Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SEN YİNE GÜLÜMSEYEREK KONUŞ
Anne, aşk ne acı bir şey.Beni seven kız var ya .Hani gece uyuduğum .Sabah uyandığım.Şimdi arkadaşımı seviyor ama ben ikisiyle de gülümseyerek konuşuyorum. Anne kırk yıllık bir kuyuya indi çıktı,indi çıktı.Geçer kuzum dedi.Sen yine gülümseyerek konuş. Kapı biraz daha içeriye açıldı.Pencere biraz daha içeriye.Pişmanlık biraz daha dışarıya...
Sayfa 34
Yanan Ormanlarda Elli Gün
Yirminci asırdan ortaçağa doğru gidiş,gittikçe hızlanıyor.Evet,korkunç bir geriye dönüş var.Diyarbakırda yirmi tane eski harflerle okuma ve yazma öğreten mektep göstereceğim Git ilkokul çağındaki sabi çocuklarla konuş.Sabahdan akşama kadar kafalarına hurafe doldurup bilmedikleri dilden ezberle körletiliyor lar.İlkokulla mahalle mektepleri arasında büyük savaş başlamıştır. Kırk beş dakikada mahalle mektebe. giren on altı çocuk saydım.Yedisi oğlan,dokuzu kız çocuğu.Sekiz on yaş arasında.Evlerde mahalle mektebi var.Mahalle mektebinden birine gittik Çocuklar bize görünce korktular.Aklıma ilkokullarımız geldi. Orada çocuklar ne kadar canlı,cıvıl cıvıldı. Biz Mustafa Kemal devrinde bile talebe okuttuk.Din yoluna,Allah yoluna…Şimdi çok şükür biraz aydınlığa çıktık.Bir de dinsiz öğretmenler olmasa.Hükümet birşey demiyor,ille de dinsizler ihbar ediyor. Dinini öğrenmesinler diye.Allah belalarını versin.Biz olmasak şimdi din ortadan kalkacaktı.
Sayfa 19 - YkyKitabı okuyor
Reklam
Anne, aşk ne acı bir şey Beni seven kız var ya Hani gece uyuduğum Sabah uyandığım Şimdi arkadaşımı seviyor Ama ben ikisiyle de Gülümseyerek konuşuyorum. Anne kırk yıllık bir kuyuya İndi çıktı, indi çıktı Geçer kuzum, dedi Sen yine gülümseyerek konuş.
Kendimenot
İstiyorum ki kelimeleri bildiğin gibi onların ruhu olduğunu da bil. Kelimelerin can yaktığını, ittiğini, acıttığını da öğren. Ve köşe bucak kaç o zehirli kelimelerden. İnsanları acıtmak için konuşma; kendini anlatmak için konuş, anlamak için konuş, iletişime geçmek için konuş.
NSBSNSB
"Neli bu baklava? Bol fıstıklı mı bakim?" "Bokluuuuu!" "Düzgün konuş kız!"
Sonuçta her kaynana küçükken tatlı bir kız çocuğu ama sanırım büyüyüp oğlunu evlendirince rüzgâr bir anda tersine dönüyor.
Reklam
Bu zamanda bir erkeğe kırk kız düşüyor.)
Sen onu mutlu edemezsen seninle mi uğraşacak, arkasını döndüğü anda seçenekler hazır.
Sayfa 205Kitabı okudu
Konuş kız.
“Genel olarak kadınların çok daha sakin olması beklenir ama kadınlar da erkeklerin hissettiği gibi hissediyor, kadınların da aynen erkek kardeşleri gibi melekelerini korumak için harekete ve çabalarını göstermek için bir alana ihtiyaçları var, aynen erkekler gibi onlar da katı sınırlardan, sonsuz bir durgunluktan acı çekiyor; o yüzden nispeten ayrıcalıklı hemcinslerinin, kadınların kendilerini eve kapatıp puding yapmaları ve çorap yamamaları ya da piyano çalmaları veya çantaları süslemeleri gerektiğini iddia etmeleri gerçekten çok dar kafalılık.”
Sayfa 156Kitabı okudu
“Akıllı davran biraz. Uçtu gitti kafan. Yine aynı şeyler gelecek başına. Kolay kız olma.”
Sayfa 160Kitabı okudu
Bu Türk erkeklerinin kıçını bu kadar kaldıranlar yine Türk kadınlarıdır.
Neden 30 yaşma gelmiş, işi gücü yerinde, eli yüzü düzgün her Türk erkeği, kadınlar için potansiyel koca olduğunu düşünür? Adamların burnu niçin Kaf Dağı’nda? Neden seçip, karar verip, eyleme geçen biz olmuyoruz da kırık yumurtadan kafasını az önce çıkartmış civciv gibi, erkeklerin onlarla evlenmek isteyeceği anın gelmesini bekliyor Türk kızı? Çünkü kafa kodlanmış bir kere evliliğe. Kız konsantre olamıyor ki bu hayatta gerçekten ne istediğine!
Reklam
Bir şehir ol. Mesela,İstanbul gibi.. De ki;Boğazım kuruyana kadar seveceğim seni. Bir şehir ol.. Mesela İstanbul gibi.. Uzaktan bakanlar seni hiç bilmesinler. Sen İstanbul gibi dur olduğun yerde ama sana gelmeye çalışanlar sana gelemesinler. Uzaktan güzel görün herkese ama hiç kimse bilmesin içini. Sen bir şehir ol İstanbul gibi ; herkes imrensin
Yalnız kız Yalnız yıldız Gözleri kör edecek neredeyse Ama yine de bakmak zorundasın ona O nura, o güzelliğe O güzel kokuluya, kainata aşinaya Kainat dediysem alttan al beni Ben nereden bileyim seni Güzeller güzeli, sadece önümden salına salına geçsen de yeter Ağlayacak kadar ayık değilim, bak bana İşte kader, benim bu halim beni aşar
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Rainer Maria Rilke
Birinci Ağıt Kim duyar, ses etsem, beni melekler katından? Onlardan biri beni ansızın bassa bile bağrına, yiterim onun daha güçlü varlığında ben. Güzellik güç dayandığımız Ürkü'nün başlangıcından özge nedir ki; ona bizim böylesine tapınmamız, sessizce hor görüp bizi yok etmediğinden. Her melek ürkünçtür. Kendimi tutar bu yüzden, yutkunurum.
678 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.