Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Fena Kadın, Fena Çocuk, Fena Sevgili Güzel yüzün, uzamış siyah saçlarınla mâruf Sen fena kadın, fena çocuk, fena sevgili Kitaplardan, müzelerden, heykellerden kaçırdığım Rakı ile sarhoş İstanbul akşamlarından firar eden sen Ben aşklar düşünürüm senin için, gizlenmez, ilan edilmez Mesela, karlı kanun akşamları sokaklarda olduğun
204 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Üç bölümden oluşan yaklaşık 200 sayfalık bir roman olan “Kırmızı Saçlı Kadın”da Orhan Pamuk birbirinden farklı, çeşitli kültür ve edebiyatla ilgili konulara değinmiş. Çocukluğunda çalıştığı bir kitapçıda Freud`un rüya yorumları ile ilgili bir derleme okuyan kahramanımız ‘Cem’ Antik Yunan tragedyası olan Sofokles`in “Kral Oedipus”unun hikayesi ile
Kırmızı Saçlı Kadın
Kırmızı Saçlı KadınOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 201950,3bin okunma
Reklam
Zamanımızdan takriben 3200 yıl önce Çanakkale Boğazı yakınlarında ”Troya” isimli bir kent varmış. Bu kentin, barışsever, fakat cesur insanları, kralları, Priamos’un idaresi altında uzun yıllar barış içinde çok mutlu bir hayat sürmüşler. Bir gün, kral Priamos’un karısı Hekabe çok kötü bir rüya gördü. Rüyasında, karnından ateşler çıkmakta ve ateşin dumanı, bütün Troya surlarını sarmaktaydı. Hekabe, bu rüyasını önce kocasına; daha sonra da bir kâhine anlattı. Kâhinin yaptığı yorum, hiç de iç açıcı değildi. Ona göre, Hekabe, hamileydi ve doğacak olan çocuk, ilerde Troyalıların başına büyük dertler açacaktı. Onun için bebek doğar doğmaz öldürülmeliydi. Bu kehanete inanan Kral Priamos, çocuk doğduktan sonra bir adamını bebeği öldürmek için görevlendirdi. Savunmasız yeni doğmuş bebeği öldürmeyen Troya’lı onu o zaman ki adı ”İDA” olan ”Kazdağı”na götürüp, bir ormana bıraktı. Nasıl olsa, yabani hayvanlar onu öldürür diye aklından geçirdi. Ama bebeği, yabani hayvanlardan önce bir çoban buldu. Bu çocuk, ilerde gerçekten Troya’lıların başına birçok dertler açacak olan Paris’ti. O sırada, Tanrıların yaşadığı OLYMPOS dağında, ilginç bir kargaşa cereyan etmekteydi. Kral Peleus ile Deniz Perisi Thetis’in evlenme merasimine kavga ve nifak tanrıçası Eris, huzursuzluk çıkartır gerekçesiyle davet edilmemişti. Bu işe çok gücenen Eris, intikam almaya karar verdi.
Üzerinde ”EN GÜZELE” yazılı, altından bir elmayı, şölenin yapıldığı salonun ortasına bırakıverdi. Doğal olarak bütün tanrıçalar, bu elmaya sahip olmak istediklerinden uzun tartışmalar oldu. Sonunda üç büyük tanrıça dışında diğerleri çekildiler. Ama kudret tanrıçası Hera, zekâ tanrıçası Palas Athena ve Aşk tanrıçası Afrodit elmaya sahip olmakta
511 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Kitabın baş karakteri Bastian Balthasar Bux asosyal, okulundakiler tarafından dışlanıp ezilerek yalnızlaşmış, hayata karşı umudunu kaybetmiş, yaşamın zorluklarının ağırlığından yorulmuş ve tek tutkusu kitaplar olmuş bir karakter. Eline büyülü bir kitap geçiyor ve okumaya başlıyor. Kitap, Kral Katili Güncesi ya da Binbir gece masallarında olduğu
Bitmeyecek Öykü
Bitmeyecek ÖyküMichael Ende · Kabalcı Yayınevi · 20092,101 okunma
Jarvinen, Okunen ve Gulbe Nasıl Kral Oldular? Reçel Kralı Jarvinen anlatıyor... Ben önceleri yoksul bir sokak çocuğuydum. Şimdi ise yurdumuz için büyük ve iyi bir güç olduğumu söyleyebilirim. Ben bu konumumu kime borçluyum? Tesadüfen dinlediğim bir konferansa değil mi? Daha önce de söylemiştim. Küçük dükkânımda kurabiye ve
Reklam
304 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 günde okudu
Gücün, iktidarın insanları nasıl bozabildiğinin dehşetli bir hikayesi. Avrupa Hanedanlarının, Papaların, kral ve kraliçelerin hayatlarına bakınca bizim Hürrem ve diğer saray hikayeleri TVlerin çocuk kuşağındaki filmler gibi kalıyor.
