Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
352 syf.
10/10 puan verdi
Mukemmel bir kitap diyebilecegim eser baskıyı ve baskının getirdigi korkuyu cok iyi işlemiş. Adeta kitapta olan sikintilari içinizde yaşıyorsunuz. Bir korku imparatorluğu kuruldugunda dunyanin nasil bir yer olacağını görmüş oldum. Ki dunya suanda cokta farksiz bir yer degil gibi. Kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap diye düşünüyorum.
1984
1984George Orwell · Can Yayınları · 2019166,4bin okunma
181 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Son zamanlarda okuduğum en iyi kitap bu kitaptı kesinlikle. Tesadüfen elime geçen bu eseri okuduğum için gerçekten müthiş bir doyuma ulaştığıma inanıyorum. Baskısı yok sanırım. Kütüphanelerden temin edilebilir benim yaptığım gibi. Ancak ne şekilde olursa olsun mutlaka okunması gereken bir kitap diye düşünüyorum. Eserle ilgili iki süper inceleme
Uyku İmparatorluğu
Uyku İmparatorluğuHenri Frederic Blanc · Can Yayınları · 2000117 okunma
Reklam
Pek çok önemli buluşun uykudan ileri geldiği ve çok sayıda büyük sanatçının yaratılarının kaynağını onda buldukları ortaya çıkmamış mıydı? Uyku, gerçeği açıkça görmeyi engelleyen, her türlü önyargıyı ve ruhsal kilitlenmeyi yok edici özellik taşıdığı için bunda olağanüstü bir yan yok. Uyku, gerçek korkusunu, insanları bilgisizlik içinde, aptallıktan da öte ot gibi yaşatan bu korkuyu ortadan kaldırır. Ne yazık ki sıradan bir uykucu, uykusundan herhangi bir bilimsel yarar sağlayamaz. Düşlerinde, bilginin meyvelerine başıyla şöyle bir dokunsa da onları devşirme kaygısını duymaz. Kemirecek birkaç kök için toprağı eşelerken, saklı bir gömünün yanından başını çevirmeden geçen bir köstebek gibidir. Çünkü, düşçüyü alıp götüren şey korku ve istektir, bilme istenci değil. Ancak, kararlı bir uykucunun, her şeye hazır bir uykucunun, çok iyi çalışmış ve uykudaki tuzaklara alışmış bir uykucunun gece keşiflerinden şaşkınlık verici mücevherler getirmeyi başarıp başaramayacağını kim bilebilir? Evrenin gerçek hammaddesinin uyku olup olmadığını kim bilebilir? Dağları ve nehirleri, kentleri ve çölleri, uyduları, güneşleri, gökadaları ve gökada kümeleriyle gerçeğimizin, düş ormanında tek bir kum tanesi olup olmadığını kim bilebilir?
156 syf.
·
Puan vermedi
·
5 saatte okudu
Günlerdir sitede Aylak Adam'ın başkahramanı C. ile Yabancı'nın kahramanı Mersaut benzerliğine dikkat çeken gönderiler görüyorum..Bu benzerlik üzerine epeyce bir düşündüm bu sayede ve zihnimimin derinliklerinden okumamın üzerinden epey zaman geçmiş olan bu eserleri çekip çıkarmaya,olanca kuvvetim ile muhasebe etmeye çalıştım..Aklıma gelen birkaç
Aylak Adam
Aylak AdamYusuf Atılgan · Can Yayınları · 201960bin okunma
Alıntı
Moğol İmparatorluğu'nun kurucusu Cengiz Han'ın torunu Hülagû, İlhanlı devletinin kurucusu ağabeyi Mengü Kağan tarafından, Ortadoğu'daki bakir toprakları ele geçirmek üzere görevlendirilir. Bu görev üzerine Hülagu, 1258 tarihinde Bağdat'a girer ve Abbasi halifesi Mutasım'ı Moğol atlarının ayakları altında ezdirerek öldürtür. Bağdat'ı yağmalar,
Son halk bükücü
Sultan Vahidettin, ağabeyi II. Abdülhamid'in kötü bir kopyasıdır. (...) Osmanlı hanedanının şerefli olduğu kadar bayağı hadiselerle yüklü hayatının son çağında, normal insan yetiştiği pek az görülmüştür. Saltanat makamına nice tehlikelerden gelerek ulaşmak, ondan sonra da elde edilen bütün dünya nimetlerine rağmen iğneli bir taht üzerinde
Reklam
Bugün Müslüman dünyası dediğimiz topluluğun büyük bir kısmı , bu ilk mertebede, yani kurallar kısmında takılı kalmıştır.Fazla sorgulamdan, soru sormayo saygısızlık sayıp biat ederek İslam'ı yaşadıklarınnı sanırlar ama İslam insandan düşünmesini bekler.Düşünmesni, sorglamasını,anlamasını.Çünkü özü kadar sağlamdır ki İslam'ı ne kadar sorgularsan o kadar seversin, anlarsın aslında.Ama İsam'ın özünü bilmeyenler korku imparatorluğu içinde ölümcül kurallar snırlandırdıkları insanları Allah'a hizmet etmek bahanesiyle bu birinci basamakta hapsederler.İşte bu birinci mertebeye obsesif bir şekilde takılı kalanlar fanatiğe dönüşürler ve özü hedeflemek için ve taekmüle ilerlemek yerine burada şekille sınırlı kalırlar.
214 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Bir korsandan uygarlığın çarklarına hizmete uzanan bir yaşam öyküsü. Dizginlenemez denize açılma ve korsanlık tutkusuyla Karayipler'e sürüklenen genç Henry, 17. yüzyıl İspanya İmparatorluğu'nun yüreğine korku salan namlı bir kaptan olacaktır. Onun asıl amacı ise bölgede efsane olan La Santa Roja adlı gizemli bir kadını bulmak ve Altın Kupa'yı ele geçirmektir.Karayiplerin kanlı tarihine ateşten bir sayfa ekleyen Sir Henry Morgan'ın yaşamı, Steinbeck'in kalemiyle coşkulu bir anlatıya dönüşüyor. Belki de kitabın en can alıcı cümlesi ve özeti şu: Uygarlık bir kişiliği parçalıyor; parçalanmaya yanaşmayan topun ağzına gidiyor.
Altın Kupa
Altın KupaJohn Steinbeck · Remzi Kitabevi · 2006341 okunma
644 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.