Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
O benim dünümdü; yazılarımda derim ya, dününü bilmeyen bugünü bilemez, yarını düşünemez
Reklam
Yahya Kemal, bu kubbede, yani kendi gök kubbemizde ebediyyen yaşayacak olan bir sestir. Kuğunun son şarkısı. Edebiyatımızın has bahçesinde boy atan şâhâne bir gül. Dünün zevkini, yaşadığı çağın insanlarına aşılayabilen bir büyücü. Bakışlarını ezeliye çeviren, bülent servilerin gölgesinde, maziyi, yani mazinin ebedi değerlerini dile getirerek dehrin hayhuyuna kahkahalarla gülen bir rinttir.
Sayfa 131 - İnsan YayınlarıKitabı okudu
Yerdeki ıslaklık geceleyin düşen çiyden değil, gözlerine duman kaçan yıldızların gözyaşlarındandır.
Galib deyince nedense gözümün önünde, mum alevinden devasa yangınlara kadar boy boy ateş manzaraları canlanır; üzerime şerareler yağıyor sanırım. Ruhum Sevgioğulları yurdundan esip gelen yanık türkülerle çalkalanır. Bunun sebebi Galib'in , neredeyse üç dizeden birinde ateşe düşmüş olması, yahut ateşin binbir çeşidinden yanıcı ilhamlar devşirmiş olması belki de... Bütün ömrü "Ah mine'l -aşk ( Aaah, aşktan ve aşkın elinden!..)" diye yanarak geçen Galib'in romanı da herhalde ateşle yazılabilirdi ki Kuğunun Son Şarkısı'nda da en geniş yer ateşe ayrılmış. Okurken o ateş sizi de yaksın; o aşkın yıldızları birer yalım olup kafanıza yağsın istiyorsunuz!
Reklam
Âh mine’l Âşk
Kevser’i âteş-nihâdın aşk Dûzah-ı cennet-nümânın adı aşk Bir lügat gördüm cünün isminde ben Anda hep cevr ü cefânın adı aşk
" Yerdeki ıslaklık geceleyin düşen çiyden değil, gözlerine duman kaçan yıldızların gözyaşlarındandır. "
Kan ağlasın bu dîde-i dür-bârım ağlasın Ansın benim o yâr-i vefâdarım ağlasın Çeşm ü dehân ü ârız u ruhsârım ağlasın Başdan başa bu cism-i siyehkârım ağlasın Ağyârım ağlasın bana hem yârım ağlasın Guş eyleyen hikâyet-i Esrâr’ın ağlasın
Galib’ in Esrar için yazdığı mersiye “o kadar üzülür ki, arkasından yazdığı mersiye âdeta söze dönüşmüş gözyaşlarıdır.”Kitabı okudu
224 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.