Nasıl ve nereden başlasam bilmiyorum, Afili Filintalar mı desem yoksa 'Korkma Ben Varım' mı desem bilemedim. Aslında ben Murat Menteş'i 'Ruhi Mücerret''ten önce ve sonra olarak değerlendiriyorum artık. 'Dublörün dilemması' ve 'Korkma Ben Varım' ile farklı, dinamik bir kalemi olan usta Menteş, 'Ruhi Mücerret' gibi bir 'Antika Titanik' ile geldi yine karşımıza. Neden? Evet çok kalabalık, yine karman çorman bir hikaye, fantastik, aşk soslu ve bol alıntılı. Merak seviyemizi belirli seviyede tutan ama asla daha fazlasını vermeyen. Sanki yazar daha farklı şeyler yazmak istemiş de yazamamış, yazmak istememiş gibi kitap uzadıkça uzamış. Okurken ne zaman bitecek diye bakıp durdum sonuna. Ya yazar artık belirli bir yaş aralığını hedeflemiş yada benim gözümdeki Menteş zaten hiç yokmuş. İlk iki kitabıyla hala başucumda olan yazar artık eski haline dönerse çok mesut olacağım. Çoğu mecrada kendini tekrar eden yazar sıfatıyla bahsedilmiş kendisinden evet haklılık payı yok değil karakter betimlemeleri, olay yerleri, kitaplar arasındaki ufak göz kırpmalar var, sadece beni rahatsız eden seviyeyi düşürmesi yazarın.
Diğer yanda kitabı beğenen oldukça fazla bu da sanırım beklentiyle açıklanacak bir durum. Ben, 'Korkma Ben Varım' kitabını üçüncü kez okuyayım en iyisi. Antika Titanik'i ben hiç sevmedim çünkü.