Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bizans'ın klasik antikçağ koruyuculuğu Batı'ya geçti; Osmanlılar emperyal kaderini devraldı; siyasal ideolojisini yeniden biçimlendirmek de Ruslara kaldı. Dolayısıyla Konstantinapolis'in nihai düşüşü, yeni gerçeklere uygun kimliklerin ve ideolojilerin yaratılması gibi karmaşık bir sürecin ana referans noktası oldu.
Sayfa 8 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
304 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Daha önce alıntısını paylaştığım şu çıkarım bile okumak için kâfi sebep bana göre " Bizans'ın klasik antikçağ koruyuculuğu Batı'ya geçti; Osmanlılar emperyal kaderini devraldı; siyasal ideolojisini yeniden biçimlendirmek de Ruslara kaldı. Dolayısıyla Konstantinapolis'in nihai düşüşü, yeni gerçeklere uygun kimliklerin ve ideolojilerin yaratılması gibi karmaşık bir sürecin ana referans noktası oldu. " İstanbul' un fethi yada başka herhangi bir tarihi olayı yabancı kaynaklardan da okumak benim için ayrı keyif, lezzet olmuştur her zaman. Biz genelde doğrudan tarihi olayları anlatır üstüne genelde yanlı yorum ve çıkarımlarda bulunuruz, bana göre türk tarih yazımında en eksik noktamız burası, biz olayları anlatıp sonra da küresel bir yorum getiremiyoruz meselelere. Ya ideolojik taraflı ve sadece ulusal yorum yapıyoruz yada tamamen milli ruha ve duygulara uygun bunları kabartıcı ama yine ulusal yorumlarda bulunuyoruz. Yazar kitabında İstanbulun fethinin küresel yankıları ve ekileri üzerinde durmuş kitapta fetihten ilk giriş bölümünde çok kısa değinmiş ardından birbirinden ayrı olarak Batı' daki etkilerini, bizanstaki, ruslardaki, osmanlılardaki etkilerini ayrı ayrı ele alarak yazmış istenilirse sadece tek bir bölümünü bağımsız olarak dahi okuyabilirsiniz bu bakımdan büyük kolaylık ve avantaj ama en önemlisi küresel çapta uluslararası bir bakış açısı ile dünyadaki etkilerine değinmiş bunuda çok güzel yapmış. Mutlaka çok iyi bir tarih atlasıdır diyemem ama bugüne kadar okuduğumuz tüm tarih anlatılarından farklı yeni bir bakış açısı kazandırdığı muhakkak. Ben rahatlıkla tavsiye ederim herkese.
Kostantiniye 1453
Kostantiniye 1453Michael Angold · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201819 okunma
Reklam
627 yılında Müslümanlar ile Müşrikler arasında cereyan eden Hendek Savaşı'nda, Medine şehri düşman işgali tehlikesine karşı Selman-ı Farisi'nin teklifiyle hendekler açmak suretiyle koruma altına alınıyordu. Lakin hendekler kazılırken karşılaşılan büyük bir kaya parçasının orduyu uğraştırdığı görülmekteydi. Bunun üzerine konu Hz. Peygamber'e intikal ettirilmiştir. Eline aldığı balyoz ile yerinden hareket etmeyen kaya parçasına vuran Hz. Peygamber, balyoz darbesiyle 3 parçaya ayrılan kayanın her bir parçası için bir şehrin fethini müjdelemiştir. Bu şehirler; İran, Mısır ve Kostantiniye yani İstanbul idi. Müjdeye nail olabilen kutlu kumandan ve askerlerden olabilmek gayesiyle İstanbul, 1453 tarihine kadar Müslümanlar tarafından 11 kez kuşatılmıştır.
Sayfa 25 - Yeditepe, İstanbul'un Manevî Mücevherleri: Ni'Mel CeyşlerKitabı okudu
Kostantiniye kuşatması, 6 Nisan 1453'ten 29 Mayıs'a kadar, elli dört gün sürdü.
304 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
31 günde okudu
Kitabın her satırı bilgi olan yoğun bir kitap... Fetih/Düşüş öncesinde Osmanlı ve Bizans /Avrupanın hali ile sonrasındaki dünyadaki yankılarını ayrıntıları ile anlatmış. Kitabın sonundaki kaynak kitaplar zaten bu eserin ne derece yoğun olduğunu gösteriyor...
