Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1990'ların ortalarında Türkiye'de demeçler verip “Türkiye ya 10 yıl içinde üniter ulus devleti bırakıp bölgesel federasyona giderek büyüyecek ya da etnik, dinsel ayırımlarla parçalanacak” diyen Morton Abromowitz'in Ankara'ya iletisi şudur: Küreselleşme ile demokrasi ilişkilerini bağdaştırma yönündeki adımlarınız, Türkiye'ye kriz sırasında destek olan uluslararası güçler tarafından da kabul görecektir. Ankara, küreselleşmenin gerekliliğini anlamak ve dünyada geçerli olan kurallara uyum sağlamak zorundadır. Ankara şunu da anlamalıdır ki, uygun gördüğü kuralları uygulayıp, kendi çıkarlarına uymayanları reddetmesi mümkün değildir... Küreselleşmenin bir adı da şehirleşmedir. Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir. Bu memoranduma göstereceğiniz ilgiden dolayı takdirlerimizi sunarız...
Sayfa 566Kitabı okudu
Gerçekten de Osmanlı Düzeni adıyla Müslüman Türk'e sevimli gösterilerek uygulanması özendirilen düzen, Osmanlı'nın yıkılmasına neden olan düzenden başkası değildi. Türkiye'nin Osmanlı'nın dağılmasına neden olan düzene geçmesi, tıpkı Osmanlı gibi parçalanıp dağılmasından başka bir sonuç veremezdi. Gelgelelim dünyayı yöneten egemen güç odağı, küreselleşme adı altında tam da bunu istiyordu.
Sayfa 566Kitabı okudu
Reklam
Gelişen bilgi teknolojisinin yanında, yedi ekonomik trende etki etmiş olması muhtemel üç temel faktör daha var: küreselleşme, finans sektörünün büyümesi ve politika(devlet denetiminin azalılması ve sendikalaşmayı buna dahil ediyorum).
Bizzat Clinton'un halkına yaptığı bir konuşmada dikkat çektiği üzere lüks, konfor ve rahata düşkünlük yayıldığı, cinsel sapıklık ve anarşi doğru yoldan sapıp yaygınlaştığı ve sapıklar sapıklıklarını açıkça ortaya koyup anayasalarından ve parlamentolarından yasallıklarının ve yaptıkları sapık işlerin yasal olmasınının sağlanmasını istedikleri zaman... İçki, uyuşturucu ve cinayetler yaygınlaştığı zaman... İşte bütün bunlar -madde güç ne olursa olsun- yok oluşun, yıkımın belirtilerindendir.
Sayfa 88
Şüphesiz küreselleşme günümüze kadar yeryüzünün bilip tanıdığı sömürgecilik şekillerinin en kötüsüdür. Bu, son derece zorba ve baskıcı şekildir. Yalnızca halkların güçlerini ellerinden alıp onları sömürmek istemiyor. Bu halkların kişiliğini tamamen silmek ve onları uyruklara ve kölelere dönüştürmek istiyor. Bir süre sonra dahi olsa beklenen tepki ise bu halkların ellerinden alınmış olan yapı ve kimlikleri için ayaklanmaları ve kendilerinden gasp edilen hammaddelerini, mallarını, şeref ve haysiyetlerini, beyinleri ve kalpleri geri almak için harekete geçmeleri şeklinde ortaya çıkacaktır. Bu özgürleşme hareketinin önderi, komutanı da İslam olacaktır.
Sayfa 80
Reklam
Şunu da bilmelidirler ki bugün beşeriyetin muhtaç olduğu şey maddi üretimin arttırılması değildir, geniş kapsamlı tahrip gücü yüksek silahları çoğaltmak da değildir. Bugün beşeriyetin ihtiyaç duyduğu şey bunlardan çok daha önemlidir, bunlardan çok daha faydalıdır. Bu, kalp huzuru ve ruhun berraklaşmasıdır. İşte Müslümanlar içinde bulundukları geri kalmışlıklarını telafi etmek için kesintisiz çalışmakla birlikte bunu sunacak olurlarsa, gerçekten insanlara hiçbir eşi benzeri bulunmayan bir hizmet sunmuş olacaklardır. Çünkü insanlığı yok olmaktan kurtaracak olan budur. Aynı zamanda İslam onların sıkı sıkıya bağlı bulundukları maddi alandaki ileriliklerini de ellerinden almayacaktır.
Sayfa 71
İnanç bakımından kendisini muhalif olanlara baskı yapmayan, aksine onları koruyan, inançları, ibadetleri, ekonomik ve yaşamsal bütün faaliyetleri hususunda -savaşmadıkları ve açıkla düşmanlık etmedikleri sürece- onlara tam güvenlik veren ilk ümmet -ya da tek ümmet- bu ümmettir. Kısacası yeryüzünde uygar ümmet, bu ümmettir
Sayfa 26
Kader ile hedefe ulaşma, sürüklenme ile yön belirleme arasındaki farkı yaratan, nihayetinde, doğru soruları sormaktır
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.