Evet arkadaşlar Kpss yine olmadı. Olmadı deyince çok kötü puan aldığımı sanan oluyor. 76 77 puan civarında kalıyorum hep. Ben köye yerleşmeye karar verdim. Üç beş tavukla başladım yola. Yakında çobanlığa başlayacağım bir de böyle deneyelim... Gülüyorum ama kendimi hiç iyi hissetmiyorum. İmtihanlarla dolu bir döneme denk geldim üzerine bir de kpss.. Sınav zamanı bana dua edenler olmuştu hepinize teşekkür ederim.. 😌😂
Soğuk bir yazı olacak, daha ilk cümleden belirtmek isterim. Kitabı okuduktan sonra sıcağı sıcağına yazsaydım, çok daha soğuk bir yazı olabilirdi, olacaktı da. Lâkin birtakım cenaze durumları ve lokanta işlerinden bir türlü fırsat bulamadım. Fırsat bulduğum ilk gün yani bugün, fakültemin açıldığı bugün yazmak istedim.
Kitabı daha önce görmüştüm
Üniversitede her dönem zorunlu felsefe derslerimiz vardı zaten ilgim de olduğu için keyifle geçerdi dersler ama bu kitabı bilmiyor olmak beni gerçekten üzdü ve kesinlikle büyük bir eksiklik hissettim.
Yıllar sonra bu açığı kapatmış olmak bir nebze rahatlatıyor.
Kitap
Zamanında bir video izlemiştim KPSS için oradaki beyefendi anlatıyordu bir anısını. Biri kızını getirmiş okula kayıt için ve şöyle demiş 'hoca buna okuma öğret ama yazma öğretme .' E tabi haliyle merak edip sormuş öğretmenimiz de 'niçin ?' diye aldığı cevap da 'yarın öbür gün erkeklere mektup yazar' olmuş. İşte biz
Eveeeeet. Kitap bitti. Çok uzun zaman oldu kitabı okuyalı. Daha doğrusu okumaya başlayalı. Nedeni ise şöyle:
Sevgili 1K' nın sevgili yazarlarından Doruk Kinezci. Tanışmamız da kitabı okuyan diğer arkadaşlarım gibi hediye edilen bir kitap üzerinden oldu. Açıkçası bir okurun karşılaşabileceği en güzel şekliyle... Bir de geribildirim istiyordu
Bir olimpiyat şampiyonu, size birebir başarı koçluğu yapsa ne kazanırdınız?
Cevap: Lazer gibi odak, çelikten bir irade ve ateşli motivasyon!
Bir durup şunu bir düşünün. Kariyerinizin en kritik anlarında, sportif kahramanınız yanınızda olsaydı, size hangi durumda neler yapmanızı önerirdi? Onunla etkileşimde olmak başarınızı nasıl yükseltirdi?
İbn Fadlan, X. yüzyılda Abbasi halifesi Muktedir hizmetindeki bir kâtip. İtil Bulgarlari halifeden hem İslami kendilerine anlatacak hem de Hazarlara karşı kendilerini savunmak için kale yapımı için yardım (para) talep ediyorlar. Bunun üzerine Halife içinde İbn Fadlan'in da olduğu bir heyeti İtil Bulgarlarina yolluyor. İbn Fadlan meşhur eseri
"Beyin kitlesi hızla, içinde çakan milyonlarca mekiğin değişken örüntüler dokuduğu muhteşem bir dokuma tezgahına dönüşür; her örüntünün bir anlamı vardır ama hiçbiri kalıcı değildir; altörüntülerin sürekli değişen uyumudur bu."
Charles Sherrington 1930'lu yıllarda nörofizyoloji alanında yaptığı çalışmalarla Nobel Ödülüne layık görülmüş
" Ben İsmet Özel, şair, kırk yaşında..." ( Erbain/234)
İsterdim ki üniversitede edebiyat dersi eser incelemeleriyle tanışayım Özel'le. İlginçtir sadece KPSS alan sınavına çalışırken denk gelmiştim. Ne acı onca edebiyat dersinde böylesine güzel şiirleri incelememiş olmamız.
