🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀🍀
Nefsî tezkiye . 🍀
Nefsi tezkiye; öncelikle onu küfür, cehâlet, kötü hisler, yanlış îtikadlar ve fenâ ahlâklardan temizlemektir. Yâni şer’-i şerîfe aykırı her türlü îtikâdî, ahlâkî ve amelî yanlışlıklardan arındırmaktır. Onu temizleyip kötülüklerden koruduktan sonra da, îmân, ilim, irfân, hikmet, hayırlı duygular, güzel huylar gibi
Bilesin ki, günah işlemekten insanı meneden en büyük engel Allah Celle Celâlühü korkusu. O'nun adalet ve intikamından çekinmek. O'nun cezasından gazap ve azabından sakınmaktır.
Nitekim Allah Celle Celâlühü buyuruyor ki:
"Allah’ın emrine aykırı davrananlar bir fitneye yakalanmaktan veya acı bir azaba çarpılmaktan
Allah ehlinden arkadaşlarımız,
Allah’ı bilenlere ‘ârifler’ adını verdikleri gibi zevk yoluyla Allah’ı bilmeye
de ‘mârifet5 adını vermiştir. Onlar bu makamı sonuçlarıyla ve ehlinde
ortaya çıkan niteliğinin ayrılmaz özellikleriyle tanımlamışlardır.
Cüneyd’e mârifet ve ârifın ne olduğu sorulduğunda şöyle demiş:
‘Suyun rengi kabının rengi.’ Başka bir
İmâm-ı Sevrî bir gün Râbia-i Adeviye'nin de bulunduğu bir yerde:
"Allahım, bizden râzı ol." diye duâ etti. Râbi'a-i Adeviye:
"Sen Allah'tan râzı olmadığın halde, Allahu Teâlâ'nın senden râzı olmasını istemekten utanmıyor musun?" dedi. Sevri:
"Estağfirullah." dedi. Orada bulunan Câfer b. Süleyman Ed-Dabi:
"Kul, ne zaman Rabbinden râzı olur?" diye sorunca Râbia:
"Nîmet ve felâkette sevinci aynı olduğu vakitte." diye cevap vermiştir.