Hanedan Skandalları
Hanedan SkandallarıMichael Farquhar · İleri Yayınları · 201324 okunma
Ve gözyaşlarım acınacak bir biçimde akmaya başladı. ''Zeze ,ağlıyorsun...'' ''Geçer.Nasılsa ben ,senin gibi bir kral değilim.İşe yaramazın tekiyim.Çok kötü bir çocuğum ,evet;çok kötü bir çocuk...Başka bir şey değil.''
M. Kemal Paşa
KARŞIYAKALILARIN M. Kemal Paşa için hazırladıkları evin önü, bahçesi, beyaz başörtülü, maşlahlı her yaştan kadınlar ve fesi atıp kalpak giymiş erkeklerle doluydu. Paşayı görenler ağlamaya başladılar. Birkaç basamakla çıkılan mermer girişin üzerine Yunan bayrağı serilmişti. Paşa sordu: "Bu niçin?" Heyecan içinde açıkladılar: "Kral kalacağı eve, bizim bayrağımızı çiğneyerek girmişti." "Ne olur Paşam, siz de onun gibi yapın!" "Öcümüzü alın!" Bir kadın gözlerinden yaş inerek "Lütfen" diye yalvardı. Kral'ın kaba davranışı kadınları çok kırmış olmalıydı. M. Kemal Paşa, "Sizi anlıyorum..." dedi, "...ama o bir milletin timsalini çiğnemekle hata etmiş. Ben o hatayı tekrar edemem." Muzaffer'e döndü: "Kaldır çocuk." Muzaffer bayrağı topladı. Bu görgü farkı zarif Karşıyaka hanımlarını büsbütün ağlattı.
Sayfa 666 - BİLGİ YAYINEVİKitabı okudu
Shirosaki: Ichigo, bir kral ile onun atının arasındaki fark nedir? Ichigo: Ne? Shirosaki: Birisi insan diğeri at, birinin iki bacağı diğerinin dört bacağı var gibi çocuk saçmalıklarından bahsetmiyorum. Şekilleri, yetenekleri ve güçleri tamamen aynı olsaydı, birisi kral olup savaşı yönetirken diğeri at olup kralı sırtında taşımak zorunda kalır mıydı? Sadece tek cevabı var İÇGÜDÜ! Aynı varlıkların güçlenmesi ve kral olmaya gereken gücü elde etmek için daha fazla dövüş ve güç aramaları gerekir! Dövüşe açtırlar ve düşmanlarını merhametsizce ezmek ve lime lime etmek parçalamak için yaşarlar. Bedenlerimizin derinliklerinde bilenmiş öldürme ve katletme içgüdüsü yatar. Sende bu saf temel icgüdüler yok! Sen beyninle dövüşüyorsun düşmanlarını mantığınla yenmeye çalışıyorsun! Kınına sokulmuş kılıç ile kimi kesmeye çalışıyorsun? Bu yüzden sen benden daha güçsüzsün Ichigo. (Shirosaki kılıcı Ichigo' ya fırlatır ve ciğerlere girer.) Ben kabullenemem, Ichigo. Zangetsu'yu bilmem ama ben kendimden güçsüz bir kralı sırtımda taşımaya dayanamıyorum.Benden güçsüzsen, seni yok edeceğim ve ben kral olacağım.
