Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Profil
167 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitap sanayi devrimine kadar şehrin kullanım değerinin öne çıktığını, başyapıtların oluştuğunu, fakat sanayileşme ile birlikte mübadele değerinin önem kazandığını bunun da şehir hayatının gettolaşma, iletişimin ve etkileşimin kaybolması, doğadan uzaklaşma gibi süreçlere neden olduğunu ifade etmekte. Çözüm olarak kapsayıcı bir şehir biliminin gerekliliğinden bahsetmekte. Maraş depremi sonrası bir kez daha okumak istedim Şehir Hakkı’nı. Ülkemizde köyden kente hızlı göç insanımızın yaşamında büyük çalkantılar meydana getirmişti, biz henüz çok çiğ bir şehir hayatını düzene kurmaya çalışırken birçok ilimiz en başa dönmüş durumda. Korkarım ki 40 yıl önce hızlanan şehirleşme ile yapılan yanlışlar tekrarlanacak, şehirlerin yeniden inşasında insan yaşamını dikkate almadan salt inşaat kalitesi ve hız odaklı projeler meydana getirilerek yepyeni sorunlara gebe şehirler meydana getirilecek. Depremzede insanımızın yaşadıkları çok acı, kendilerine asla ait olamayacakları şehirler bırakarak yarım kalmış hayallerine yeni sekteler vurmayalım lütfen.
Şehir Hakkı
Şehir HakkıHenri Lefebvre · Sel Yayıncılık · 201677 okunma
#Şehir #Dönüş
Oya Baydar romanına Kavafis'in şiiriyle başlar: "Yeni ülkeler bulamayacaksın, başka denizler bulamayacaksın. Bu kent peşini bırakmayacak. Aynı sokaklarda dolaşacaksın. Aynı mahallede yaşlanacaksın; aynı evlerde kır düşecek saçlarına. Bu kenttir gidip gideceğin yer. Bir başkasını umma- Kavafis"
Reklam
Konya elbette o kadar gazasına şahit olduğu II. Kılıç Arslan'ın ölümünden sonra, saltanat ağacının on bir dalı gibi oördüğü ve benimsediği on bir çocuğunun arasında başlayan kanlı mücadeleye kayıtsız kalmamıştı ve bu prenslerin talihlerine bir ana gibi kalbi sızlamıştı. O kadar tuttuğu ve uğrunda aylarca muhasaraya katlandığı Gıyaseddin Keyhüsrev'in ağabeysi Rükneddin'in kuvvetlerine dayanamayarak iki oğlu ile gurbete çıkmasını elbette serin kanla seyretmemiş ve bu prenslerin Bizans sarayındaki macerası, Konya için uzun zamanlar, ağabeysinin fütuhatının yanı başında merakla takip ettiği bir roman olmuştu. Sonra bu Gıyaseddin'in iki oğluyla beraber döndüğünü ve babasının yerine geçirilen o küçük Kılıç Arslan'ı ölümü beklemeğe bir kaleye gönderdiklerini görmüş ve üzülmüştü. Fakat ordular hazırlanıp bayraklar uçuşmağa başlayınca iş değişmişti. Antalya'nın, Sinop'un fetih günlerinde Konya'nın nasıl sevindiğini, Alâeddin Keykubad'ın o muhteşem saltanat alayı şehre girdiği gün bu şehrin bayram manzarasını hakikaten bilmek isterdim.
Insanlar şehir gibiydi bazı kötü yönleri var diye bütün şehirden nefret edemezdiniz. Sevmediğinizi yanları, birkaç tane tehlikeli ara sokağı ve mahallesi olabilirdi ama bu şehir yaşanır kılan şey iyi yönleriydi
Selçuk âbidelerinin büyüklük rüyasını, türkü ve oyun havalarının hüznünü ve bu oyunların ten yorgunluğunu duyabilirsiniz. Konya insanı ya bir sıtma gibi yakalar, kendi âlemine taşır, yahut da ona sonuna kadar yabancı kalırsınız. Meram bağlarının tadını alabilmek için ona yerli hayatın içinden gitmek lâzımdır. Konya tıpkı Mevlevîlik gibi bir nevi iniriation ister.
“Her nerede yaşıyorsanız, o şehre, sokaklarını dolaşarak; tarihini, yapılarını bilerek, öğrenerek sahip çıkarsınız.”
Sayfa 237Kitabı okudu
Reklam
şehir ve bölgeciler iş başına ... NOW! uyuyor musunuz?
Perişan haldeki insanların, içinde perişan halde işlerini yaparak günlerini geçirdikleri, perişan halde bir bina. Hemen her büyükşehirde, o şekilde gözden düşüp bir kenarda kalakalmış binalar olur.
amerika da amerika muhalifliği de hurafe
"Şehir bir çözümlemedir ve sorunları nasıl ve ne kadar çözdüğümüze şahitlik eder."
Sayfa 13 - birunKitabı okudu
Işçiler ve hizmetçiler şehrin ağzından içeri giriyor ve onun tarafından yenilip yutuluyorlar: Hafta boyunca Buenos Aires onları çiğniyor ve pazar günleri parça parça tükürüyor.
Sayfa 38
188 syf.
5/10 puan verdi
·
15 saatte okudu
Yavan
Tuhaf bir kitap. Bazen derinleşiyormuş gibi oluyor bazen de Şeyma Subaşı okuyormuşsunuz gibi kötü hissettiriyor. Ama daha çok ikincisi yine de ikincisi kadar kötü olduğunu söylemek haksızlık olur. Her halükarda şehirli kadın romanı bu ama ucuz versiyonu. Günlük gazetelerin çılgınlar gibi methiye düzdükleri kitaplara hep şüpheyle yaklaşıyorum. Galiba fazla ticari bir ürün alıyormuşum gibi hissettiriyor.
Eş
Jenny Offill · Domingo Yayınları · 201674 okunma
416 öğeden 351 ile 360 arasındakiler gösteriliyor.