiremez. Özünü bilmek, onu öğretmek, öğretmenin işidir çünkü.
Bir öğretmen unutmaz öğrencilerini, diyorsun. Öğretmenin kanatlarıdır öğrencileri.
Reklam
Öğretmen eğittir. Öğrenci de eğitilir…
"Öğrenmenin tadını bir kere aldınız mı, o size dünyaların yolunu açacaktır."
Öğretmenler cesur olmalı. Çocuklara sunduğumuzun ne kadarının onlar tarafından alındığını asla bilemeyiz, her birinin kendisine has bir öğrenme tarzı vardır ve öğrendiklerinin birer parçası haline gelerek dünya ile baş ederler.
Denetim Odaklı Korku Kültürü'nde:
Öğretmen gücünü, öğrencinin davranışını değiştirmek ve denetlemek için kullanır. Denetim odaklı Korku kültürünün itici gücü Korkudur. Öğrencinin öğretmenden korkması önemsenir. Öğrenciden, öğretmeninden korktuğu için onun beklediği şekilde davranması istenir. Dış disiplin oluşmuştur; öğretmenin olduğu yerde öğretmenin beklediği şekilde davranmayı önemseyen öğrenci, öğretmen yokken aklına estiği şekilde davranmakta sakınca görmez. Denetim odaklı Korku Kültürü'nde öğretmen, öğrencisinin sınav başarısını, yarışmalarda aldığı dereceleri önemser ve tribünlere oynar.
41 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.