s

Seyahatname

0 üye
180 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
“Tigin benimle beraber yürüyordu. Yanında bir Türk vardı, onunla Türkçe konuşuyordu. Bir ara Tigin güldü. “Bu Türk sana ‘Rabbimiz bizden ne istiyor! Soğuktan bizi öldürecek. Ne istediğini bilsek onu kendisine takdim ederdik,’ diyor.” dedi. Ben de ‘Ona söyle, Allah sizden ‘Lâ ilâha illâ’llah’ demenizi istiyor” dedim. Türk güldü. “Bilsek yerine
İbn Fadlan Seyahatnamesi
İbn Fadlan SeyahatnamesiRamazan Şeşen · Yeditepe Yayınevi · 2015622 okunma
Sonra bu geniş ve upuzun ovada yol almaya başladık;² at sırtında gitmekteyken yanlarında bir de kadın bulunan altı ya da sekiz Türkmene rastladık; bu adamlardan her birinde ve kadında kalkan vardı. Bana bu kadınların yiğit insanlar olduklarını ve erkekler kadar iyi savaştıklarını söylediler,³ buna çok şaşırdım. Daha sonra, bu şekilde kalkan taşıyan ve Dulkadiroğlu adında bir beyin tebaası olan otuz bin kadın bulunduğu bana anlatıldı. Bu bey, Ermenistan dağlarından Pers ülkesinin sınırlarına kadar uzanan bir bölgeyi egemenliği altında tutuyordu.¹
Sayfa 163 - Voyage d'Outremer De Bertrandon De La Broquiére, Eren Yayıncılık, İstanbul 2000 [ISBN: 975-7622-28-1]Kitabı okudu
Reklam
Sunuş..
1432 yılında ise Philippe le Bon, Bertrandon de La Broquiere'i Doğu'da bir "gizli" seyahat ile görevlendirmiştir. Bertrandon de La Broquiere, 1432 yılında Venedik'ten bir gemi ile Akdeniz'e açılarak Yafa'ya çıkar, Kudüs'e, buradan da çevredeki kutsal yerlere gider. Fakat hıristiyanlığın kutsal yerlerine ziyaret görüntüsündeki hac seyahatinin devamı, tamamen diplomatik bir mahiyet alır. Seyyah, Suriye'ye oradan Anadolu'ya çıkar, boydan boya Ramazanoğulları, Karamanoğulları, ve Osmanoğulları beyliklerinin topraklarından geçtikten sonra nihayet, henüz Bizans İmparatorluğu elinde olan İstanbul'a gelir. Burada biraz kaldıktan sonra 23 ocak 1433'de yola çıkar. Edime ve çevresinde hayli dolaştıktan sonra, Filibe, Belgrad, Buda ve Viyana'ya uğrayarak yurduna döner. Bertrandon bir hacı gibi doğuya gitmiş, fakat gizli ajan olarak görevlendirildiğinden İslam devlet ve beyliklerinin başlıcalarını dolaşarak karayolundan geri dönmüştü. O çağda son derece de güç olan bu uzun seyahatin esas gayesi Türklerin politik durumlarını yerinde incelemek, Philippe le Bon'un yapmağı tasarladığı bir Haçlı seferi için zemini yoklamaktı.
Sayfa 11 - Voyage d'Outremer De Bertrandon De La Broquiére, Eren Yayıncılık, İstanbul 2000 [ISBN: 975-7622-28-1]Kitabı okudu
Filologlar dört elle sarılıyor yazdıklarına.
Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Haziran~2013
"Troya'ya
Homeros
Homeros
'suz gelinmez, demiştim. Troya'ya Schliemann'sız da gelinmez.
Heinrich Schliemann
Heinrich Schliemann
bugün Hektor, Agamemnon, Akhilleus gibi Troya'nın bir kahramanı olmuştur. Gerçi, acayip bir kahraman diyeceksiniz, kabul; ama zamanına göre o da bir kahraman."
Sayfa 25 - İş Bankası YayınlarıKitabı okudu
Eve dönme arzusu günden güne şiddetlenen Nikitin beş ayını değerli taşları ile ünlü Kulur şehrinde geçirdi. Daha sonra Golkonda'daki büyük panayıra katılarak buradan Gülberge, Alyand, Kamendra, Naryas ve Surat yolu ile Hint Denizi'ndeki büyük liman kentlerinden biri olan Dabul'a ulaştı. Rusya'yı ve Hristiyanlığın kutsal günlerini düşünen Nikitin deniz yoluyla Hürmüz'e giderken Habeşistan'da konaklayıp beş gün de burada kaldı. Olası bir yağmayı önlemek için yerli halka pirinç, ekmek ve biber dağıtmışlardı. On iki günlük bir yolculuğun ardından Maskat'a geldi ve nihayet dokuz gün sonra da Hürmüz'e ulamıştı. Hürmüz'de yirmi gün kaldıktan sonra İran'da uzun bir yolculuğa başladı. Lar, Şiraz, Eberkûh, Yezd, İsfahan, Kaşan, Kum, Save ve Sultaniye'yi geçerek Uzun Hasan'ın ordasının bulunduğu Tebriz'e geldi.
Reklam
380 öğeden 261 ile 270 arasındakiler gösteriliyor.