Okuyun okuyun bir yerlere varın sözü bence artık etkisini yitirdi.!!!!!!!!!
Bugün kızım erkek eline bakmasın.
Oğlum iyi yerlerde okusun kimseye muhtaç olmasın diye eğitime onca para veriyorlar.
Sonuç kız okuyor üniversite mezunu kendini gelistirmis evde kocasını bekliyor.. Üniversite okumuş kendini geliştirmiş fakat işini sağlama alamadığı için bir erkek ne doğru dürüst askere gidebiliyor ne de evlenebiliyor...
Ama garip olan ne biliyor musunuz? Şu etrafımda donanımsız o kadar insan devlette kadroda parasını aliyor. Okuyan az da olsa belli bir donanıma sahip insana ise uzmanlık şu bu, resmen okuyana ceza okumayana ödül veriyorlar.... En kötüsü insan çocuğunu sanayiye bile veresi geliyor okuyan bir şey mi oluyor mantığı!( sanayi kötü bir yer olduğu için değil eskiden 10 yaşına gelince verirlermiş ya ustaya eğitim olmadan) .
Çünkü bir çocuk, doktor mimar avukat ilahiyat okumadiktaan sonra bir yere gelemiyor.. hal böyle olunca veliler çocukların üzerine çok gidiyor çünkü sistem öyle ve insanları buna itiyor. ve sinav her yil değişiyor geçen sene binbir zorlukla girdikleri okullara şimdi sırf evi yakın diye gidecek çoğu öğrenci. o çocuk gecen sene yaptığı çalışmaya mi yansın gidemediği tatile mi? Hal böyle iken bile sıkıntı yokmuş gibi liseyi bitirip üniversite sınavına oradan kpss oradan uzmanlık sınavı oradan mülakat neden mi alışılmışlık...
Inanın 24 yaşımdayım daha neye yeteneğim olduğunu bilmiyorum.. Tek yeteneğim soru çözmek galiba yani eğitim felaket olmuş durumda. Ama bu yeni olan bir şey değil bundan 30 sene önce nasılsa hala da öyle ilerletemedigimiz tek şey bence...
BÜTÜN EBEVEYNLERİN VE ÖĞRETMENLERİN OKUMASI DİLEĞİYLE
ÖDÜL
İç motivasyonu öldürür, öğrenmeyi ve değer öğretimini engeller, gelişimi durdurur, ilişkileri bozar, performansı düşürür ve mutsuzluğa yol açar.
KOLAYI SEÇTİĞİMİZ İÇİN ÖDÜL VERİYORUZ
- Çünkü kolayı seçiyoruz. Ödevini yapmayan çocuk neden yapmaz? İç motivasyonu oluşmamıştır. Öğrenmenin
Roman yazmak isteyen gençlere tavsiyeler olarak yazılmış ve minik cep kitabı boyutunda basılmış bir makale.
Roman konusunda yazarın kendi ülkesi Fransız gençliğine Fransız edebiyatı hakkında yaptığı yorumlar ve eleştiriler dışında çağdaş rakip ülkelerden de örnekler vermesi minik bir Edebiyat Tarihi kitabı haline getiriyor.
Başarılı çeviri dışında çevirmenin de dipnotları ayrı bir kültür ziyafeti oluşturuyor.
Hele KPSS veya kim beşyüz milyar ister yarışmalarına hazırlanıyorsanız şiddetle tavsiye ederim.
Edebiyat, yazarlar, akımlar, sanat, roman kahramanları, mitoloji, tarih, dönem yaşayışı hepsi bu minik makale risale arası yazıda.
Okuduktan sonra saklamak isteyeceğiniz bir eser
İbn Fadlan, X. yüzyılda Abbasi halifesi Muktedir hizmetindeki bir kâtip. İtil Bulgarlari halifeden hem İslami kendilerine anlatacak hem de Hazarlara karşı kendilerini savunmak için kale yapımı için yardım (para) talep ediyorlar. Bunun üzerine Halife içinde İbn Fadlan'in da olduğu bir heyeti İtil Bulgarlarina yolluyor. İbn Fadlan meşhur eseri
Eveeeeet. Kitap bitti. Çok uzun zaman oldu kitabı okuyalı. Daha doğrusu okumaya başlayalı. Nedeni ise şöyle:
Sevgili 1K' nın sevgili yazarlarından Doruk Kinezci. Tanışmamız da kitabı okuyan diğer arkadaşlarım gibi hediye edilen bir kitap üzerinden oldu. Açıkçası bir okurun karşılaşabileceği en güzel şekliyle... Bir de geribildirim istiyordu
Uzun zaman oldu bu kitabı okumaya başlayalı. Birkaç şiiri okudum araya zaman girdi. Tekrar başladım. KPSS çalışmaktan dolayı ara ara okudum. Bazen bir kamp gecesinde yıldızların altında, bazen evde bilgisayar başında otururken çalan fon müziğinin eşliğinde. Bazen ders çalışmakta sıkılıp soru kitaplarını kenara fırlatıp bu kitaba sarılarak…
Uzun zamandır böyle derinden etkilendiğim mısralar görmedim. Ömür Hanımı çok sevmiştim(Bu kitabında değil o şiir). Zaten Şükrü Erbaş ile öyle tanışmıştım. Bu kitabında da çok güzel şiirler var. Bazıları uzunmuş gibi görünse de az sözcük çok anlam içeriyor diyebilirim. Karmaşık, anlaşılmaz dizeler yok. Bizden birinin bizim düşüncelerimize, duygularımıza tercüman olması. Rahatça anlayabilirsiniz.
Öyle dizeler yazmış ki; insan gülüyor, hüzünleniyor, acı çekiyor, acıyor, sevmenin ne olduğunu tekrar düşünüyor. Bazen de ağlayası geliyor. Geceler de okuyunca duygusal anlar da yaşatmıyor değil. Daha nice duyguyu sizlere tattırıyor. Sanırım en sevdiğin şair listem de baş sıraya Şükrü Erbaş’a vermiş olabilirim. Bir insan nasıl olurda kelimeleri bu kadar güzel kullanabilir.
Okuduğum her kitabın üzerine bir şeyler yazıyorum. İnceleme olmaktan çok kendime notlar olarak düşünebilirim. Çünkü ne zaman bu yazılara göz atsam kitaba ait düşüncelerim anılarım canlanıyor. Yoksa inceleme yazmaktan falan anladığım söylenemez.
Bütün Şiirleri 1Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20208,2bin okunma
Kitaptan bahsederken önce temel bilgiler verip sonra kendi düşüncelerim ile devam edeyim. Başlangıç, İlişkiler, Kabullenme, Değersizliği yenmek, Kendi değerini yeniden keşfetmek, değişim anahtarı ol şeklinde 5 bölüm olmak üzere toplam 211 sayfadan oluşuyor. Her bölüm kendi içinde başlıklara ayrılıyor. Ama ayrı konularak düşünülmemeli çünkü birbiri
Bir zamanlar 1K’da üyeler arasında çekiliş yapılıyor. Rastgele iki kişi birbirine kitap hediye ediyordu. Şimdi yapılıyor mu bilmiyorum. Ben bir kere katıldım. Şansıma çıkan kişi ile aynı şehirdeydik. Buluşup çayımızı yudumlarken kitaplar üzerine sohbet edip, hediyeleşmiştik. Sonra siteden gidince muhabbetimiz koptu. İşte o sırada elime gelmişti bu