Livaneli. Ne büyük bir isim, ne büyük bir yazar! Ben sizden böyle duydum, bilmiyorum. Sizlerin yalancısıyım. Belki gerçekten öyle belki de sallıyorsunuz, benim açımdan. Fakat bu büyüklüğü, bu ustalığı bu kitapta kesinlikle görmediğimi söyleyebilirim. Ha, Livaneliyi okumaya bu kitaptan başlama eşekliğini de söylemeliyim. Ne bileyim, serenad, kardeşimin hikayesi veya son adadan başlamalıydım. Ama ben öyle yapmak yerine çıkardığı son kitaptan başladım. Neyse ki 5 liraya almıştım. (Hayır korsan değil, pahalı aldıysanız siz kazık yemişsinizdir.) Bu durum tek tesellim.
İlk önce kitaba büyük bir umutla başladım. İlk sayfayı okudum felan, ışid gibisinden şeyler yazıyordu. Dedim yok artık. Bari kapakla alakası olsaydı. Kitabı kapatıp yerine koydum ve başka bir kitabı okudum. Sonra bir daha okumak geldi aklıma. Yine ümitliydim. Dedim güzel bir şey yazmıştır. İsim yapmış sonuçta. Bu yüzden hemen okumaya başladım. İlerledim iyi hoş gidiyordu. Zaten 80-90 sayfalık bir kitap. Normal boyutta yazsaydı böyle olacaktı. Neyse okudum okudum ve bir son bekliyorum artık. Sayfalar tükenmiş. Okumaya devam ettim. Opps. Kitap bitti. Eee.... Sonda ne oldu şimdi? Döndüm sonu bir daha okudum. Sonda bir şey olmamış meğersem. İyi deyip başka kitaba başladım. Kısacaı livaneli hayallerim yıkıldı. Eğer her kitabı böyleyse diğer kitaplarını almayacağım. Bir yardım edin de çıkayım şu işinden. Yine de isme bakmadan okuyabileceğiniz bir kitap. Benim eleştirdiğim böyle nam salmış bir yazarın bu kadar acemice yazması. İyi okumalar...