MangaKa
Reklam
10/10 puan verdi
·
Beğendi
ÇOK FAZLA SPOİ ÇOK FAZLA SPOİ
Harry Potter and the Cursed Child - Parts One and Two
Harry Potter and the Cursed Child - Parts One and TwoJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Little, Brown Book Group · 20169,6bin okunma
80 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Faruk Duman Cüce prensle bana çocukluğumda okuduğum hikayeleri hatırlattı ve yüzünde kocaman bir tebessüm oluştu.Kitap o kadar sıcak, samimi ve akıcı gitti ki nasıl bitti anlayamadım. Ataerkil yapıya yapılan bir gönderim olduğunu düşündüğüm masal ; Şöyle başlar bir ülkede bir kral vardır ve bu kralın erkek çocuğu olmamaktadır. Bu ülkenin kanunlarına göre tahta kendinden sonra geçecek varisin erkek olması şarttır. Kralın sayısız kızı vardır ve kral bu durumdan son derece mutsuzdur... Ta ki bir gün bir haber gelinceye kadar, kralın karısı bir erkek çocuk doğurmuştur. Ancak, prenste bir terslik vardır. Bundan sonrasını merak ettiyseniz kitabı okuyun:))))
Cüce Prens
Cüce PrensFaruk Duman · Can Yayınları · 201130 okunma
Kral Kim?
Bir gün Fransa kralı IV. Henry büyük bir ormanda avlanıyordu. Akşama doğru, kendisi daha uzun bir yoldan giderken, adamlarına eve anayoldan gitmelerini söyledi. Ormandan çıkarken yol kenarında birini bekliyormuş gibi görünen küçük bir çocuk gördü. "Oğlum! dedi kral. "Babanı mı bekliyorsun?" "Hayır efendim." diye yanıtladı çocuk. "Kralı bekliyorum. Ormanda avlandığını söylediler, belki de buraya doğru gelir. Onu görmek için bekliyorum." "Ah, eğer istediğin buysa." dedi Kral Henry. "Ata bin ve seni onu görebileceğin yere götüreyim." Çocuk hemen ayağa kalktı ve kralın arkasına oturdu. At çabucak gitti, kral ve çocuk kısa süre içinde tanıştılar. "Kral Henry'in yanında her zaman adamlar olduğunu söylüyorlar." dedi çocuk. "Kralın hangisi olduğunu nasıl anlayacağım?" "Ah, bu çok kolay olacak." diye cevap verdi kral. "Kral hariç herkes şapkasını çıkarır." "Başında şapkası olan kral mı demek istiyorsun?" "Kesinlikle." Az sonra kralın askerlerinin beklediği anayola geldiler. Tüm adamlar çocuğu görünce sevinmişlerdi ve atları sürmeye başladılar, şapkalarını çıkararak kralı selamladılar. "Evet, çocuğum." dedi Kral Henry. "Sence hangisi kral?" "Bilmem." diye yanıtladı çocuk. "Ama ya siz ya da ben, çünkü ikimizinde şapkası başında."
Sayfa 169 - İlya Yayınevi
16 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın orijinal adı "Snow White" yani "Kar Beyaz" fakat nedense Türkçeye "Pamuk Prenses" diye çevirmişler... Kral ve kraliçenin kar gibi beyaz tenli çok güzel bir kızları olur bu yüzden ismini Snow White koyarlar. Doğumdan kısa süre sonra kraliçe ölür ve kral kötü kalpli yeni biriyle evlenir. Yeni kraliçe yani Snow White'ın üvey annesi dünyadaki en güzel kişi olmakla kafayı bozmuş bir cadıdır aslında. Sihirli aynanın karşısına geçip sürekli "Ayna ayna söyle bana kim en güzel bu dünyada?" diye sorarmış. Aldığı cevap kendisi olunca kibiri dahada artarmış. Snow White her geçen gün biraz daha büyüyor, büyüdükçe güzelleşiyormuş... Gerisini biliyorsunuz zaten... Bu klasik çocuk masalını okuyun demiyorum çünkü zaten herkes okumuştur :)
Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler
Pamuk Prenses ve Yedi CücelerGrimm Kardeşler · Sis Yayıncılık · 20141,605 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.