Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Theoden yavaşça tahtından indi. Divanhanede yeniden soluk bir ışık belirmeye başladı. Kadın aceleyle kralın yanına gidip koluna girdi; yaşlı adam sendeleyen adımlarla yükseltiden indi ve yavaş yavaş divanhaneden geçti. Solucandil hala yerde yatıyordu. Kapılara vardılar; Gandalf kapıları çaldı." "Açın! diye bağırdı. "Yurt
Gelelim XVI. Louis’nin yargılanmasına! Ama bu yargılama, bir mahkemede ya da bir mecliste isyan çağrısı değilse nedir? Eğer bir kral halk tarafından yok edilmişse, onu diriltmeye kimin hakkı var; kim isyan ve sorunlar için yeni bahaneler uydurabilir, ve bu şema başka hangi sonuçlara yol açabilir? XVI. Louis şampiyonası düzenleyerek, özgürlüğe karşı despotizmin kavgasını yeniden başlatıyorsunuz, cumhuriyete ve halka karşı suçlamada bulunma hakkını tanıyorsunuz; eski despotun savunma hakkıyla, bu davayla bağlantılı olmayan herşeyi söyleme hakkını vermiş oluyorsunuz. Tüm tarafları yeniden uyandırıyorsunuz, sindirilmiş kralcılığı yeniden canlandırıyorsunuz, onları cesaretlendiriyorsunuz. Bu durumda, halk, istediği gibi onun yanında ya da karşıtında yer alabilir; onun savunucularının sizin kürsünüzde, sizin parlamentonuzda, her yerde açıkça kendi iddialarını tekrarlamalarından daha doğal ve daha meşru ne olabilir ki. Bu nasıl bir cumhuriyettir ki, beşikteyken boğulabilsin diye kendi kurucuları tarafından her yerde düşmanlar yaratılsın!
Sayfa 31 - Kralın Yargılanması ÜzerineKitabı okudu
Reklam
70. Mektup
Tiran, adamı bir kafese koymuş ve sanki vahşi bir hayvan besler gibi beslemiş. Biri yemek yemesini öğütlediği zaman adam, “insan soluk aldığı sürece her şeyi umuma bilir!” demiş. Bu iş doğru olsa bile, yaşam her pahaya satın alınmamalı. Edinilecek kârlar nice büyük, nice kesin olsa da, güçsüzlüğümü açıkça itiraf ederek elde etmek istemem onları. Demek ben ölmeyi bilen insanın üstünde kaderin hiç de güçlü olmadığını düşünecek yerde, yaşayan insanın üstünde kaderin her şeye gücü olduğunu düşünmemeliyim, öyle mi? Not: Rodoslu Teleshorus’u dostu kral Lysimachus ölüm cezasına çarptırmış, ama önce burnunu ve kulaklarını kestirip bir kafese kapatmış ve bir hayvan gibi beslemiş onu. Sonra açlığa mahkum etmiş ve ölüme terk ederken halka teşhir etmiş. -ç.n
Sayfa 242 - JaguarKitabı okuyor
“Bunu sen al." Aşağı uzanarak çukurun köşesine yakın bir yerde duran tacı aldı. Zümrüt ve inci kakmalı, zarif el işçiliğiyle yapılmış altın telkâriden bir taçtı. "Sen kral olacaktın." Gild kahkaha atsa da her zamanki neşesinden eser yoktu. "Onu istemiyorum. Onu hak edecek hiçbir şey yapmadım." Sonra bir anda değişti. Bir gölge. Bir gerginlik. Omuzlarının gerilmesinden ve çenesini kaldırmasından anlaşılıyordu. "Ama onu hak etmek istiyorum." Çukuru tekrar gözden geçirirken gözlerinde alışılmadık bir parıltı belirdi. Ailesi, sarayı. Hâlâ koridorlarında dolanan, Erlking'in hizmetinde hapsolmuş bir sürü kişi.
Lakin bu isyanın sebebi neydi? Araplar istiklal mi istiyorlardı? Hayır, Araplar bütün bu harp boyunca Türklerle omuz omuza Çanakkale’den itibaren her cephede savaştılar. İlk Cihan Harbi’nde, Araplarla meskun hiçbir yerde isyan eden tek bir Arap görülmedi. İsyan eden sadece Mekke Emiri Şerif Hüseyin Paşa idi. Bu paşa, bütün Arapları hükmü altına alıp kral, hatta imparator olmak sevdasındaydı. İngilizler onun bu ihtirasından faydalanarak, Türklere karşı ayaklandığı takdirde kendisine ne lazımsa, para, silah, cephane, erzak vererek yardım etmeyi ve belirli bir sınır içinde müstakil bir Arabistan kurmayı vadetmişlerdi.
Sayfa 43 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bütün Yer ve Gök'ün iyi liderlerle yönetilen insanları, Enlil huzurunda tek bir lisan ile konuşabilecekler, ... Her yerde konuşulan dili değiştirecek, İnsanların dili bir olacak!
Sayfa 8 - İş bankası kültür yayınlarıKitabı okudu
Bir yerde çatlak varsa büyür küçüğüm. Her sandal bir gün mutlaka su alır. Önemli olan o sırada nerede olduğun.
Herkes, er ya da geç kendine şu soruyu soracaktır: "Bu dünyada var olmamın amacı ne?" Şeytan insanlığın mezarını kazmaktayken, şehitlerin bize söyleyeceği, hayatlarıyla bize anlatacağı bir şey yok mu sizce? İnsanlığın geleceğini ilgilendiren sorunlar hiçbir zaman bu kadar ciddi boyutlara varmamıştı. Yaralandık, kanıyoruz. Acilen bir merhem bulmamız gerekiyor. Yolu İslâm'ın içinde aramalı. İslâm'ın dışındaki her yol Allah'ı inkârla malûl olduğundan, sonuçsuzluğa ve anlamsızlığa mahkûmdur. Gün gelir Allah kralları köle, köleleri kral yapar. Kabiliyetlerinizi kullanarak gidebildiğiniz yere kadar gidin. İblis'in Ademoğlu ile alıp verememesinin özünde, derinlerde bir yerde İblis'in incinmişliği yatar.
Sayfa 316Kitabı okudu
"Her kadın bir yerde ölür," diyordu Çirkin Kral. Her kadın bir yerde ölüyordu.Her erkek, içinde kadınlardan kalmış şeyleri öldürerek büyüyordu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.