Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Her Yer TAKSİM, Her Yer DİRENİŞ! Sloganı ile önce Türkiye’nin dört bir köşesine, Daha sonra Dünyanın her bir köşesine ulaştı..! ve bu haklı Direniş dünyada yankı uyandırdı.. #occupygezi etiketi, uzun süre Twitter gündemine ortak oldu. Ve Türkiye de uzun süredir yaşanmamış bir birleşme yaşandı! Gezi Parkı Direnişinin 5.Yılı Kutlu Olsun…! AVM
Gazeteci Gözüyle Direniş
Gazeteci Gözüyle DirenişCoşkun Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20137 okunma
136 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Pişman Olma Hakkı
İnsanların, kendilerini kitlelere bırakmalarını, orada kendi benliklerini unutup topluca bir düşüncenin veya bir aksiyonun arkasında yok olma arzularını hep merak etmişimdir. Ayrı ayrı saygın, aşağılık, iyi, kötü, güzel ya da çirkin olmaları fark etmiyor. Bir futbol maçına gidip orada kitlesel olarak hakeme öfkelenmek belki de küfretmek ya da bir
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,2bin okunma
Reklam
Halk Partisi (Chp)
Lâiklik ve inkılâpçılık perdesi arkasında, yoksul Anadolu halkının imanını, vicdanını, hak ve hukukunu pervasızca çiğnediler. İklimlere ve kıtalara hükmeden ecdadımızı, şurada burada, Halkevleri'nde türlü kılıklara sokarak tahkir ve tezyif ettiler. Bizi mazimizden, bizi kökümüzden, bizi bizden ayırdılar. Ne kadar batırdılarsa, o kadar
Sayfa 77
72 syf.
6/10 puan verdi
2005 Nobel ödüllü Harold Pinter, çağdaş İngiliz tiyatrosunun önemli temsilcilerinden biri. Kafkaesk benzetmesi gibi, eleştirmenlerce 'pinteresque' sözcüğüyle tanımlanmış, kasvetli, sessizlik, suskunluk dolu ve karakterlerin daima endişe altındaymış gibi davranışlarının bulunduğu özgün oyunları ve tarzı. Yahudi asıllı olduğundan İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında sürekli karamsarlık ve soyutlanmışlıktan nasibini almış ve oyunlarına da yansıtmış. Soğuk Savaş Dönemi'nden sonra siyasallaşarak kendini insan haklarının korunmasına adamış. Türkiye'ye 1985 yılında gelmiş ve 80 darbesinden sonraki olaylar hakkında duydukları ile dehşete düşmesinden ötürü tavırları ile basınımızı meşgul etmiş. Öyle ki hakkında 'yediler, içtiler, zehir kustular' diye manşet atılmış. 'Kutlama' yazdığı son eseri. Kısa cümleler, hakaretler, müstehcen ifadelerle bezeli alışık olmadığım bir tarz. Ama yazara göre "müstehcen gerçekleri, müstehcen kelimelerle yazıya dökmek, ifade etmek hiçbir zaman müstehcenlik değildir." Yıldönümü kutlayan bir çiftin, lüks bir restorandaki bir saati absürdlüğün sınırlarında anlatılmış. Açıkçası diğer oyunlarını da merak ettim tuhaf bir tarzı var. Türkiye'de temsil edilen oyunları da pek tutulmamış, hatta çevirmenin notuna göre bir performansının bitişini seyirciler anlamadığı için perde kapana kadar alkışlamamışlar. Bende de aynı etkiyi uyandırdı.
Kutlama
KutlamaHarold Pinter · Mitos Boyut Yayınları · 201124 okunma
72 syf.
6/10 puan verdi
2005 Nobel ödüllü Harold Pinter, çağdaş İngiliz tiyatrosunun önemli temsilcilerinden biri. Kafkaesk benzetmesi gibi, eleştirmenlerce 'pinteresque' sözcüğüyle tanımlanmış, kasvetli, sessizlik, suskunluk dolu ve karakterlerin daima endişe altındaymış gibi davranışlarının bulunduğu özgün oyunları ve tarzı. Yahudi asıllı olduğundan İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrasında sürekli karamsarlık ve soyutlanmışlıktan nasibini almış ve oyunlarına da yansıtmış. Soğuk Savaş Dönemi'nden sonra siyasallaşarak kendini insan haklarının korunmasına adamış. Türkiye'ye 1985 yılında gelmiş ve 80 darbesinden sonraki olaylar hakkında duydukları ile dehşete düşmesinden ötürü tavırları ile basınımızı meşgul etmiş. Öyle ki hakkında 'yediler, içtiler, zehir kustular' diye manşet atılmış. 'Kutlama' yazdığı son eseri. Kısa cümleler, hakaretler, müstehcen ifadelerle bezeli alışık olmadığım bir tarz. Ama yazara göre "müstehcen gerçekleri, müstehcen kelimelerle yazıya dökmek, ifade etmek hiçbir zaman müstehcenlik değildir." Yıldönümü kutlayan bir çiftin, lüks bir restorandaki bir saati absürdlüğün sınırlarında anlatılmış. Açıkçası diğer oyunlarını da merak ettim tuhaf bir tarzı var. Türkiye'de temsil edilen oyunları da pek tutulmamış, hatta çevirmenin notuna göre bir performansının bitişini seyirciler anlamadığı için perde kapana kadar alkışlamamışlar. Bende de aynı etkiyi uyandırdı.