' Amentü' şiiriyle tanıdım. Bir arkadaşım şiiri okuyup videoya
Bu kitabı okumak için daha iyi bir zamanlama nasip olamazdı herhalde :) Kpss eğitim alanlarını bitirdikten sonra bu kitabı elime aldım. Öğrenme,gelişme,rehbelik,sınıf yönetimi hepsinden kesitler var :) Bir nevi bana da tekrar oldu. Kitabı kesinlikle okumalısınız. Bunun tartışması olamaz bence. (öğretmenlik vb bir mesleği düşünüyorsanız erkenden, ebeveyn ya da ebeveyn adayı olan yani 20 yaş üstü herkes okumalı.) Kitap içerik olarak çok bahsetmek istemiyorum. Lakin Ödülün motivasyonu, ahlakı,estetetik, kaliteyi vb. ne kadar öldürdüğü ve hırs ,çıkarcılık,bencillik vb insanlarda sevmediğimiz özelliklerini arttırdığını konu alıyor. Detaylara girmeyeyim siz kendiniz görürsünüz. ( Bilgisayar oynamak için ödev yapmalısın= ödev o kişi için ceza oluyor bir nevi) kendiniz içeriği görmelisiniz yani, kesin okuyun. Kitabın eksi yönleri yok mu tabii ki var. Bana sorarsanız kavramların zaten çok yakın olması sebebiyle konular tekrara düşüyor. örneklerin fazlalığı bazen sıkabiliyor. ve son olarak bana göre biraz ilk kısımdan (ödülün etkisinden) azaltılıp ikinci kısmın (nasıl yetiştirmeliyiz) daha fazla olması gerekirdi. İkinci kısmı biraz yetersiz buldum. (kpss konularını bire bir almak bazen güzel olsa da bazen keşke üzerine yorum yapılarak sunulsaydı dedim.) NEyse bu yazı incelemeden çok kitabı okumanıza teşvik niteliğinde oldu. Zaten benden çok daha iyi inceleme yapanlar olmuş. Ama size tavsiyem incelemeleri okuyup ufacık bile spoiler almamanız. direk alıp kitabı okumanız. (kitap pahalı bunu da ekliyeyim biraz daha uygun olmalıydı!)
"Yanında zayıf davranabileceğim kadar seviyor musun beni? Herkes gücü sever, ama sen beni zaaflarımla seviyor musun? Asıl sınav budur. Yitirebileceğim her şeyden arınmış olsam, yalnızca ömür boyu sahip olacağım şeyler için sever misin beni?"
Destanları ancak kahramanlar yazar. Çünkü onlar, vazifenin bittiği yerde ölümü göze alarak çalışmaya devam ettikleri için birer kahramanlardır. Tıpkı “ Çöl Kaplanı” Fahrettin Paşa gibi...
Bu kitabı KPSS sürecinde dershane hocamın önerisi üzerine not edip bugün okuma fırsatı buldum. İyi ki de okumuşum. Fahrettin Paşa’nın yaptıklarını okudukça hem gururlanıp hem de çok üzüldüm. Eğer Birinci Dünya Savaşı hakkında farklı bir açıdan bakmak istiyorsanız okumanızı tavsiye ederim. Dili açısından da herkesin kolaylıkla okuyabileceği bir kitap. Şu kitabı okurken içtiğin suya, yediğin yemeğe hatta gördüğün ağaca bile bir farklı bakmana sebep oluyor. Sanırım ben uzun bir süre çekirge ve hurmayı her gördüğümde bu kitap aklıma gelecek.
Devlet memurluğuna girmeye çalıştı; ama her yerde olduğu gibi burada da oldukça fazla olan rakipleri önünü tıkadı. Umutsuz kederlere düştü ve kendini öldürdü.
Ernest Hemingway ile ilk tanışma kitabımız oldu. :) Sanırım sonda olmayacak… Nobel ödüllü yazarımız gerçekten güzel kısa roman diye bileceğimiz 88 sayfalık bir kitap yazmış. Bu kadar az sayfa ile çok şeyler anlatmak farklı bir yetenek olmalı.
Kitapta geçen örtük anlamları çıkarmak hem kolay hem de sürükleyici.
Verilmek istenen mesaj ümidin kaybedilmemesi,