p

Psikanaliz

17 üye · 1 yeni gönderi
Analistin, analizanın bilinçdışının ön bilince ve bilince çıkan filizlerini bilincin diline çevirerek doğrudan olmasa bile dolaylı olarak bilinçdışına ulaşabildiği ve birincil sürece ait olan anlaşılmaz dili ikincil sürecin diline çevirerek anlaşılır hale getirdiği söylenebilir. Yani bir çeviri işidir onunki de. Öte yandan analistin yansızlığıyla "yeminli çevirmenlerin" durumu arasında da benzerlik kurulabilir. Nasıl ki çevirmen bir mesleki zorunlulukla özgün metne/konuşmaya bağlı kalmalıysa, analist de psikanalitik etik gereği analizanın söyleminin tüm unsurlarına karşı şaşmaz bir tarafsızlık içinde olmalıdır. Oysa bu hiç de kolay değildir. Çünkü bu uğraş sırasında analistin kendi öteki dili, yani bilinçdışı da devreye girecektir. Yani eğer çalışması bir çeviri olarak kabul edilse bile bu onun ruhsallığının derinliklerinin etkilerinden muaf olmayacaktır. Psikanalistin çalışmasındaki sınırları belirleyen de zaten budur. Çevirmen için de aynı zorluklar söz konusu değil midir? Onun aralarında çeviri yaptığı diller hakkındaki bilgisi derecesi de devreye girecek ve çalışmasının niteliğini ve sınırlarını belirleyecektir.
Yok sayilmak
"Neden dinlemiyorlar? Bakıyorlar ama görmüyorlar. Kulakları var ama duymuyorlar.."
Reklam
Zihin
Tüm sorunlar zihnin illüzyonlarıdır.
Sayfa 83 - Akaşa yayıncılıkKitabı okuyor
Sözleşme
Evlilik, iki baba arasında bir anlaşmadır; biri kızını verir ve diğeri oğlu için kızı alır. Bu sistem, dispensatio, oğlunun ve kızının geleceğine karar veren iki babanın birbirlerine verdikleri karşılıklı sözü içerir.
Birisini ne kadar çok severseniz sevin onun olmasını istediği kişi olmayacaksınız.
Üçüncü Kişiler
“Üçüncü bir kişinin yokluğu gerçek bir sorun yaratır. Başkalarına sadece duygularımızı paylaşmak için değil, deneyimlerimizi doğrulamak, gerçekten o deneyimleri yaşadığımızdan emin olmak için ihtiyaç duyduğumuzu fark ederiz aniden.” -Darian Leader, Depresyon, Yas ve Melankoli, Encore Yayınları, syf: 56
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.