….kebaptan eliyle bir parça et koparıp ağzına attığı zaman, tıpkı o fakirin dediği gibi, lezzet damağına yayılıyor ve adamın hazdan gözleri süzülüyordu. Hatta bazen etin yağlı bir kısmına denk geldiğinde, kebabın lezzetini damağında daha bir hissetmek için gözlerini yumduğu bile olmaktaydı. Gel gör ki, adamın sinisinde, ara sıra çalakaşık içtiği koskoca bir tas sarımsaklı paça ve ikide bir parmaklayıp yediği bir çanak da Karadeniz balı vardı.