238 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
24 saatte okudu
An itibarı ile yazarın en sevdiğim kitabi olmuştur :) Amin maalouf yine okuyucuya doyumsuz bir serüven sunuyor. Karakterler ile birlikte kitabin içerisine girip birlikte yaşıyorsunuz , üstelik tarih dersi yine yanlışsız bir şekilde hikaye ile harmanlanıp farkında olmadan genel kültür yüklemesi olarak işleniyor belleğinize. Mani ve getirdigi ne olursan ol gel ama önce insan ol felsefesi bugün anlamını yitirmeden dahada çok ihtiyacımız olan bir akım. Tabi gerçekte nasıl bir duygu olduğunu asla bilemeyecegiz çünkü yazar bütün romanlarında romantizmin doruklarini yasatiyor ama su anda dunya uzerindeki yasanan ve yaşanmış dinlere bakıldığında daha kotu olmayacağı kesin.
Işık Bahçeleri
Işık BahçeleriAmin Maalouf · Yapı Kredi Yayınları · 20204,134 okunma
Osmanlı toplumu teknolojiye açık bir toplumdu. Türkiye’nin o günden bugüne Batı dünyasında iltifat etmediği kalıp, kültürel hayattır. Binaenaleyh, Türkiye o safhayı geçmiştir. O kültür dediğimiz de, Kant’ın kültür felsefesi, Beethoven musikisi falan değil; şu kadarını söyleyelim, o safha da geçilecek; orada da artık zamana uyulmuştur.
Reklam
Kapsamlı nitelikteki çeşitli formlarda ve en farklı kültür formlarında rastlanan bir inanca göre, insan hayatının, hatta dünyanın varoluşunun sürekliliği, ritlerin doğru uygulanışına dayanır
- Bir fenomenoloji semineriniz var mıydı? "Fenomenoloji, Yorumbilim" adını taşıyordu seminer. Buna bir süre sonra da "ve Dil Felsefesi" eklendi. Seminere analitik felsefenin (Anglosakson anlamında) konularını, aynı zamanda da eylem konusunu kattığım dönemdi bu. - O yıllardaki tartışmalara, açıklamak -doğa bilimlerinin görevi olarak görülüyordu- ile anlamak -kültür ve düşünce bilimlerinin işi olarak görülüyordu- arasındaki tartışma damgasını vurmuştu. Siz hangi tarafta yer alıyordunuz? Yorumbilim ile epistemoloji arasında iki yöntembilim farkı, iki kavrama tasarısı farkı bulunduğunu düşünmüyorum; bu iki bakış açısı sürekli olarak birbiriyle kesişir, daima birbirinin içine girer; çünkü, öncelikle "yorumbilim" ["hermenötik"] terimin en azından üç şeyi içerdiği düşünülür: kesin kurallar taşıyan açık seçik yöntemler - filoloji ile büyük klasik metinlere ilişkin yorumun ve ayrıca hukuk biliminin durumudur bu; ardından, anlamanın doğası, koşulları ve işleyişiyle ilgili bir düşünce biçimi; son olarak da, kendini, kavrayabilmenin bir başka yolu olarak ortaya koyan, bilimsel girişimleri kendilerinden daha iyi anlayabileceği iddiasında bulunan ve bu girişimleri bir "yöntem-bilimciliğin" sınırları içinde toplayan daha iddialı bir eksen, bir tür "felsefe" olarak belirir.
Yeni bir kavrayışta karşıtlık, "kültür" ve "yaşantı" arasında sürekli bir gerilim olarak ve bir çatışma olarak kendini gösterir. Çünkü kültürün, sürekli iler­leyen "oluşturma" ve biçim verme sürecinde oluşturduğu şeylerin hepsi, bizi hayatın özgünlüğünden giderek uzaklaştıran şeyler ol­maya mahkum olur. Zihin,
bir sonraki çağda turnayı gözünden vurdun ceycey
ama gene de incitiyordu onu dünyanın kültür şölenine utangaç bir konuktan başka bir şey olamayacağını, içinden bir estetik felsefesi bulup çıkarmaya uğraştığı keşişimsi öğretimin şu yaşadığı çağda hanedan armacılığı ya da şahin avcılığının garip lehçesinden daha üstün tutulmadığını düşünmek.
Sayfa 240Kitabı okudu
Reklam
976 öğeden 821 ile 830 arasındakiler gösteriliyor.