Şurasi bir gerçektir ki , Kürt sinemasının gelişimiyle Kürt halkının özgürleşme süreci arasında tartışılmaz bir bağ vardır.
sinema neyin işgali altında
Sinema, her sene bir ya da birden fazla film yapacağım türünden saplantıları olan; sanatın bir doğum ânına denk geldiğini unutup, saçma sapan prematüre, hatta sanal doğumlar icat eden; kurtlar sofrasına girmeyi reddetmek yerine o sofrada kurt olmayı tercih eden yönetmenlerin, kibirle, ortalıkta sanatçı diye dolaştığı bir ortamın işgali altında.
Sayfa 239Kitabı okudu
Türk sineması tadında :)
LADY MACDUFF
Yumurcak, baban öldü senin:
Ne yapacaksın şimdi? Nasıl yaşayacaksın?
ÇOCUK
Kuşlar gibi, anne.
LADY MACDUFF
Ne demek? Kurt, böcek yiyerek mi?
ÇOCUK
Ne bulursam onunla, demek istedim.
Kürt sineması
20. yüzyılın sonlarında ilk eserlerini vermeye başlayan Kürt sineması için tanınmış Kürt yönetmen ve sinemacı Bahman Ghobadi "doğum yapmasına yardımcı olunması gerekilen..." "hamile bir kadın" benzetmesi yapmıştır.Kürt sinemasının başlangıcı, özellikle Kürt kültürünün Kürtlerin çoğunlukta yaşadığı birçok ülkede çeşitli
Kendini duymamış, kimliğini gizlemiş, dilinden utanmış Kürtler için Kürt sineması bir düş gibidir.
Vizontele bir Kürt fıkraları antolojisi gibi bir şey.
Sayfa 159Kitabı okuyor
Saman Sarısı
Seher vakti habersizce girdi gara ekspres
kar içindeydi
ben paltomun yakasını kaldırmış perondaydım
peronda benden başka da kimseler yoktu
durdu önümde yataklı vagonun pencerelerinden biri
perdesi aralıktı
genç bir kadın uyuyordu alacakaranlıkta alt ranzada
saçları saman sarısı kirpikleri mavi
kırmızı dolgun dudaklarıysa şımarık ve somurtkandı
üst
Foucault'nun yaklaşımını benimseyerek kimliği "insanoğlunun kendisini, yaptığı şeyleri ve içinde yaşadığı dünyayı hangi koşullarda sorunsallaştırdığı" üzerinden kavrayabiliriz.
“Bu halka yapılan katliamların belki de en kahpesiydi Amûdê sineması katliamı.“
13 Kasım 1960 yılında Rojava'nın Amûde kentinde 500 Kürt çocuğu zorla sinamaya götürülür.
Kapıya 2 asker dikilip kapılar kilitlenir ve sinema ateşe verilir.
283 çocuk diri diri yanarak can verir...
youtu.be/lXq_gx2N2Ho
Sınıfta rüya görmek yasaktır.
Sayfa 131Kitabı okudu
Arkadaşımın Evi Nerede? (1987) ile başlayan 
Abbas Kiyarüstemi sineması ilgi ve sevgisi Albert Einstein’ın ait olduğu bilinen “Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur.” sözünü hatırlatır bana. İran sinemasıyla ilgili önyargım bu şiir gibi filmle ortadan kalkmıştı.
Sir Ken Robinson bir
Kürt sineması, sınırlar içerisindeki kayıp bir ülkenin, kaybolmuş sinemasıdır.
Gergedan Mevsimi
Film, şu cümlelerle açılır: "İranlı Kürt şair ve yazar Sadegh Kamangar'ın gerçek hayat hikayesinden esinlenilmiştir. Kamangar, İran İslam Cumhuriyeti'nin hapishanelerinde 27 yıl yatar. Bu sırada ailesine onun öldüğü söylenir. Uzun yıllar ailesi, yönetim tarafından kendilerine gösterilen sahte bir mezarın başında yas tutar. Filmdeki şiirler, Kamangar'ın vatanından bir kız tarafından okunmaktadır."
