Herkese merhaba, önncelikle kitabı nasıl aldığımla başlamak istiyorum. Kitapçıda 
Mine ile kitaplar hakkında konuşurken, ‘Yaşamak’ı da herkes beğeniyor dememizle yanımıza bir hanımefendi yaklaşıp bu kitabı okurken çok ağlamıştım dedi ve kitap hakkında iyice meraklandım. Ve böylelikle ilk alışverişime eklemiş oldum ve şimdi de sizinle yorumumu paylaşacağım. ️
Doğumla ölüm arasındaki süreçtir ‘hayat ya da yaşamak’. Hayatı nasıl şekillendireceğimiz bazen bizim elimizdedir, bazen de başkalarının elinde. Fugui’nin yaşamı kendi seçimlerinin doğurduğu sonuçlarla ve gerek savaşlarla gerekse yöneticiler yüzünden hiç güzel şekilde devam etmez. Hayatı ilk başlarda güzel olduğu için hovardalık yapıp, kumar oynayarak geçiren Fugui, bu anlık hevesleri yüzünden hayatı önce kendine, sonra çekirdek ailesine ve iki nesil sonrasına bile zehir eder. Çin’in Mao Dönemi ve Kültür devrimcilerine de sık sık yer verilmişti. Muhtemeldir ki bu yüzden kitap basıldığından kısa bir süre sonra yasaklanmıştır…
Kitabı okurken duygularınıza hakim olamıyorsunuz. Yer yer sırıttığınızı fark edip yer yer gözünüzden bir damla yaş akıyor. Duygular hep yerindeydi uzatılmamıştı. Fakat kitabı okurken bir takım olaylar hep tekrar etti, bu açıkçası beni biraz sıktı diyebilirim. Ama genellikle akıcıydı ve sık sık kendimi Fugui’ ye üzülürken buldum.
Okuyacak olanlara şimdiden keyifli okumalar
Dostoyevski: Hayatı , eserlerine dahil:
"Dostoyevski'nin okurla olan ilişkisi ne dostane ne de huzurludur, bilakis, tehlikeli, zalim, şehvetli içgüdülerle dolu bir uyumsuzluktur." diyordu, 
Üç Büyük Usta 'da Zweig.
Benim de Dostoyevski ile olan ilişkim pek huzurlu olmadığından Suç ve Ceza'yı yeniden okuduğum şu günlerde