Kostantiniye 1453
Kostantiniye 1453Michael Angold · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201819 okunma
"Kostantiniye kuşatması, 6 Nisan 1453'ten 29 Mayıs'a kadar, elli dört gün sürdü. Savunma güçleri 8.500 kişi kadardı; düzenli Osmanlı ordusu ise en az elli bin kişilikti. Fatih, kenti o zamana dek görülmemiş büyüklükte toplarla dövdü."
Sayfa 38 - Kronik KitapKitabı okudu
Reklam
İslam Coğrafyasından İstanbul'a İlk Fetih Hareketleri..!
İslam dünyasında Arap coğrafyacıların etkisiyle farklı bir Konstantinopolis temasının yaygın olarak literatüre girdiği de söylenebilir. Aslında bu gelenek Hz. Peygamber'in gösterdiği yolda, daha Emeviler döneminde başlayan doğrudan Kostantiniye'ye yönelen askeri seferlerle de kendisini göstermişti. Bu dört büyük seferden üçü Emeviler (669, 674, 717) sonuncusu ise Abbasiler (781-782) tarafından icra edilmişti.
Sayfa 27 - TimaşKitabı okudu
Fatih, kenti kuşatmadan önce, dedesi Bayezit'in yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın karşısına, Avrupa kıyısında Rumeli Hisarı'nı yaptırtarak Boğaz'ın denetimini ele geçirmişti. Artık Boğaz'dan geçmek isteyen bütün gemilere onun izni gerekiyordu. Kostantiniye kuşatması, 6 Nisan 1453 'ten 29 Mayıs'a kadar, elli dört gün sürdü. Savunma güçleri 8.500 kişi kadardı; düzenli Osmanlı ordusu ise en az elli bin kişilikti. Fatih, kenti o zamana dek görülmemiş büyüklükte toplarla dövdü. Ortaçağın en güçlü istihkamları olan kent duvarlarının saldırıyla ele geçirilmesi, bu yeni silahların zaferidir. Osmanlı ve Batı kaynakları, Türklerin kente, duvarlarda topla açılan gedikten genel bir saldırıyla girdikleri noktasında birleşir.
KONSTANTİNOPOLİS TÜRKLERE KARŞI DÜŞÜYOR
Gelgelelim ufukta yeni bir güç belirmekteydi: Orta Asya'dan fırtına gibi gelen ve hızla yükselen Osmanlı Türkleri. Arap hükümdarlar arasında bitmek bilmeyen kavga dövüşten yararlanan Osmanlılar 1400'lü yıllarda Levant bölgesine hükmetmeyi başardı. Bugünkü Türkiye'nin yanı sıra Arap arazilerinin büyük bir bölümünün denetimine de sahip oldular ve birçoklarının defalarca kalkıştığı, ama her seferinde başarısız olduğu bir şeyi yaparak, yani Konstantinopolis'i (Kostantiniye) fethederek 1453'te Akdeniz'in merkezine oturdular. Bizans İmparatorluğu tam bin yıl boyunca kültürün ve Hıristiyanlığın beşiği olarak kalmıştı, ancak kendini denizden gelecek tehlikelere karşı koruyamaz olunca ve Türkleri püskürtmeye yetecek kadar (hem insan hem de zenginlik bakımından) kaynak yaratmayı beceremeyince en nihayetinde düştü.
Sayfa 182Kitabı okudu
“Kostantiniye bir gün feth olunacaktır.Onu fetheden komutan ne güzel komutandır.Onu fetheden asker ne güzel askerdir!”
Reklam
Kartal ve Yılan
1453 kuşatması sırasında Türk ordusu saflarında yer alan bu Rus yazar, olayları anlattığı metnin başına Kostantiniye'nin kuruluşuyla ilgili bir de efsane koymuştur. Modern kritikler, efsanenin metni kopya eden Rus kâtipler tarafından XVI. yüzyılda eklenmiş olabileceğini düşünmektedir. Bu efsanede şehrin kuruluşu sırasında meydana gelen
Türkler 1453'te Konstantinopolis'i zaptettiler ve paralarını 1922'ye kadar "Kostantiniye'de basılmıştır" ibaresiyle basmaya devam ettiler.
Sayfa 241Kitabı okudu
"Ya ben Konstantiniye'yi alırım ya da Kostantiniye beni..!"
19 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.