Kutlama
KutlamaHarold Pinter · Mitos Boyut Yayınları · 201124 okunma
Tam yirmi yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler, yediler, içtiler, kustular!.. Bol harcırahlar, hususî vagonlar, yatlar, şahane saraylarda şahane hayatlar... Zevk, eğlence âlemleri... Vur patlasın çal oynasın!.. Her gün bayram, her gün seyran! Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan milletti, halktı, köylü idi. Amma nutuklarda, amma afişlerde (Köylü milletin efendisidir) diye yazılı idi. Halkı ve köylüyü "efendimiz sensin, efendimiz sensin" diye diye soydular. Ne utandılar, ne usandılar, ne doydular! "Yurtta sulh, cihanda sulh" deyip yan gelip yattılar... İşte bunlar böyleydi, böyle battılar...
Sayfa 78
Reklam
533 syf.
7/10 puan verdi
·
56 günde okudu
EŞSİZ BİR EVREN
İlginç bir eserdi okuduğum. "İlginç" kullanabileceğim sıfatlardan sadece bir tanesi. Bunun yanına "çarpıcı"yı da ekleyebilirim ve ekledikçe de eklerim. İki psikopatı gözetlemek ve yaşadıklarına tanıklık etmek herkese nasip olmaz, dolayısıyla kendimi şanslı sayıyorum. Ama şunu da itiraf etmeliyim ki çok korktum, onları gizlice
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227,1bin okunma
Gıybet ederek oruçları bozulan iki genç kızın hikayesi
Enes bin Mâlik radıyallahu anh anlatıyor: “Günün birinde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem insanlara o gün oruç tutmalarını emretti ve ‘Ben izin verinceye kadar kimse iftar etmesin' buyurdu. İnsanlar o günü oruçlu geçirdiler. Nihayet akşam olup iftar etme vakti geldiğinde insanlar gelip Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemden iftar etmek için izin istiyorlar, O da izin veriyordu.Bir adam gelip ‘ Ey Allah’ın Resûlü! Ben bugün oruçluydum. Eğer izniniz olursa orucumu açayım ’ dedi. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem ona izin verdi. Bunun arkasından birkaç kişi daha geldi; onlara da izin verdi. Sonra bir adam daha geldi ve ‘Ey Allah’ın Resûlü! Senin yakınlarından iki genç kız var; onlar da bugünü oruçlu geçirdiler. Ancak yanına gelip iftar etmek üzere izin almaya utanıyorlar. Onlara izin ver de oruçlarını açsınlar’ dedi.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona cevap vermedi. Adam ikinci kez sordu , yine cevap alamadı . Üçüncü kez sordu yine. Dördüncü kez sorduğunda Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem , ‘Onlar oruç tutmadılar! Sabahtan akşama kadar insanların etlerini yiyen bir kişi nasıl oruçlu olabilir ki! Git ve onlara eğer oruç tutmuşlar ise kusmalarını, midelerindekini çıkarmalarını söyle’ buyurdu. Adam gitti ve Resûl-i Ekrem’in söylediklerini onlara anlattı. Bu iki kız da Allah Resûlü’nün dediği gibi kustular ve parça parça etlerin çıktığını gördüler. Adam gidip durumu Resûlullah’a bildirdi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ‘Nefsimi elinde tutan Allah adına yeminle söylüyorum ki eğer o et parçaları karınlarında dursaydı , onların yüzünden cehenneme girerlerdi' buyurdu.
Vefatının 37.senesinde rahmetle anıyoruz..
Onlar kendilerini yarı ilah sayıyorlardı. Yapanlar onlardı, yaratanlar onlardı, partilerinden bahsederken şerefli partimiz diyorlardı. On yılda on beş milyon genç yaratmışlardı. Tam 27 yıl tanrılar gibi konuştular. Firavunlar gibi saltanat sürdüler. Yediler, içtiler, kustular. Altta kalanın canı çıksın. Altta kalan halktı, milletti, köylüydü. Amma nutuklarda, amma afişlerde Köylü milletin efendisidir' diye yazıyordu. Halkı ve köylüyü efendimiz sensin, efendimiz sensin diye soydular.
Osman Yüksel Serdengeçti
Osman Yüksel Serdengeçti
155 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.