"İnsan, bazı kere, hatırına gelen bir hayali tanıyamaz, o kadar güzeldir. Zihninden uçan bir fikre yetişemez, o kadar yüksektir. Kalbinde doğan bir hissi bulamaz, o kadar derindir. Bu acz ile bir feryat koparır, yahut pek karanlık bir şey söyler, yahut hiçbir şey söyleyemez de kalemini ayağının altına alıp ezer. Bunlar şiirdir..."
Abdülhak Hamit Tarhan
Arı bal yapar, fakat balı izah edemez.
Sayfa 471 - Büyük Doğu YayınlarıKitabı okudu
Şiiri herkes yazabilir de kim okuyacak sorusu, hayati sorulardan biri. Bir sanat eserinin muhatabının olmaması demek aslında onun olmaması demektir. Şiirlerimizi bu insanların okumasını beklemek de sanırım bizim en büyük trajedilerimizden.
Sayfa 124 - KetebeKitabı okudu
Şiirin kurgu olmasından kast ettiğim şey, "şiir kişilerinin" şair kişi ile ayrı boyutta varolduklarıdır. Bu ayrım bazı şairler tarafından kasıtlı bir şekilde vurgulanırken, bazılarında şiir, "gündelik gerçeklik" düzleminde ele alınıyor. Ben birincisini ustaca ikincisini ise acemice bir tavır olarak görüyorum. Burada bir mesafeden bahsetmeliyiz. Yazarın kahramanı ile olan mesafesi. Bu mesafe, şiirde kendisini "ben tasarımlarında" gösterir. "Ben İsmet Özel şair kırk yaşında" dizesi ile başlayan şiir, bu tasarımın en iyi izleneceği şiirlerden biridir.
Sayfa 111 - KetebeKitabı okudu
"insan savaşır sonuna kadar
yine de kılıç
meleğin elindedir"¹
Sayfa 117 - Ketebe / ¹Ahmet MuratKitabı okudu
"... iğrenç kılan, kirlilik ya da hastalık değil, bir kimliği, bir sistemi, bir düzeni rahatsız edendir. İğrenç, sınırlara, konumlara ve kurallara saygı göstermeyen bir şeydir."
Julia Kristeva
Sayfa 69 - Ketebe / iğrenç şiirKitabı okudu
"Eşyayı ve insanı kavramış
Usta hırsızlar arasındayız"¹
Sayfa 31 - Ketebe / ¹Ergin GünçeKitabı okudu
"kim diyebilir bana, bir üsküdar baştan
aşağı ermeni semtidir, 1915'ten önce
hiçbir kitap yazar mı bunu
ermeniden bir dostun olunca, dinlersin tabi
hayatı düz okurken anlayamayacağın
tüm çıplak gerçekleri"¹
Sayfa 45 - Ketebe / ¹Mehmet Müfit, Her şey dün gibiydiKitabı okudu
Karakoç'un Alınyazısı Saati kitabında, insanlığın işlediği suçlardan bahsedilir. Bu, Jaspers'ın tanımladığı metafizik suçtur. Jaspers şöyle der: "İnsanoğlunun bir üyesi olarak insanları, dünyadaki her haksızlık ve her adaletsizlikten, bilhassa kendi zamanında ya da bilgisi dâhilinde işlenmiş suçlardan müştereken sorumlu kılan bir dayanışma duygusu vardır."
Sayfa 29 - KetebeKitabı okudu
Suç şiirleri, şiddet içerir. Tasvirdense hareketi, durağanlıktansa eyleme geçişi, kabullenmektense isyanı, anlaşmaktansa çatışmayı, kabullenmektense reddetmeyi tercih eder. Suç şiirleri, suçu anlayabilen, hisseden şairlerin yazabildikleri bir beceridir. Türk Şiir Tarihi, suç işleyenlerin tarihidir.
Sayfa 18 - KetebeKitabı okudu
Sistem sürekli yasa koyar. Şair sürekli yıkar. Yerine yenisini koyma arzusundan ziyade cezbedici olan yıkma arzudur. Yasa sus der, şair susmaması gerektiğini söyler. Yasa, sus yoksa cezaevine gideceksin, der. Şair, ölsem de susmayacağım, der. Şair sınırları sorgular. Karşılığında bir şey elde edemeyeceğini bilse de ona yeterli olan şey, adalet arayışı içerisinde olmak, dürüst bir iz bırakabilmek, haksızlığı gördüğü zaman nerede olması gerektiğini bilmek, varoluşunu anlamlı hale getirmek gibi yüksek değerlerdir.
Sayfa 17 - KetebeKitabı okudu
"bir suç oluyorum ben de külümü karıştırınca"¹
Sayfa 30 - Ketebe / ¹Ergin GünçeKitabı okudu
Yaşadım da yoruldum, bir ağır-işçi gibi
Uyudum da uyandım, binlerce kişi gibi
"Stilimi değiştirdim ve kulağa hitap eden şiirden çok, görsel şiir yazmaya başladım. Büyük kalabalıklardan sonra dinleyici halkasını küçültmek istiyordum. Artık çevremde primitif insan istemiyordum, elit insan istiyordum. Şiir konuşan, tartışan, anlayan insanlar yanımda olsun istedim. Böylece daha güç, daha detaylı, anlaşılması daha zor şiirler yazmaya başladım6."
6 Cumhuriyet, 20 Aralık 1994, s. 12
