Zülfü Livaneli'nin okuduğum ilk kitabı oldu. Kitabı elime aldığım zaman bırakamadığım, bırakınca da 'acaba sonra neler oldu?' diye merak ettiğim türden.
Savaştan kaçan Suriyeliler, Işid tarafından insanlığa sığmayan, utanç verici şeyler yaşayan Ezîdîler..
Ezîdî kızı Meleknaz ve müslüman Hüseyin'in hikayesi. Hüseyin'in merhametinden dolayı Meleknaz'ı nişanlısına tercih etmesi üzerinden kitapta 'merhamet' konusu güzel işleniyor... Ezîdîlik ile ilgili öncesinde biraz aşinalığım vardı ama kitabı okurken ayriyeten şaşırdığım bilgiler edinmiş oldum.
Kitabı okurken yaşanılan bu zulüm gözlerimi doldurdu, içimi büyük bir huzursuzluk kapladı, kitabın adı gibi..
Hangi dine mensup olursa olsun, hiçbir insan zulmü haketmez.
"Bizim türümüzün bu dünyada yaşamaya, hem birbirini hem dünyayı yok etmeye hakkı yok, hepimizin içinde korkunç bir canavar yaşadığı yadsınamaz bir gerçek diye düşündüm. Eğer Zilan, Nergis, Meleknaz ve binlercesi homosapiens değil de hayvan olsaydı bu acıların hiçbirini çekmezlerdi, kendimizi hayvanlardan ve bitkilerden üstün görmemiz büyük bir aldatmaca, insanlık diye yücelttiğimiz şey aslında ne aşağılayıcı bir kavram diye düşündüm"
•Yazarın bazı alakasız şeyleri islam ile bağdaştırıp eleştirmesini doğru bulmadım.